Toplumsal hayatın şaşmaz kurallarından biri de şu:
"Siyaset boşluk kaldırmaz..."
Ve biz devam edelim...
Birileri gelir, o boşluğu doldurur.
Bu "boşluğu doldurma operasyonu"nun kaderi de, o toplumun "sindirim gücüne" bağlı...
***
Türkiye ilginç günler yaşıyor.
Açılım öyküleri, Ergenekon operasyon ve duruşmaları, yargıda olup bitenler ve bunca düşündürücü olaylar zincirinin sonunda bir de ufuk açan halk girişimi var.
Adı: Türkiye Değişim Hareketi...
Görünüşe bakılırsa, bu girişimin hedefinde "Türk solundaki boşluğu doldurma var.
* * *
Bu hareket tutar mı?
İlk kıpırdanış İzmir'den geldi.
Karşıyaka'da bir grup aydın, esnaf ve işçi, "Biz de varız..." dedi.
Bir yerel kıpırdanış ama, ses getirecek cinsten.
Feyyaz Surgun, Bostanlı Sanayici ve Esnaf Derneği Genel Başkanı...
Fatih Filiz iş geçmiş yıllarda CHP ve DSP'de siyaset yapmış bir genç işadamı...
Fatih Filiz'in masasında 25 bin adreslik bir dosya var.
Filiz bu 25 bin kişi ile sürekli iletişim halinde...
***
Karşıyaka'daki bu "değişim hareketi"nin kıvılcımını ilk yakanlar arasında, geçenlerde kaybettiğimiz eski Bakan Ersin Faralyalı'nın eşi Elif Faralyalı var.
Feyyaz Surgun, "Bostanlı'nın ünlü Peynirci Mustafa'sı da bizimle..." diyor ve Karşıyaka esnaf camiası ile iş dünyasının şu isimlerini sıralıyor: Mustafa İpek, Fatoş Alpdoğan, Serdar Karaca, Murat Ateş, Derya Tüzel, Ahmet Irmak, Yücel Paşalar, Tülin Özden, Ahmet Özlem, Ahmet Altun ve Abdullah Üçyol...
Ve bir beklenti...
Geçtiğimiz yıllarda Kubilay'ı anma törenlerinde Mustafa Sarıgül uğruna Deniz Baykal'ı dışlayan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ne yapacak?
* * *
Feyyaz Surgun'a da Fatih Filiz'e de, "Niçin Türkiye Değişim Hareketi ?" diye sorduk. Şu yanıtı aldık:
"Ege Sorumlusu Hüseyin Aslan. İşte bu aşamada Türkiye Değişim Hareketi'nin Ege Sorumlusu Hüseyin
Aslan'ın sözleri bizi bu yola sevketti.
İşte Hüseyin Aslan'ın o sözleri:
"Muhalefet Partisi iktidar alternatifi olacak bir projeyi ortaya koyamamıştır. Ana muhalefet partisi sanki iktidarı istemeyen ve muhalefetteki halinden memnun olan bir görüntü vermektedir. Bu tablonun sonucunda da muhalefet boşluğu doğmuştur. İktidar ve muhalefet boşluğu Türkiye'nin kaderi olamaz."
hayattan
Gücünüz Kaf-Kaf'a mı yetiyor ?
G.Saray ile F.Bahçe arasındaki basketbol derbisini TV başına büyük heyecan duyarak izlemeye oturdum. Oturmaz olaydım.
Adına derbi diyorlar.
Derbiye hakaret. Açıkça meydan savaşı.
Fikstürde G.Saray'ın maçı göründüğü için salona sadece G.Saraylılar alınmıştı. Sarı-kırmızılı taraftarlar maç boyunca F.Bahçeli oyunculara küfrettiler, sahaya atlayıp oyuncuları yumrukladılar. F.Bahçeli oyuncularla hakemler soyunma odalarına kaçtılar.
***
Normal süresi 40 dakika olan maç, tam 3 saat sürdü. Bunun ikinci devresi de var. Şimdi F.Bahçeliler, G.Saraylı basketbolcuları nasıl bezdiririz diye ikinci devredeki maçtaki intikamın planlarını şimdiden yapmaya başlayacaklar. Düşünün; siz gerçek bir basketbol seyircisisiniz ama ne eğer G.Saray'ı ve F.Bahçe'yi tutmuyorsanız, çünkü sizi içeri almıyorlar.
***
Benim ilginç bulduğum nokta, bunca olaya rağmen, maçın başhakemi Engin Kennerman'ın salonu boşalttırmayıp karşılaşmayı sürdürmesi. Oysa geçen sezon İzmir'de Pınar KSK-Efes Pilsen arasındaki maçta kendisine birkaç kişi küfretti diye KSK Arena'yı boşalttırmıştı. Demek ki İzmir'e gücü yetenlerin İstanbul'a maçası sıkmıyor. Hatırlayacağınız gibi Engin Kennerman beyefendi, bizim Ateş Özerk'i de kendisine hakaret ediyor iddiasıyla mahkemeye de vermişti.
küpe
Para denen şey kimseyi tanımaz, kulakları, kalbi yoktur ki paranın...
Balzac
günün fıkrası
Tatlı hayat
Roma'nın "Tatlı Hayat" sosyetesinden bir çift, geçirdikleri çılgın gecenin sabahında yatakta konuşuyordu:
Erkek karısına sordu:"Sevgilim; dün gece divanın üzerinde seviştiğim kadın sen miydin?"
Kadın düşündü, düşündü, çıkaramadı ve sordu:
"Saat kaçta canım..."
