İzmir'de birçok belediyede meclis üyelerine belediye şirketleri üzerinden maaş veriliyor. Bu, belediye başkanlarının bir çeşit ulufe dağıtım yöntemi.
Bu arada söz konusu şirketlerin birçoğunda yönetim kurulu başkanlığını bizzat belediye başkanlarının kendisi yapıyor.
Ancak hangi başkana sorsanız şirketlerden ayrıca maaş almadığını savunuyor.
Ancak, bir haber kaynağım İzmir'in önemli ilçelerinden birinde görev yapan ve "Başkanı olduğum şirketlerden bir kuruş maaş almıyorum" diye açıklamalar yapan bir belediye başkanı ile ilgili çok şaşırtıcı bilgiler verdi.
HÜLLE SİSTEMİ KURMUŞLAR
Kaynağımın aktardığına göre bu Başkan, zaten tanıdığı veya daha önce ilişkide olduğu isimleri şirket yönetimlerine getirip, bu kişilere yüksek maaşlar bağlıyor. Yöneticiler maaş veya huzur hakkı olarak aldıkları paranın bir kısmını kurulan bir hülle sistemiyle belediye başkanına aktarıyor. İddiaya göre paralar muhasebe müdürünün hesabında toplanıyor ve başkana bir şekilde ulaştırılıyor.
YÖNETİCİDEN MUHASEBECİYE
Kaynağım, bir belediye şirketi yöneticisinin hesabından muhasebe müdürünün hesabına giden binlerce Euro ve tek seferde on binlerce lira ile hemen hemen her ay gönderilen 7 bin liranın banka kayıtlarını gösterdi. Bir şirket yöneticisi kendi hesabından muhasebe müdürünün hesabına neden bu kadar yüklü ve periyodik para gönderir ki? Aralarında nasıl bir alışveriş vardır? İşte bu durum şüphelerimi iyice artırdı. Kaynağım, belediye başkanının veya yakınlarının hesapları incelendiğinde bu hülle sisteminin ortaya çıkarılabileceğini belirtti.
Ayrıca belediye başkanının bu hülle trafiğinin ortaya çıkmasından büyük endişe duyduğunu ve bu nedenle son dönemde paraları elden almaya başladığını aktardı.
Kaynağımın aktardıklarının ardından bu işin peşine düştüm. Para aktarım trafiğinin tüm halkalarını belgelediğim an bu başkanın ismini kamuoyuna açıklayacağım.
Zaten bu yazıyı okuduğunda o başkan, kendisinin kastedildiğini anlayacaktır diye düşünüyorum.
YENİ ASIR'IN ÖNEMİ
Yeni Asır, İzmir'de belediyelerin ve başkanlarının yaptığı hataları ve yanlış icraatlarını çekinmeden yazabilen çok az basın kuruluşundan biri.
Hatta en önemlisi. Bu açıdan İzmir'de kamu kaynaklarının doğru kullanılması açısından etkin bir görev yürütüyoruz.
Nitekim yazdığımız haberler de devletin ilgili kuruluşları tarafından da kayıt altına alınıyor ve gereğinin yapılması için harekete geçiliyor. İşte son örneği Sayıştay'ın dün yayınladığı Büyükşehir Belediyesi'nin denetim raporu. Raporda Yeni Asır'ın yayınladığı Karşıyaka'daki opera binası ihalesindeki 102 milyon liralık skandaldan İzmir'in İstanbul'daki arsasının başkalarınca işgal edilmesine kadar çok önemli haberlerin yansıması var. Bu raporla Yeni Asır'ın bu kent için önemi bir kez daha görülmüş oldu. Bazıları hakkımızda algı operasyonu yapmaya çalışsa da bu kentte en önemli haber kaynağının Yeni Asır olduğu bir gerçek.