Ülkemizde maalesef bir dönem hatalar yapıldı. Bu hata yapılan yerlerden biri de bugün yargının mahkum ettiği 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi dönemindeki Diyarbakır Cezaevi'ydi.
Maalesef cezaevinde insan haklarına aykırı bazı uygulamalar lanet olası terör örgütü PKK'nın daha da büyümesine yol açtı. Orada yapılan insanlık dışı uygulamaların mimarlarının başında ise cezaevi komutanı Binbaşı Esat Oktay Yıldıran geliyordu. Türkiye, onun direktifleriyle yapılan bu hatayı örtmek için şimdi Diyarbakır Cezaevi'ni müze yapıyor.
KÜRT VATANDAŞLAR DA YAŞIYOR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekim 2022'de gittiği Diyarbakır'da cezaevinin devredildiği Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müze yapılacağını açıklayarak, "Geçmişte nice acılara, zulümlere, kötü hatıralara konu olan Diyarbakır Cezaevi binası artık hem hafıza hem de farklı alanlarda faaliyet yürütme mekanı olarak hizmet verecek" ifadelerini kullandı.
Ancak her nasılsa geçtiğimiz aylarda bu cezaevindeki zulümlerin sorumlusu olarak gösterilen Binbaşı Esat Oktay Yıldıran'ın ismi, İzmir Buca Belenbaşı Mahallesi'nde bir ilkokula verildi.
Çok belli ki, bu sakıncalı isim gözden kaçtı veya birileri bunu dönemin yetkililerinin gözden kaçırmasını sağladı. Üstelik, Belenbaşı'nda Kürt kökenli birçok vatandaşımızın yaşaması da buranın özellikle mi seçilmiş olduğu sorusunu akıllara getiriyor.
CHP'Lİ SERTEL'DEN ZİYARET CHP'den Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olan Atila Sertel milletvekiliyken Yıldıran'a, eşine ev ziyaretleri yapacak kadar hürmet gösteriryordu. Yani CHP Yıldıran'ı bu kadar önemsiyordu. Şimdi bu okula Yıldıran'ın isminin verilmesi birileri tarafından adeta bir provokasyona çevirilmek istendi. Her ne hikmetse bu durumun ilk önce yabancı bir devlete bağlı yayın kuruluşu tarafından gündeme getirilmesi de dikkat çekiciydi. Doğal olarak, sendikalar, sivil toplum kuruluşları ayağa kalktı. Devletin Başkanı, yukarıda aktardığımız sözlerle Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye çevrilmesi talimatı verirken gelip bu cezaevinde o zulümleri yapan birinin isminin Kürt kökenli vatandaşların yaşadığı bir mahallenin okuluna verilmesi sanki bilinçli bir tercihmiş gibi gösterilmeye çalışıldı.
Fakat, provokasyon girişimi AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı'nın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i aramasının ardından bozguna uğratıldı. Saygılı'nın bu ismin değiştirilmesi ricasının ardından Bakan Tekin'in talimatıyla sorun 24 saat içinde çözüldü.
Okula, Saygılı'nın da önerisiyle mahallenin ismi verildi. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi'nin de en az 3-4 gün sürecek prosedürü Bakan Tekin'in talimatıyla 1 güne indirmesiyle sorun aşıldı.
"GÖREVE DEVAM EDECEĞİZ" Bu gelişmenin ardından Kürt kökenli yüzlerce vatandaşın, İl Başkanı Saygılı'yı teşekkür ettiğini öğrenince kendisini aradık. Türkiye'nin Türk'ünden Kürt'üne Çerkes'inden Arap'ına kadar tüm vatandaşlarıyla bir bütün olduğunu belirten Saygılı, "Her birimiz bu ülkenin eşit yurttaşıyız. Söz konusu cezaevinde yaşananlar maalesef o dönem terörü daha da azdırmıştır. Sayın Bakanımız Yusuf Tekin'in de duyarlılık göstermesiyle sorun çözüldü. İzmir üzerinden yapılmak istenen her türlü provokasyona karşı görev başında olmaya devam edeceğiz.
Birliğimizin bozulmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, kim ne yaparsa yapsın birlik içinde var olmaya devam edecek.
ÖZEL VE İMAMOĞLU İZMİR SATRANCI OYNUYOR CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının kim olacağı konusunda kafalar çok karışık.
2019 seçimlerinde o dönem Seferihisar Belediye Başkanı olan Tunç Soyer, favoriydi. Başka aday adayları da vardı ancak dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gönlünde yatanın Soyer olduğu biliniyordu.
Bu seçimde ise, CHP lideri Özgür Özel ve eş Genel Başkan Ekrem İmamoğlu'nun bile kafalarının net olmadığı yakın çevrelerinden sızan bilgilerden anlaşılıyor.
Hem iki isim arasında İzmir adayının kim olacağıyla ilgili çekişme yaşanıyor ve bu nedenle dengeler sürekli değişiyor.
KENTİ İSTİYORLAR Özel ve İmamoğlu arasında İzmir üzerinden adeta bir satranç oynanıyor. Çünkü her iki taraf da ileride kendi aralarında yaşanacak bir genel başkanlık savaşında İzmir'in gücünü şimdiden ele geçirmek istiyor. Özgür Özel, Çerçioğlu'nu öne sürüyor, İmamoğlu karşı çıkıyor. İmamoğlu, 'Buğra Gökçe' diyor onu da Özel istemiyor.
Her iki isim de birbirlerinin önerdiği değişik isimlere karşı çıkıyor. Bu durumda her iki isme de yakın olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın şanslı olabileceği yorumları yapılsa da şu ana kadar Tugay'ı favori yapacak hiçbir adımın atılmaması da dikkat çekiyor. CHP'de İzmir Büyükşehir adayının belirlenmesinin en sona kalacağı ve 20 Ocak'ı geçeceği kaydediliyor.
Aynı oyun, İzmir'in ilçeleri için de oynanıyor. Hiçbir ilçede şu ana kadar favori olarak öne çıkan isim yok. İlçe adaylarının netleşmesi için de Özel ve İmamoğlu arasındaki satrancın sonucunu bekliyor. İzmir'deki bu belirsizlik en çok parti örgütüne zarar veriyor. Örgüt çekişmeler içinde kendisine bir yol bulamıyor.