CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nu hayretle izliyoruz. Neden mi? Dikkat çekmek için kendini paralıyor da ondan. Bu göreve Büyükşehir Belediyesi'nin mevcut Başkanı Tunç Soyer'in desteğiyle geldi. Kurultay'da CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ölümüne destek verdi. Sonuçta Kılıçdaroğlu gitti, Özgür Özel geldi. Soyer çizik yiyip aday yapılmazken kendisinin de bu görevde bulunması sorgulanır hale geldi. Bu süreçte İzmir'in tek bir ilçesinde bile belediye başkan adayı belirlenmesine etki edemedi. Kimse sözünü dinlemedi... Adeta ABD'de gidici başkanlar için kullanılan 'topal ördek' tabirindeki gibi bir konuma düştü. Geçtiğimiz günlerde yazdığımız gibi bu süreçte yapması gereken kibarca istifayı basıp gitmekti. Ancak o koltuğa yapıştı!
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, koltuğa yapışırken herkese sataşarak dikkat çekmeye çalışıyor.
HER ŞEYE SATAŞIYOR
"AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ'ın logosunda neden parti amblemi yok?", "Hamza Dağ neden Alsancak'taki içkili mekanları ziyaret etti?" türünden açıklamalarla dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor. CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay, kendi halinde kampanyasını yürütmeye çalışırken ve Hamza Dağ ile ilgili bir eleştiride bile bulunmazken İl Başkanı Aslanoğlu sağa sola saldırıyor. AK Parti İl Başkanı Saygılı, kendisine uygun bir dille cevap veriyor, durumu izah ediyor. Ancak Aslanoğlu, sakinleşeceğine daha da saldırganlaşıyor. Hatta geçenlerde hızını alamayıp AK Parti Karabağlar Belediye Başkan adayı Sadık Tunç'a bile "Niye Bozyaka Hastanesi'nin yenilenip büyütüleceğini açıkladın?" diye çemkirmeye çalıştı. Sanki Büyükşehir'de, Karabağlar'da CHP'nin adayı yokmuş gibi Aslanoğlu, her şeyi üzerine vazife görüp topa giriyor.
SENDROM YAŞIYOR
Tabii ki, il başkanıdır, konuşabilir ama partisinin adaylarının tek bir kelime etmediği durumlarda topa doğrudan kendisinin girmesi biraz sakil kaçıyor. Durum artık çok dikkat çekici olunca Aslanoğlu'nun yaşadığı sendroma ne ad verilir diye araştırdık. Kendisi için sözlükte 'sataşkan' kelimesini bulduk. Türk Dil Kurumu'na göre, sataşkan, 'sataşan, saldırgan, mütecaviz' anlamlarına geliyor. Bu nedenle Aslanoğlu'nun içinde bulunduğu tablo için 'Sataşkan İl Başkanı sendromu' desek cuk oturur diye düşünüyoruz. Ne dersiniz?
CHP'nin "Babam sağ olsun" tipi adayları!
CHP'de tartışılan İzmir belediye başkan adayları arasında Karşıyaka'da Yıldız İşçimenler Ünsal ile Çeşme'de Lal Denizli de yer alıyor. İki isim de ithal olmakla suçlanıyor. Ünsal'ın Narlıdere'de oturduğu ve parti üyeliğinin bile aday olduktan sonra yapıldığı kaydediliyor.
Urla'dan aday adayı olan Denizli'nin de Genel Merkez'den tüyo alıp ikematgahını adayların açıklanmasına kısa bir süre kala Çeşme'ye kaydırdığı ifade ediliyor. İki isim de gösterildikleri ilçelerde aday olmalarını 'babalarına' borçlular. Yani araba veya kamyonların arkasına yazılır ya "Babam sağ olsun" diye. İşte Yıldız ve Lal Hanımların adaylıkları da bu hesap. Lal Denizli'nin babası ünlü teknik direktör Mustafa Denizli, Çeşmeli olduğu için kızı buradan aday yapıldı.
LÜGATA GEÇER
Demokrat Parti ve İyi Parti'de siyaset yapan, hatta 2018'de İyi Parti'den milletvekili adayı olan Ünsal'ın da dedesi ve babası Karşıyakalı olduğu için bu ilçede aday gösterildi.
Ünsal, dün Karşıyakalı olmadığı eleştirilerine babası ve dedesinin bu ilçeden olduğu ve hatta Karşıyaka Spor Kulubü başkanlığı yaptığı cevabını verdi. 2014'te de Büyükşehir Belediye eski Başkanı Ahmet Piriştina'nın hiçbir siyasi başarısı olmayan oğlu Levent'i Buca'dan aday yapan ve sonrasında bir daha ismini bile anmayan CHP, bu tür adaylarla 'babam sağ olsun tipi adaylığı' da siyaset lügatımıza kazandırmış oldu desek sanırız yanılmayız!
Buca adayı yapılan Suat Nezir'e İyi Parti rozetini Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale taktı.
Suat Nezir'in CHP'den intikamı
CHP, 2019 yerel seçimlerinde Buca'da Suat Nezir'i belediye başkan adayı olarak açıkladı. Hatta o zamanki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, aday tanıtım töreninde Nezir'i sahneye çıkarıp elini havaya kaldırdı.
İYİ PARTİ'DEN ADAY
Ancak daha sonra dönemin Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve İl Başkanı Deniz Yücel'in kumpasıyla Nezir, adaylıktan düşürüldü ve yerine Özkan ve Yücel'e çok yakın olan Erhan Kılıç aday yapıldı. Bu seçimde de yine Yücel başta olmak üzere birçok parti yetkilisi Nezir'e yine adaylık sözü verdi. Ancak bu defa da aday gösterilmedi. CHP Buca'nın adayı Deniz Yücel'in yakın arkadaşı Görkem Duman oldu. Nezir de dün soluğu İyi Parti'de aldı ve dün bu partinin Buca Belediye Başkan adayı olarak açıklandı. Bu da ilçedeki seçimde AK Parti adayı Adnan Öztekin lehine bir etki yaratması bekleniyor. Buca Belediyesi, daha önce de AK Parti'deydi. Ancak daha sonra CHP'nin eline geçti. Nezir'in bu hamlesiyle AK Parti bu ilçeyi geri alır mı göreceğiz. Peki, sizce Nezir'in partisi CHP'ye seçim kaybettirme ihtimali olan böyle bir hamlede bulunması doğru mu? Eğer siz bir insanı iki kez kandırırsanız ve o da çıkıp böyle intikam gibi bir karar alırsa o kişiyi suçlamaya hakkınız da yoktur.
İyi Parti'de yönetim hala yok
İyi Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özlale ile ters düşünce görevden alındı. Yerine ise, il kongresinde yendiği avukat Ülkü Doğan getirildi. Ancak aradan haftalar geçmesine rağmen Ülkü Doğan, il yönetim kurulunu hala oluşturup açıklayamadı. Kulağımıza gelen bilgilere göre Doğan'ın mazbatasının bile genel merkezden hala gelmediği belirtiliyor. Yani Prof. Dr. Ümit Özlale gibi güçlü bir aday çıkaran partinin kendi içinde düştüğü bu hal inanılır gibi değil. İyi Parti'nin gerçek bir parti olabilmesi için daha çok çalışması gerekiyor...