İzmir’i bu defa ‘korku siyasetinin’ esiri yapamayacaklar

CHP İzmir'de yıllar sonra en zayıf seçimine giriyor...
Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı aday yapılmadı... İlçe belediye başkanlarının da birkaçı hariç hiçbiri tekrar aday gösterilmedi. Bu bir anlamda "CHP'nin başarısızlığı kendi kendine kabul etmesi" anlamına geliyor. Diğer yandan gösterilen adayla ilgili ise, başta CHP örgütü olmak üzere soru işaretleri bir türlü kalkmadı. Tereddütler hala giderilemiyor. Aday gösterilmeyen mevcut başkanlar küsünce parti örgütünde büyük bir dağınıklık baş gösterdi. Kim kime dum duma...
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'i bırakıp İstanbul'da seçim çalışması yapıyor. Mevcut aday Cemil Tugay ise, "Benim yanımda bir dakika bile durmadın" diyerek kendisine sitem ediyor. Kimse kusura bakmasın ancak CHP'nin İzmir'de tüm unsurlarıyla bir seçim kampanyası yürütüp yürütmediği bile tartışılabilir. Gerçek bu...

HİZMET SİYASETİ TALEBİ
İşte CHP, böylesine zayıf bir şekilde seçime girerken İzmirlilerin 'hizmet siyaseti' talebi de giderek yükseliyor. İzmirliler, yıllardır süren tartışmaları bir kenara bırakıp artık kentin hizmet almasını istiyor.
CHP'nin 30 yıla yakın zamandır bunu yapamadığı CHP'lilerin kendilerinin de itiraf ettiği bir gerçek. İşte böyle bir ortamda CHP'nin, hizmet üzerine bir söz söyleyemeyince 21 yıldır bitirmediği korku siyasetine yeniden sarıldığını görüyoruz. CHP yöneticileri ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı, buldukları her fırsatta İzmir'de artık çok geçmişte kalması gereken 'yaşam tarzı' tartışmalarını tekrar tekrar gündeme getirmeye çalışıyorlar.
"AK Parti gelirse bizi mahveder!", "AK Parti takiye yapıyor" söylemleri ile İzmirlileri korkutarak ikna etmeye çalışıyorlar. Hatta hiçbir zaman söylenmemiş ancak gazeteciler tarafından öyle uydurulmuş bir söz üzerinden türetilmiş malum tartışmayı yeniden hortlatmak istiyorlar.
AK Parti cephesinden bu sataşmalara herhangi bir cevap gelmedikçe bu söylemleri daha da artırıyorlar.

MÜFTÜ DEĞİL BAŞKAN!
AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, bu söylemlere hiçbir zaman cevap vermedi, sadece yapmak istediği hizmetleri anlattı...
Katıldığı Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) toplantısında bununla ilgili bir soruya (... ki bunu CHP'li bir İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın sordurduğu ifade ediliyor), "Ben İzmir'de müftülüğe değil belediye başkanlığına talibim" cevabını verdi, o kadar. Ancak, işi korku ve algı siyasetine dökmek isteyenler o kadar hırslıydı ki, Dağ'a bu sözü üzerinden bile yüklenmeye çalıştılar.

ERDOĞAN'DAN TEMİNAT
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisi ve Cumhur İttifakı'nın Alsancak Gündoğdu Mitingi'nde bu algı siyaseti güdenlere karşı da önemli sözler söyledi. Erdoğan, "Belediyecilik bizim işimiz. 21 yıldır tek başımıza iktidarız. Şayet başka bir niyetimiz olsaydı şimdiye kadar zaten ortaya çıkardı, benim milletim de bizi buralarda bırakmazdı. Onca yılın ardından artık kimsenin hayat biçimiyle derdimizin olmadığını herhalde kabul etmeyen kalmamıştır. Amacımızın insanımızın huzur, güven ve refah seviyesini yükseltmek olduğunu akıl ve vicdan sahibi herkes görmüştür. İzmir 31 Mart'ta işte bu siyaset tarzlarından birini seçecek. Kazananın İzmir olmasını diliyoruz" ifadelerini kullandı.
Görünen tablo, ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın İzmir'in artık algı ve korku siyasetine prim vermediğini gösteriyor. İzmirlilerin gündeminde artık yaratılmaya çalışılan korkular değil hizmet talebi var. İzmirliler, kendisini yine hassasiyetleri üzerinden 'esir almaya' çalışanlara bu kez çok güçlü bir cevap verecek.