Buca’daki pazaryeri skandalı büyüyor
Buca Belediyesi tarafından Barış Mahallesi pazar yerinin taşınması sürecinde belediye içinde bazı isimlerin, tezgah almak isteyenlerden kayıtdışı para topladığı ve ortada birkaç milyon lirayı bulan bir vurgun yaşandığı yönündeki iddiaları dün bu köşede yazdık. Para vermelerine rağmen tezgah alamayan 80'den fazla kişinin ödedikleri parayı geri almaya çalıştığını ifade ettik. İddialarda adı geçen CHP'li meclis üyesiyle görüştüğümüzü ve ancak kendisinin iddiaları kesin bir dille yalanladığını da kaydettik.
Yazımız büyük yankı uyandırdı.
DEKONT ORTAYA ÇIKTI
Başka medya kuruluşları da olayın peşine düştü. Bununla ilgili yapılan bir haberde iddiaların odağında olduğu söylenen kişinin Buca ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Serkan Kalmaz'ın belediyede zabıtalık yapan babası olduğu öne sürüldü. Kalmaz'ın babası adına Ü.A isimli kişi tarafından 'tezga' açıklamasıyla 15 bin lira gönderildiğini gösteren dekont da bu iddiaya kanıt olarak sunuldu.
Biz, ortada somut bir kanıt olmadığı için yazımızda iddiaların hedefi olan Serkan Kalmaz ile babasının ismini açık olarak vermemiştik.
Ancak, ismi aleni olarak konuşulmaya başlayınca Serkan Kalmaz'ı aradık ve bu iddiaları sorduk.
"O PARAYI BABAMIN ARKADAŞI GÖNDERDİ"
İddiaya dayanak olarak sunulan söz konusu dekontta parayı gönderen kişinin babasının arkadaşı olduğunu savunan Kalmaz, hakkındaki iddialara karşı dava açacağını söyledi. "İnanın artık ilgilenmiyorum.
Olmayan bir şey ile ilgili ne söyleyebilirim ki? Bir gün misafirimiz olarak gelirseniz görürsünüz. Ben ciddi işler yapan bir işadamıyım. Pazaryeriyle ne işim olur? Ben 15 bin liralık adam mıyım?
Bir de beni ilgilendiren bir durum değil, beni neden katıyorlar? Hem siyasi olarak da ben Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'a karşı olan biriyim, ona karşı siyaset yapıyorum" diye konuştu.
YARGI VE BELEDİYEYE ÇAĞRI
Serkan Kalmaz'ın babası iddialarda dile getirildiği gibi suçlu mudur, bilemeyiz?
Çünkü kimse hakkındaki iddialar kanıtlanıp bununla ilgili yargı tarafından hüküm verilmediği müddetçe suçlu ilan edilemez. Ancak burada artık ok yaydan çıkmıştır. Bu iddiaların üzerine hem belediye yönetimi hem de yargı tarafından sonuna kadar gidilmeli ve kim suçlu kim suçsuz net bir şekilde ortaya çıkarılmalıdır.
Ayrıca Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın bu iddialarla ilgili iç soruşturma başlatması ve konuyu açıklığa kavuşturması da şart. Kamuoyu olarak kendisinden bunu bekliyoruz.
Olayın takipçsi olmaya ve sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
İşte Türkiye'nin düsturu budur
İzmir Adliyesi'ne 2017'de PKK tarafından düzenlenen kanlı saldırıda polis memuru Fethi Sekin canı pahasına teröristlere müdahale etti. Büyük bir faciayı önledi. Saldırganların öldürüldüğü olaydan 6 yıl sonra MİT, eylemin emrini veren PKK'lı haini etkisiz hale getirdi.
Şehidimizin intikamı alındı. Bu olay biraz da olsa yüreğimize su serpti. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger'in konuyla ilgili yaptığı paylaşım ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin düsturunu net bir şekilde ortaya koydu: "Devlet yarına bırakır ama kimsenin yanına bırakmaz." Evet, devletimizin PKK'dan FETÖ'ye kadar her türlü terör örgütü ve teröristin yaptıklarını yanına bırakmayacağına, eninde sonunda cezalarını vereceğine sonuna kadar inanıyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.