İşçimenler’in de yer aldığı batık Çakmaktepe’yi deştikçe pislik çıkıyor
Ege Bölgesi Sanayi Odası eski Başkanı merhum Atıl Akkan'ın başkanı olduğu şirkette baba İşçimenler'in yönetim kurulu üyesi olduğunu belirtmiştik. Bu arada Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre şirketin 134 ortağı arasında Başkan adayı Ünsal'ın da bulunduğu ortaya çıktı.
DEVLETİN SIRTINA YÜK
Santralin kuruluşu için FETÖ'nün bankasından alınan 200 milyon Euro kredi, geri ödenmedi. Bank Asya nasılsa bu krediyi tesisi ipotek alarak vermişti. Sonrasında iyi yönetilemeyen tesis batınca bu kredi de geri ödenemez hale geldi. Bank Asya da o süreçte TMSF'ye devroldu. Yani bu batık paranın yükü de devletin sırtına yüklenmiş oldu. Tesisteki teçhizatın satışı ile bu 200 milyon Euro'nun çok küçük bir kısmı tahsil edilebildi.
Oysa o dönem şirkete ortak olan İzmir'in anlı şanlı sanayicilerinin cebinden ise, başlangıçta koydukları cüzi sermaye dışında çıkan tek kuruş olmadı. Arada birilerinin ise malı götürdüğü iddiaları hala İzmir iş dünyası kulislerinde konuşuluyor.
"MALİYETLER ŞİŞİRİLDİ"
Kulislerdeki iddiaya göre, bu santralin ekipmanlarını Finlandiya'dan getirilirken kağıt üstünde gösterilen alış fiyatı gerçek değerden yüzde 20-30 yüksek gösterilmiş.
Bu para da birilerinin cebine girdiği öne sürülüyor. Kimseyi doğrudan suçlayamayız ancak iş dünyasında konuşulan bu. Nitekim santralin battığı dönemden kısa süre sonra 2014 yılında Sabah Gazetesi'nde yer alan bir analizde de bu iddiaları doğrulayan bilgiler yer alıyor. Gazeteci Ferhat Ünlü'nün "Bir paralel batık hikayesi" başlıklı makalesinde doğalgaz santrallerinin en modern ve en verimlisinin bile 1 MW (megawatt) başına 550-600 bin avroluk yatırımla kurulabildiğine dikkat çekiliyor. Ancak, Aliağa'daki batık santral, megawatı 1 milyon Euro'yu aşan bir yatırımla kurulmuş.
270 MW santralin 285 milyon Euro'ya mal olduğu açıklanmış. Oysa en yüksek maliyetten, yani 1 megawatt başına 600 bin Euro'dan hesaplansa bile santralin kurulması için 162 milyon Euro yeterli imiş.
BAŞTAN ARAŞTIRILMALI
2008 yılında kurulan santral, 2011 yılından itibaren batış sinyalleri vermeye başlamış.
Bunun üzerine Bank Asya yetkilileri piyasadaki muteber doğalgaz yatırımcılarına gitmiş ve santrali devretmek istemiş. MW'ı en fazla 600 bin avro olan bir proje için 285 milyon avro yatırım yapıldığı iddiasını
şüpheli bulan yatırımcılar santrali almamış. Dünkü yazımız, CHP'de büyük yankı uyandırdı. Bu yazının Ünsal'ın adaylığına isyan eden Karşıyakalı partililer tarafından parti genel merkez yöneticilerine gönderildiği belirtiliyor. Bu bizi ilgilendirmez.
Biz Ünsal'ın adaylığıyla doğrudan bir ilgisi olmasa da kamuoyunun bilmesinde fayda olacağını düşündüğümüz için bu konuyu gündeme getirdik.
Kimseyi suçladığımız da yok. Neticede yazımızla bu işteki vurgun iddiaları da yeniden gündeme gelmiş oldu. Umarız bu da, skandalın devletin ilgili kurumları tarafından yeniden irdelenmesine vesile olur.
OFİS SİYASETİ İZMİR'DE BİR İŞE YARAR MI?
CHP'de Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ikilisi tarafından devrilen eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, partinin başından gittikten sonra Ankara'da bir ofis tuttu. Bu ofis, CHP siyasetinde önemli noktalardan biri oldu. CHP'nin yeni lideri Özel de bu ofise gitti. Şimdi, yeniden aday yapılmayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de İzmir'de bir ofis açacağı belirtiliyor. Özel'den gelen "Gelecekte farklı alanlarda birlikte çalışalım" teklifini reddeden Soyer, bir anlamda genel merkeze bayrak açtı.
Eğer, 31 Mart seçimlerinde CHP'de bir hüsran yaşanırsa Kılıçdaroğlu ve Soyer'in yer
aldığı 'dışarıda bırakılanlar cephesi' yeniden güç kazanacak. Bu süreçte de Soyer'in açacağı ofis de İzmir siyasetinin nabzının attığı yerlerden biri haline gelebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Biz baba İşçimenler’i Çakmaktepe’den de biliriz (11 Şubat 2024)
- İzmir Büyükşehir’in kadro operasyoncuları! (10 Şubat 2024)
- Sataşkan ve yapışkan İl Başkanı Aslanoğlu! (09 Şubat 2024)
- Konak’ı hançerleyeni başkan adayı yaptılar! (08 Şubat 2024)
- CHP İzmir’de olağanüstü kurultay hazırlıkları başladı (07 Şubat 2024)