İzmir, 5 gün sonra Büyükşehir Belediyesi'nin yeni başkanını seçecek. 5 yıl görev yapan mevcut Başkan Tunç Soyer, dün göreve geldiğinde lojman olarak yerleştiği için çok eleştirildiği eski Şato Restoran'ın bulunduğu binanın bahçesinde bir veda toplantısı düzenledi. Büyükşehir Belediyesi'nden bu tür etkinlikler için yıllardır bir davet almıyorduk. Çünkü, Büyükşehir Belediyesi'ni ve Başkanı Tunç Soyer'i 5 yıl boyunca bu kentte en çok eleştiren gazetecilerin başında yer aldık. Arada öyle bomba bilgilerle öyle bomba haberlere imza attık ki, Türkiye'de gündem oldu, Sayıştay raporlarına geçti. Bu nedenle belediye, etkinliklerine bizi davet etmeyi bıraktı.
DAVET ETTİ
Tunç Bey, dün Şato binasının bahçesinde düzenleyeceği ve 5 yıl boyunca yazılan çizilen iddialara cevap vereceği veda toplantısı için bizi de davet edince şaşırdık. Tabii ki, biz de uzatılan eli geri çeviremezdik ve bu nedenle davete icabet ettik. Biz Şato'nun bahçesine girdiğimizde Tunç Bey de konuşmaya başladı. İlk yaptığı iş Yeni Asır Gazetesi'nde kendisini eleştiren manşetlerimizi çıkarıp kendisini izleyen gazetecilere göstermek ve dert yanmak oldu. O an, kendi kendimize "Davete icabet edip geldik ancak bu belli ki, gergin bir toplantı olacak" dedik.
Ancak Tunç Bey, bir daha konuyu bizim imzamızı taşıyan manşetlere getirmedi.
Sunumunun ardından ise, bize "Hoş geldiniz. Gelmenize çok sevindim" dedi. Biz de hoş bulduğumuzu söylerken kendisine İzmir'e görev süresi boyunca yaptığı katkılar için teşekkür ettik. Tunç Bey, bizi diğer gazetecilerle birlikte çok eleştirildiği Şato binasını gezmeye davet etti.
İçeri girerken Tunç Bey'in eşi Neptün Hanım, "Erhan Bey, size binayı özellikle ben gezdirmek istiyorum" dedi.
Açıkçası Neptün Hanım'dan haberlerimizden dolayı bir tepki gelmesini beklerken gördüğümüz sıcak ve samimi ev sahipliği bizi mutlu etti.
LAVANTA VERDİ
Gazetecilerle birlikte içeri girdik. Dijital kütüphanede onlarca öğrencinin çalıştığını gördük. Arkasından Soyer ailesinin 5 yıl kaldığı lojman bölümünü gezdik. Koca binanın çok küçük bir bölümü olan bu lojman kısmına giderken Neptün Hanım, Şato'nun önüne ektikleri lavanta çiçeklerini gösterdi ve yeni filizlenmiş bir lavanta çiçeğini koparıp bize takdim etti.
DOĞRULARI YAZDIK
Kendilerine orada da söyledik...
"Madem Şato konusunun böyle yanlış yazıldığını ve algılandığını söylüyorsunuz.
O zaman keşke burayı basın mensuplarına daha ilk baştan gezdirseydiniz" dedik.
Tunç Bey, "Ama o zaman yerleşmiştik. Şimdi ise, dün itibariyle taşındık" dedi.
Gezinin sonunda Tunç Bey ve Neptün Hanım'la Şato'nun girişinde bir veda fotoğrafı çektirdik. İki isme de İzmir'e yaptıkları hizmetler için teşekkür ettik.
HAKSIZLIK YAPILDI
Biz bu köşede Tunç Bey'i çok eleştirdik. Çünkü, birçok konudaki tercihleriyle hatalar yaptığını gördük ve bunları da yazdık. Ancak bunları yazarken de sık sık ne kadar zarif ve ince bir insan olduğunu da vurguladık. Bizim eleştirilerimiz ve yaptığımız haberler, gördüğümüz gerçeklerdi. İzmir ve İzmirlinin çıkar ve haklarının korunması için gazeteci olarak eleştiri görevimizi yerine getirdik.
Allah'a şükür, bugüne kadar da, yazdıklarımızdan dolayı hiçbir konuda başımız ağrımadı. Biz geçmişte de bugün de doğruları yazıyoruz ve yarın da yazmaya devam edeceğiz. Gazetecilik dışında hiçbir amaç ve beklentimiz olmadı, bundan sonra da olmayacak. CHP lideri Özgür Özel, Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirleme sürecinde Tunç Bey'e açık bir haksızlık yaptı. Daha baştan kendisine "Adaylık için sizi düşünmüyoruz" diyebilirdi, bu tercihi de kimse eleştiremezdi. Ancak O, İzmir gibi 4.5 milyonluk bir kentin belediye başkanıyla adeta oyun oynadı.
Kesinlikle aday yapmayı düşünmediği halde Soyer'e sürekli ümit verdi. Sonuçta da başından beri kafasındaki isim olan ve kurultay sürecinde İzmir'de kendisini destekleyen tek belediye başkanı olan Cemil Tugay'ı aday yaptı. Süreç daha iyi yönetilebilirdi ve CHP, İzmir'de seçimlere böyle parçalanmış bir halde girmek zorunda kalmazdı.
YOLLARI AÇIK OLSUN
Soyer dünkü toplantıda "5 yıl boyunca ne yaptığımız iş ne tanıtım ne kamuoyundaki karşılık nedeniyle başkan adayı yapılmadığımı düşünmüyorum. Bunların hiçbiri doğru değil. Benim vicdanım çok rahat. Kafamı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım. 5 yıl ne kadar çok çalıştığımı ben ve arkadaşlarım biliyoruz. Bundan sonra da güzel memleketim için çalışmaya devam edeceğim. Bu memleket aşkı makam, koltuk tanımıyor.
'Genel Başkanlığa aday mısınız?' diye soranlar olursa söyleyeyim; Bunların hepsi olabilir ancak benim derdim bu değil" ifadelerini kullandı.
Umarız kendisinin, Neptün Hanım'ın ve evlatlarının yolu açık olur. Hem İzmir'in hem de Türkiye'nin Tunç Bey ve Neptün Hanım'ın bilgi ve deneyimlerinden faydalanabileceği bir çok konu olduğunu düşünüyoruz.
Son söz olarak şunu söyleyelim: Giderken kendilerini İzmir'de en çok eleştiren gazeteciyle bile böyle sıcak ve samimi bir vedalaşma yapabilecek olgunluğu göstermeleri dahi onların bu kentte bırakmış oldukları bir zarafet ve incelik örneğidir.