BAŞLIKTAKİ bu soruyu İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelttik...
Çünkü, İZSU, kendi sosyal medya hesabından sürekli olarak "İzmir'de su musluktan içilir" propagandası yapıyor ve İzmirlileri musluktan su içmeye yönlendiriyor.
Burada gördüğünüz paylaşımlarda da İZSU aynı propagandayı yapıyor. Zaten Başkan Tunç Soyer'in seçim öncesi de en büyük vaatlerinden biri musluktan içilebilir su vermekti.
130 MİLYON LİRA HARCANDI Fakat belediye, şimdi Başkan Tunç Soyer'in en has danışmanı olan ve kurumda ikinci adam konumuna yerleşen Güven Eken'in isteği üzerine İZDOĞA şirketi aracılığıyla 130 milyon lirayı aşkın yatırımla Menderes'te Şaşal suyu için şişeleme tesisi kurdu. Fabrika dün törenle açıldı. Tamam Şaşal markasının yaşatılması açısından güzel bir yatırım oldu ancak diğer yandan da "Suyu musluktan için" derken İzmirlinin cebinden 130 milyon liradan fazla parayı şişe su tesisi kurmak için harcamak da büyük bir çelişki.
Aslında İzmirlilerin çok büyük bölümünün belediyenin suyuna güvenmediği için damacana veya şişe su tükettiği bir gerçek. Bunu Soyer de İZSU yetkilileri de gayet iyi biliyor. İşte bu su şişeleme tesisi yatırımıyla da bu gerçeği kabul ettiklerini ilan etmiş oldular. Madem kendileri de inanmıyor, o zaman vatandaşı da "Şebeke suyu için" diye teşvik etmesinler.
Kongre kavgası İduğ, Selvitopu ve Gümrükçü'ye yıkılmak isteniyor CHP İzmir'de hafta sonu yapılan il kongresinde yaşanan kavga İl Başkanlığı'nın yaptığı suç duyurusuyla yargıya taşındı. İl Başkanı Aslanoğlu, kongrenin ardından "Kavga çıkaranların içinde parti üyesi varsa atacağız. Kim azmettirdiyse onu da atacağız" demişti. CHP'de herkes Aslanoğlu ve çevresinin "azmettirici" olarak işi baştan bu yana Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrkçü'ye yıkmak istediklerini biliyor, konuşuyor.
Ancak, elde bir delilleri olmadığı için bunu şu ana kadar yapamadılar.
ÜSTÜ KAPALI SUÇLAMA Şimdi ise, Başkan Tunç Soyer'den ilginç bir açıklama geldi. Soyer, "Çiğli, Bornova, Karabağlar'da mutabakat kurulmadı.
Üç ilçede dışarıda kaldığını düşününler öfkelendi. Kavgayı çıkaranlar muhtemelen onların getirdiği kişiler. Amaçları kongreyi erteletmekti" dedi. Soyer'in bu açıklaması Gümrükçü ile Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ve Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'nu isim vermeden üstü kapalı olarak suçlamaktan başka bir şey değil. Bu açıklamanın ardından insanın aklına ister istemez, Soyer ve Aslanoğlu'nun bu işi siyasi olarak karşılarında yer alan yani kendilerine biat etmeyen bu üç başkanın üzerine yıkıp onlara bir darbe daha vurmanın altyapısını mı hazırladıkları sorusu geliyor.