Kim ne derse desin Türkiye artık küresel güç haline gelmeye başladı. Bugün ne Ortadoğu'da ne Afrika'da ne Balkanlar'da ne de Kafkasya'da Türkiye'den habersiz bir denklem kurulamıyor. Bugün tüm mazlum coğrafyalarda Türk bayrağı ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri asılıyor. Türkiye, büyük düşünmeye başlayıp kendisine yeniden güvenmeyi öğrenerek bugünlere geldi. Asıl devrim zihinlerimizde yapıldı.
TCG ANADOLU'YU GEZDİK
İşte bu Büyük Türkiye'nin en önemli nişanelerinden, en önemli sembollerinden biri olan dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu İzmir'e geldi. İzmirliler ve hatta çevre kentlerde yaşayanlar TCG Anadolu'yu görmek için akın etti. Biz de Alsancak Limanı'nda demirleyen gemimizi gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir ve çalışma arkadaşlarımızla birlikte ziyaret ettik. Daha sabah saat 10.00 olmasına rağmen ziyarete gelenlerin kuyruğu Kordon'a uzanmıştı bile. Ziyaretçilerin bir bölümü, öğretmenleriyle birlikte gelen genç öğrencilerdi.
DEVASA BÜYÜKLÜKTE
TCG Anadolu'nun fotoğraflarını ve görüntülerini çok görmüştük.
Şu ana kadar gördüğümüz savaş gemilerinden büyük olduğunu biliyorduk ancak açıkçası bu kadar büyük ve devasa bir gemi ile karşılaşacağımızı hesaplayamamıştık.
Gemi, 231 metre uzunluğunda, 32 metre genişliğinde, 58 metre yüksekliğindeki heybetiyle bizi adeta kendisine hayran bıraktı. Devasa görünümlü bu gemide uçuş, hastane, karargâh ekibi ve amfibi komandoları dahil, toplam personel sayısının 1223 kişi olduğunu
öğrendik. TCG Anadolu'nun menzili ise 9 bin deniz mili. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın güler yüzlü subay ve astsubayları bizi karşıladı.
Her şey mükemmel organize edilmişti. Kimin nereden geleceği, nereden geçeceği belirlenmiş ve saat gibi işleyen bir sistem oluşturulmuştu.
HEYECAN DOLU ANLAR
Akın akın gelen İzmirlilerle birlikte gemiye girdik. Girer girmez en alt katta bizi milli tankımız Altay başta olmak üzere yine Vuran, Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA) gibi yerli üretim zırhlı araçlarımız karşıladı. Derken 89 basamaklı merdivenlerden uzun bir sıra halinde çıkarak güverteye ulaştık.
Aman Allah'ım! Ülkemizin ürettiği SİHA'ların en yenisi TB3 Bayraktar, Kızıl Elma'nın yanı sıra birçok helikopter ve silah bizi bekliyordu. Heyecanlanmamak mümkün değildi. Yüzlerce ziyaretçi, her biri ülkemizin gururu olan milli teknoloji ile üretilmiş silahları büyük bir hayranlıkla izliyor ve önlerinde fotoğraf çektiriyordu.
Güler yüzlü subay ve görevliler, vatandaşların sorularını tek tek yanıtlıyordu.
"ALLAH DEVLETİMİZE VE ASKERİMİZE ZEVAL VERMESİN"
Gemiyi ve üzerinde sergilenen milli silah ve araçlarımızı görenlerin devletimizin büyüklüğüne inancı adeta yüzlerinden okunuyordu. Yanlarından geçerken birçok kişiden "Allah devletimize ve askerimize zeval vermesin" sözlerini işittik ve biz de kendimizi bu sözleri taa kalbimizden söylerken bulduk...
Bu gemi ve üzerindeki milli teknolojiye sahip uçak ve araçlar milletimizin ortak hazinesi ve 85 milyonun ortak gücü. Türkiye'nin gücünü ortaya koyan bu gemi ve silahlarımızı, siyaseten oy devşirmek için eleştirmek, küçümseyip karalamaya çalışmak çok çirkince.
Bu gemi ve üzerindeki silahları ortaya çıkaran bir irade var. Bunu da görmek lazım. Bu iradeyi yok etmek için PKK yandaşlarıyla bile iş tutmak ise, bizce gafletten başka bir şey değil