Yaklaşık 30'ar bin lira alacağı bulunan memurlarla toplantı yapan Bakan'ın 14 milyon lirayı bulan alacağın ödenmemesi halinde bu hafta içinde gerekirse belediyeye şartlı bağış yaptıracağını ve parayı ödeteceğini söylediği belirtildi.
Bununla ilgili bir internet haber sitesinde haber de yayınlandı ancak ilginç bir şekilde saatler sonra kaldırıldı.
Görüştüğümüz sendika yetkilileri ise, Bakan'ın bu sözlerini doğruladı. Bakan'ın hem sendika yöneticileri hem de ardından memurlarla yaptığı görüşmede 'şartlı bağış yaptıracağı' yönünde kişisel söz verdiğini belirttiler.
NEREDEN BULACAKSIN?
Seçim öncesi belediyenin memurların bile parasını ödeyememesi bir skandalken CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın memurlara 'şartlı bağışla ödeme yaptırma' sözü vermesi bizce çok daha büyük bir skandal...
Siyasette şeffaflıktan bahsediliyor ya... O zaman biz de
Bakan'a buradan soruyoruz:
Siz memurların karşısına belediyenin hangi yetkilisi olarak olarak çıktınız? Hangi sıfatla böyle bir şartlı bağış sözü verdiniz? Siz bu 14 milyon lirayı cebinizden mi bağışlayacaksınız?
Eğer öyleyse bu kadar bağış yapabilecek serveti nereden ve hangi koşullarda elde ettiniz? Yoksa parayı CHP mi ödeyecek? Eğer öyleyse CHP, kendisinin yönetimindeki belediyelerde bu şekildeki personel alacaklarını da böyle mi ödemeyi planlıyor?
ŞİRKETTEN Mİ?
Yoksa bu parayı Karşıyaka'da yerel siyasetin yıllardır sponsoru olan ünlü bir inşaat firmasından alıp belediyeye mi vereceksiniz?
Belediyenin memurlarının alacaklarının bu şekilde ödenmesi yasal bir sıkıntı oluşturmayacak mı?
Koskoca ana muhalefet partisinin kendi yönetimindeki bir belediyede personele olan borcu bu şekilde ödemesini kamuoyuna nasıl açıklayacaksınız?
Edindiğimiz bilgilere göre, memurları temsil eden 2 sendika paraların ödenmemesi halinde bu Çarşamba günü için eylem kararı aldı. Bakalım bu para o tarihe kadar ödenecek mi, ödenecekse de nasıl ödenecek? Takipteyiz...
Deniz Yücel'den 'değişime' büyük gol
CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Çiğli'de belediye başkan adayları Onur Emrah Yıldız'ın proje lansman toplantısında Özgür Özel'i genel başkanlığa taşıyan ve kendisinin de mensubu olduğu 'değişim hareketine' büyük bir gol attı.
Yüzlerce partiliye hitap ederken konuyu hiç alakası olmadığı bir yerde değişim hareketinin devirdiği eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na bağladı ve salonda alkış tufanı koptu. Bu konuşmayı böyle bir şeyin yaşanabileceğini hesap edip bilerek yaptığını sanmıyoruz çünkü bu ihanet olur. Ancak bu yaptığı siyasi acemilikten başka bir şey değil.
Bu arada yaşanan olay, CHP İzmir örgütünde yeni Genel Başkan Özgür Özel'in ve İzmir'deki aday tercihlerinin benimsenmediği ve partililerin vicdanında Kılıçdaroğlu'na haksızlık yapıldığı kanaatinin hala hakim olduğunun ortaya çıkması açısından çarpıcı oldu. CHP'nin olası bir seçim yenilgisinin ardından partide yeni bir olağanüstü kurultay gündeme gelirse, "Bunun ilk kıvılcımı bu alkışlarla Çiğli'de yakıldı" diyebiliriz...
Gemilerini satan İzmirli patron
İzmir Demir Çelik (İDÇ), kentin en önemli sanayi kuruluşlarından biri... Şirket ihracatının bir bölümünü Aliağa Nemrut'ta kendisine ait limandan kendi gemileriyle yapıyordu.
Ancak şirketin patronu Halil Şahin, İDÇ'nin sahibi olduğu 3 kuru yük gemisini de sattı. Sektörde faaliyet gösteren diğer armatör firmalara satılan gemilerin satış fiyatı 23 milyon dolar olarak açıklandı. Bu da yaklaşık 722 milyon liraya tekabül ediyor. Şirketten yapılan açıklamada, sektör koşullarının değerlendirilmesi sonucunda şirket faaliyetlerini optimize etmek ve şirketin uzun vadeli stratejik hedeflerine daha uygun bir yapı oluşturmak amacıyla gemi faaliyetlerinin sonlandırılmasına karar verildiği ve satışın bu nedenle yapıldığı bildirildi.
NEDEN RAPOR YOK?
Açıklamada bu satışla şirketin son finansal tablosundaki kayıtlı değerine göre yaklaşık 674 milyon 650 bin TL tutarında kar etkisi beklendiği ifade edildi. Bizce işin ilginç tarafı satışın hiçbir değerleme raporu hazırlanmadan müzakere ve pazarlık usulü ile yapılmış olması. Neticede İDÇ halka açık bir şirket... Binlerce küçük ortağı var. Böyle bir satış için diğer ortak ve küçük yatırımcının da içinin rahat etmesini sağlayacak bağımsız bir değerleme raporu neden alınmadı, anlamadık... Bizce şirket bunun nedenini de açıklamalı.
