• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Erdoğan- Trump dönemine 25 gün kaldı BÜLENT ERANDAÇ

Erdoğan- Trump dönemine 25 gün kaldı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Aralık 2024, 21:22

Yeni ABD Başkanı Donald Trump, 25 gün sonra (20 Ocak 2024) koltuğa oturacak. Dünyada neler olacak?
Başkan Erdoğan, bugün dünyanın en tecrübeli lideri. ABD Başkanı Trump'ın ikinci dönemi başlayacak.
Rusya lideri Putin ve Çin lideri Şi Cinping de tecrübeli liderler. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi bölgesel güç-küresel aktör durumuna getirdiği bir dönemde, Trump'ın Türkiye ile ilişkilerinde neler olacak? Erdoğan ile Trump arasındaki ilişkiler 2024-2028 dönemine damga vuracak. Türkiye ile Amerika arasında öncelik taşıyan konular şöyle:

1- Ukrayna savaşının bitirilmesi: Trump'ın birinci önceliği. Türkiye ve Karadeniz jeopolitiği için önemli etkileri olacak.

2- Yeni Suriye inşası: Başkan Erdoğan, Türkiye en etkili konumda. Erdoğan ile Trump arasında, Suriye'de ABD aparatı PKK-YPG-SDG'nin tasfiye edilmesi öncelikli mesele.

3- Türkiye-Amerika ilişkileri: Başkan Erdoğan ile Trump arasında, F-35, F-16 savaş uçakları, Amerikan'ın hukuk dışı uyguladığı ambargoların kaldırılması, ABD'nin İsrail, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan ile ilişkileri çok önemli gelişmelere gebe.

ŞİFRELER VERİLİYOR
Trump, Florida milletvekili ve eski bir elit asker olan Waltz'ı "Çin, Rusya, İran ve küresel terörizmin yarattığı tehditler konusunda uzman" olarak nitelendirdi, ulusal güvenlik danışmanı olarak atadı. Başkan Erdoğan'ın Yeni Suriye inşasında liderlik yapacağı, ABD aparatı PKK-YPG-SDG'yi tasfiye edecek hamleler yapacağı bir süreç içinde, ABD Başkanı Trump'ın kilit adamlarından güvenlik danışmanı Waltz, Türkiye bağlamlı konuşmalarıyla şifreler veriyor.
Waltz'ın son konuşmaları ilginç:
"Trump'ın yetkisi, kararlı şekilde Amerika'yı Orta Doğu savaşlarına sürüklememek. Amerikan botlarının (askerlerinin) Suriye'de herhangi bir şekilde dolaşmasına ihtiyacımız yok ama DEAŞ, İsrail sınırı ve Körfez müttefiklerimizle olan daha geniş dinamiklere dikkat etmeye devam edeceğiz." Waltz'ın DEAŞ ifadesi, ABD Derin Devlet (Pentagon-CIA) hikayesinin devam edeceğini gösteriyor.
Trump'ın Güvenlik Danışmanı Waltz'ın önümüzdeki döneme damga vuracak ifadelerine dikkat!
İran'ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini söyleyen Waltz, "İran nükleer silaha sahip olursa Suudlar da Türkler de nükleer silaha sahip olmak isteyecek" iddiasında bulundu.

ATEŞKES İNCELEMESİ
Hamas'ın her zamankinden daha çok yalnız kaldığını savunan ve Gazze'deki ABD vatandaşı İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını isteyen Waltz, "Hamas'ın bir tanesi hariç tüm çıkışları kapalı, eğer yaşamak istiyorsanız o da rehinelerimizi serbest bırakmaktır" değerlendirmesinde bulundu. Waltz, Trump'ın göreve başlamasının ardından "yakında" Yemen'deki Husilerin yeniden "terör örgütü" listesine alınacağını ifade etti.
İsrail'in Lübnan'da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazları ve telsizlerin patlatıldığı saldırılarına da değinen Waltz, "modern tarihin en cesur, en etkili gizli eylem operasyonlarından biri olduğunu" iddia etti ve Hizbullah'ın bu saldırıyla zayıfladığını savundu. Trump'ın danışmanı Waltz, Ukrayna'da ateşkesin ilk adım olacağını belirtti. CBS News'e konuşan Waltz, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Noel döneminde bir ateşkes önerisi sunduğunu ve bu önerinin Trump'ın ekibi tarafından incelendiğini belirtti.
Waltz, "Çatışmaları durdurmamız gerekiyor. Eğer bu, ilk adım olarak bir tür ateşkes anlamına geliyorsa, bunu dikkatlice değerlendireceğiz" dedi.
SONSUZ BİR SAVAŞ
Waltz, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmalar nedeniyle "sonsuz bir savaşa" sürüklendiğini ifade ederek, Trump ekibinin ABD çıkarları doğrultusunda bu çatışmayı nasıl sonlandıracağı ve müzakereler için tarafları nasıl bir araya getireceği üzerinde çalıştığını vurguladı. Waltz, "Trump, bu savaşın sona ermesini açıkça istiyor" dedi. Waltz, "Başkan Trump, bu çatışmayı sona erdirme ihtiyacı konusunda çok açık. Bizim masaya kimin oturacağını, anlaşma mı yoksa ateşkes mi sağlanacağını, iki tarafın nasıl masaya getirileceğini, anlaşmaya varmanın çerçevesinin ne olacağını tartışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Donald Trump'ın Moskova ve Kiev arasında kalıcı bir anlaşma istediğini dile getiren ABD'nin gelecekteki Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, yeni Başkanın Minsk Anlaşması'nın tekrarlanmasını istemediğini belirtti.
Kellogg, bu konuyla ilgili şu ifadelerini kullandı: "Başkan ne istediği konusunda çok tutarlı.
Ölümleri durdurmak ve barışı getirmek. Bu onun bir numaralı ulusal güvenlik önceliği. Ancak adil ve sürdürülebilir bir barış, kalıcı bir barış istiyor. Geçmişte Rusya ve Ukrayna arasında denenen barış sürecini gördük.
Fena halde başarısız oldu.
Başkan bu yoldan gitmeyecek." Trump'ın hem ABD müttefikleri hem de Devlet Başkanı Vladimir Putin'le ilişkilerin önemini anladığını dile getiren Kellogg, seçilmiş Başkanın durumu çözüme kavuşturabileceğini ve bunu "nispeten kısa bir süre içinde" yapacağını söyledi.

PUTİN'İN BEKLENTİSİ
Putin, Rusya'nın ateşkes masasına oturmasını bir dizi şarta bağlamıştı. Bu şartlar, Ukrayna'nın NATO üyeliğinden tamamen vazgeçmesini, tarafsız bir statüye geçmesini ve Rusya'nın ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinden askeri birliklerini tamamen çekmesini kapsıyor.
Putin'in şartları, bir barış planı olarak sunulsa da, Ukrayna açısından toprak kayıplarını ve Batı ile bağlarının kopmasını kabul etmek anlamına geliyor.
Bu durum, sadece Ukrayna için değil, Avrupa Birliği (AB) siyaseti için de bir dönüm noktası yaratabilir. Batı ittifakı açısından bu şartların kabul edilmesi, Rusya'nın bölgesel hakimiyetini artırma stratejisinin başarıya ulaşması anlamına gelir. Bu nedenle Putin'in şartlarını bir çözümden çok, Rusya'nın uzun vadeli jeopolitik hedeflerini güçlendirme hamlesi olarak değerlendirmek mümkün. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Ukrayna'ya güçlü destek verilerek barış görüşmelerinde üstünlük sağlanması gerektiğini savunuyor. Devlet Verimlilik Departmanı'nın (DOGE) başına getirilmesi düşünülen Elon Musk ise, X'te yaptığı bir paylaşımda Rusya'nın Kırım üzerindeki kontrolünü tanıyan bir barış planını tartışmaya açmıştı.

SONUÇ
Hatırlayalım: Savaşın 6. ayında Erdoğan, Ukrayna ve Rusya barış görüşmesi masasını İstanbul'da kurmuştu. Dolmabahçe Sarayı'nda anlaşma çıkmak üzere iken, Derin İngiltere-Derin Amerika (CIA-Pentagon-Silah Baronları) takoz koydu. Savaş devam ediyor. On binlerce Ukrayna ve Rus askeri ölmeye devam ediyor. Milyonlarca Ukraynalı ülkeyi terk etti. Nükleer savaş riski büyüdü. Üçüncü dünya savaşı yorumları yapılıyor. Başkan Erdoğan Ankara-İstanbul'u küresel diplomasi merkezi haline getirdi. Rusya-Ukrayna savaşında Erdoğan'ın arabuluculuğu dünya çapında yeniden değerlendiriliyor. Trump, Putin, Zelenski ile Başkan Erdoğan'ın bire bir (yüz yüze) görüşme, sağladığı ortak güveni işaret eden yakın ilişkileri, İstanbul'da Rusya-Ukrayna ateşkes anlaşması ile sonuçlanması ihtimalini de kuvvetlendirdiği konuşuluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.