AK Parti "muhafazakar demokrat" bir parti olarak kuruldu ve bu yönde siyaset yapıyor.
İzmir'de ise, CHP'nin başını çektiği bazı odaklar, laiklik gibi ortak değerlerimizin istismarı üzerine kurulu algı siyaseti ile AK Parti ile İzmirliler arasına bir duvar örmeye çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor.
CHP, hizmet ve eser üzerinden siyaset yapamayınca bu algı siyasetini körüklüyor.
Sürekli olarak AK Parti'nin yerel yönetimlerde iktidar olması halinde İzmirlinin yaşam tarzına müdahele edeceği korkusu vermeye çalışıyor.
Eski Başkan Aziz Kocaoğlu da şimdiki Başkan Tunç Soyer de ne zaman sıkışsalar, İzmir'de bu korku siyasetini pompalayıp başarısızlıklarının üzerini örtmeye çalıştılar.
ALGI SİYASETİ TIKANDI
Geçtiğimiz Ağustos ayında CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in "AK Parti'nin yönetiminde bir İzmir'i hayal edebilir misiniz? Kordon'un halini, gençlerin halini düşünün!
Özgürlüğü yaşayan çocukları düşünün! Zabıta gelir, zabıta! Çocukları çimlerde bile oturtmayabilir!
İzmir'in yaşam tarzına müdahale kesin olur" şeklinde yaptığı açıklamalar da hala hafızalarımızda...
Ancak, İzmir'de algılar üzerinden yapılan siyaset artık tıkandı. Çünkü, İzmir'deki yerel yönetim kaynaklı hizmet eksikliği artık algı siyaseti ile saklanamaz hale geldi. Bu seçimde CHP'nin tepeden inme isimleri belediye başkan adayı yapmasının da etkisiyle İzmir'de değişimin önünü açacak bir dip dalgası oluştu.
DAĞ'IN SEÇİM ÇALIŞMASI
Öte yandan AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, attığı adımlarla yapılan algı siyasetine kritik darbeler vuruyor. Bu durum CHP'ye yakın kişiler tarafından da görülüyor. Nitekim, geçtiğimiz günlerde bu köşede CHP'ye ve Soyer'e yakınlığıyla bilinen Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer'in, sözlerini aktarmıştık.
Şükürer, "Dağ'ın köşeli olmayan yumuşatıcı kişiliği, olaylara pozitif yaklaşımı, güler yüzlü oluşu, kutuplaştırmaya uzak bir tavır sahibi olması siyasette özlediğimiz tavırlardan biri.
Dağ, bu özellikleriyle İzmir'in dokusuna çok uyumlu bir siyasetçi.
ESİAD olarak zaten belediye başkan adaylarını geleneksel olarak her seçimde ağırlıyoruz. CHP'nin adayı da netleşince ESİAD'ın mutat programı çerçevesinde Hamza Dağ'ı da davet edeceğiz. Davete icabet ederse, orada iş dünyası olarak kendisini dinlemekten memnuniyet duyacağız" ifadelerini kullanmıştı.
SİYASET RENKLENDİ
Durum böyleyken Dağ, AK Parti'nin Konak Belediye Başkan adayı olan İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile birlikte önceki akşam bu seçim dönemine damga vuracak bir açılım gerçekleştirdi. Dağ ve Çankırı, Alsancak'ta içlerinde içkili mekanların da olduğu eğlence yerlerini gezerek gençlerle bir araya geldi, hal hatır sordu, projelerini anlattı ve "İzmir'de kim hizmet edecekse ona oy verin" mesajı verdi. Dağ ve Çankırı'nın gençlerle samimi diyalogları, siyasete renk kattı. Bu ziyaretler ile birlikte CHP'nin "AK Parti gelirse İzmir'de yaşam tarzına müdahale eder" şeklindeki kara propagandasının yanlışlığı da bir kez daha görülmüş oldu.
AK Parti kanadından gelen bu yapıcı siyaset, umarız bu seçimde CHP kanadına da yansır ve çalışmalarına yeni başlayan CHP'nin Büyükşehir adayı Cemil Tugay da korku siyasetine sarılmadan, sadece hizmetler ve projeler üzerinden bir propaganda yapar. Böylece kazanan tüm İzmir olur....
Bayraklı'da baş döndüren isim trafiği
Siyasette duruş önemlidir. Konjonktüre göre hemen değişiverenler uzun soluklu yürüyemez. Değişim abartılırsa ortaya siyasi çirkinlik de çıkar. İşte Bayraklı'da Postacılar Mahallesi'nde ilçe belediyesi tarafından inşa edilen kültür merkezinin adı konusundaki baş döndüren trafik de bunun en çarpıcı örneklerinden... Bu kültür merkezini Belediye eski Başkanı CHP'li Hasan Karabağ inşa ettirdi. Karabağ, merkeze ünlü halk ozanı Arif Sağ'ın ismini vermeyi kararlaştırdı ve bununla ilgili 2018'de meclise önerge verdi.
İMAMOĞLU'NA YARANMAK İÇİN
Ancak 2019'da dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Hanım'ın köylüsü olduğu için aday gösterilen CHP'li Serdar Sandal, göreve geldikten sonra bu merkezin ismini "Kazım Koyuncu" olarak değiştirdi. Hatta bu isimle tadilat ihalesine bile çıktı. Ancak devran değişip yeniden adaylığı zora girince İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakın olan Arif Sağ ve oğlu Tolga Sağ'ın gönlünü hoş tutmak için buraya tekrar "Arif Sağ" ismi vermek için harekete geçti.
KONSER İPTAL OLDU
Arif Sağ ve Tolga Sağ'ın da içlerinde yer aldığı ozanların sahne alacağı bir konser ile 21 Ocak'ta açılış törenini yapmayı planladı ve bunu afişlerle duyurdu. Bu aşamada durumdan biz haberdar olduk. Belediyeyi aradık ve sorular yönelttik. Bu girişimimiz üzerine Sandal, bu konseri de açılışı da iptal etti. Önceki günkü belediye meclis toplantısında bir baktık ki, kültür merkezinin adını "Hasan Tahsin" olarak belirleyivermiş... Ayrıca birçok belediye kütüphanesine de Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızın ismini koymuş. Bu isimlere tabii ki, itirazımız yok. Güzel olmuş. Bu isimlerden biz ancak onur duyarız. Yalnız, Sandal'ın aday gösterilmeyince Kurtuluş Savaşı kahramanlarımız üzerinden prim yapmak ve kahramanlık taslamak istdeğininin çok açık olduğunu da belirtmek durumundayız. İzmirli bunları görüyor.