İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Başkan Tunç Soyer ile Genel Sekreter Barış Karcı, Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Ozan Yılmaz ve Ulaşım Daire Başkanı Kadir Efe Oruç'un seçim öncesi yangından mal kaçırır gibi kent içi trafiğin denetimi için "elektronik denetleme sistemi (EDS) kurulması ve 7 yıl boyunca işletilmesi" için çıktığı ihale ortalığı karıştırdı.
İhaleyi yarın gerçekleştirecek Encümen üyeleri arasında yer alan birçok meclis üyesinin kendilerine yapılan sunumda ikna olmadıkları ve seçim öncesi yapılan bu ihalenin zamanlaması konusunda çekinceleri olduğu ifade ediliyor. Bu arada CHP'nin Soyer'in yerine Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterdiği Cemil Tugay'ın da bu ihalenin yapılmasını istemediği konuşuluyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in milyarlık ihaledeki ısrarı dikkat çekiyor.
GELECEĞE İPOTEK
Düşünün...
Bir aydan kısa sonra görevde olmayacak bir belediye başkanı ve muhtemelen yine seçim sonrası görevde kalamayacak olan bürokratlar, İzmir'in 7 yıllık geleceğindeki önemli bir gelire ipotek koyan bir ihaleye çıkıyorlar.
Bu ihale ile daha önce 1.8 milyar lira harcanan ancak bir türlü sağlıklı çalıştırılamayan sistem çöpe atılacak ve bu ihaleyi kazanan firma tarafından tahmini 1 milyar 328 milyar liraya yeni baştan kurulacak. Bu yeni sistem üzerinden kesilecek trafik cezalarının yüzde 15-20 civarındaki kısmı ihaleyi kazanan firmaya aktarılacak.
Nilüfer Bakoğlu Aşık
Bu süre toplam 7 yılı bulacak. Hatta doğrudan teminle yapılacak bakım sözleşmesiyle bu süre 10 yıla kadar çıkabilecek. 1.3 milyar lira yatırım yapacak firmanın en az 6-8 milyar lira gelir elde edeceği öne sürülüyor. Üstelik, katılacak firmalardan, 1 milyar 328 milyon liralık muhammen bedelin yüzde 30'undan az olmamak üzere tek sözleşmeye ilişkin iş deneyimini gösteren belge talep edilmesi nedeniyle ihalenin bir firmaya adrese teslim yapıldığı iddiaları da almış başını gitmiş durumda.
Onur Yiğit
Ayrıca ilgilenen firmalardan 100 bin lira gibi astronomik bir paranın 'ihale döküman ücreti ' olarak talep edilmesi "bu işi fazla kişiye kurcalatmadan yangından mal kaçırılmaya çalışıldığı" iddialarını kuvvetlendiriyor.
"SOYER KATILSIN"
İşte bizim dün bu köşede kaleme aldığımız yazı, bu açıdan İzmir gündeminde geniş yankı uyandırdı.
İhaleyi yarın yapacak belediye encümenindeki meclis üyeleri ve bürokratların birçoğunun rahatsız olduğu ve bu dayatmaya karşı çıktığı ifade ediliyor.
Barış Karcı
Encümende Tunç Soyer'in yanı sıra şu an belediye meclis üyesi olarak Serkan Kalmaz, Erhan Uzunoğlu, İlhan Özköse, Nilüfer Bakoğlu Aşık ile CHP'nin Balçova Belediye Başkan Adayı da olan Onur Yiğit yer alıyor.
Serkan Kalmaz
Bürokrat olarak da Genel Sekreter Barış Karcı, Mali Hizmetler Dairesi Başkanı Pınar Çalışkan, 1. Hukuk Müşaviri Türkan Özgür, Harita Dairesi Başkanlığından Ömer Güngörmüş ve Yazı İşleri ve Kararlar Dairesi Başkanı Levent İşler bulunuyor.
Erhan Uzunoğlu
Duyulan rahatsızlık nedeniyle belediye koridorlarında "Soyer bu ihaleyi yapmakta bu kadar inat ediyorsa o zaman Encümen üyesi olarak kendisi de ihaleye katılsın ve belgeleri imzalasın. Bütün sorumluluğu Encümen üyelerinin üzerine bırakmasın" söylemleri dillendiriliyor.
İlhan Özköse
Belediyenin aldığı böyle tartışmalı kritik kararlara imza atmamaya özen gösteren Soyer'in bu ihaleye katılma cesareti gösterip göstermeyeceği merak konusu...
ZEYİLNAME İDDİASI
Bu arada kulağımıza gelen skandal bir bilgi daha var. Bizim dünkü yazımızda ihalenin adrese teslim yapıldığı yönünde iddiaları gündeme getirmemiz belediyede bazılarını panikletmiş. Bu yüzden muhammen bedelin yüzde 30'undan az olmamak üzere tek sözleşmeye ilişkin iş deneyimini gösteren belge şartının yüzde 5'e düşürülmesi için zeyilname yayınlanmak istendiği belirtiliyor.
Böylece ihaleye atletizm yarışlarındaki tavşan atletler gibi tavşan firmaların girmesinin sağlamak istendiği öne sürülüyor.
Öte yandan belediyenin bu işi ihaleye çıkmak yerine 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca hiç bir yeterlilik ve iş bitirme belgesi olmadan kendi şirketine devir edilebileceği de ifade ediliyor. Yani elektronik denetim sistemi (EDS) kişisel verilerin korunması ve güvenlik ile ilgili hassas bir durum arzettiği için bunun özel şirkete devredilmesinin sakınca içerebileceği, bunun yerine belediyenin bu işi kendi şirketi aracılığıyla yapmasının daha sağlıklı olacağı da kaydediliyor. Bu görüşü savunanlar, "İzmirim Kart'ın işletilmesi de daha önce özel şirketlerce yürütülüyordu.
Uygulama da bir sürü aksaklıklar yaşandı. Aynı kanun maddesi uyarınca İzmirim Kart, belediye şirketine devredildi.
Belediye şirketinde hiç bir sorun çıkmadan hizmet devam ediyor" ifadelerini kullanıyor. İşte ortada böyle bir örnek de varken yarın bu ihaleye imza atacak tüm Encümen üyelerini, kanunlar ve İzmirlilerin huzurunda sorumlu olduklarını hatırlatarak vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz...