Avrupa'nın en büyük etkinliklerinden biridir Berlin Uluslaraarası Fuarı.
Bazı çevrelere göre kısa adı İTB,olan bu organizasyon Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri.
Önce size umut dolu bir haber.
İşte dünyanın bu en büyük turizm atağında, İTB Berlin'in "partner ülkesi Türkiye..."
Berlin Turizm Fuarı'nın parolası da şu:
"Bu yıl tatilde Türkiye'deyiz..."
Buradaki turizm yetkililerinin verdiği bilgiye göre; 2010 yılında en az 5 milyon Alman turist Türkiye'ye gelecek.
Ve bir istatistik notu...
"Geçtiğimiz Aralık ayından bu yana Türkiye'ye talep sistemli biçimde artıyor. Antalya, İspanya'nın yıldızı sayılan Mayorka'yı solladı bile... Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut her taşın altından çıkıyor. Antalya otellerinin yüzde 90'u burada stand açmış."
***
Kültür ve Turizm Bakanlığı atağa kalktı. Fuar'ın en görkemli yerine 3 bin metrekarelik bir stand kuruldu.
150'ye yakın katılımcı ile Berlin'i çıkarma yapıldı.
Bu hareketin ağırlık merkezi de Antalya ve çevresi...
Antalya'nın Valisi Alaattin Yüksel Berlinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Antalya'nın Odalarının, Borsalarının, turizmle uzuktn yakından ilgili sivil toplum örgütlerinin hepsi bu çıkarma hareketinin birer elemanı olarak orada.
***
Çeşme, Türkiye'nin önemli tatil merkezlerinden biri.
Kuşaadası da öyle...
İzmir de bu ikilinin itici gücü olarak biliniyor.
Şimdi, turizm dünyasının kalbi Berlin'de atıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlağı bütün seksiyonları ile atakta.
Hemen yanında Antalya'dan kopup gelen bir turizm ordusu...
Bunlar Viyanayı değil, Berlin'i kuşatıyor.
Peki, bu kuşatmada "turizm konusunda mangalda kül bırakmayan" İzmirliler nerede?
İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanının böyle bir Fuar'dan haberi var mı?...
İzmir'deki turistik çevreler kış uykusundan ayılmış mı?
Destinasyon öyküleri ile avunan otelciler, tembelliğin bedelini Almanya pazarındaki bereket karşısında avuçlarını yalayarak mı ödeyecekler?
Yoksa "Ah şu bürokratlar" diyerek hayalet mi taşlayacaklar?
***
Valisi ile, Belediye Başkanları ve turizmcileri ile İzmir'i yönetenler turizm sınavında çakmışlardır.
Ama yine de vurgulayalım, İzmir bu vurdumduymazlığı müstahak değildir...
Salihli'de 6 kadın
Başarılı 6 kadın Salihli'de biraraya geldiler, kendi yaşamlarından örnekler verdiler ve "işin temelinde ekonomik özgürlük yatıyor" dediler.
Birleştikleri nokta bu oldu.
Bu bir paneldi, düzenleyen de Salihli Ticaret ve Sanayi Odası'ydı.
İzmirli ünlü moda tasarımcısı Hanife Çetiner, 20 yıl Anadolu'nun çeşitli yerlerinde resim öğretmenliği yaptığını anlattı, emekli ikramiyesiyle moda tasarımı konusunda işyeri açtığını, yaptığı işten büyük haz duyduğunu vurguladı.
Çetiner ,noktayı şöyle koydu:
"Yanımda yetişen 5 kadın kendi işyerlerini açtı. Bu bana büyük bir haz veriyor.
***
Hatice Yurtsever, Celal Bayar Üniversitesi Salihli Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı...
Hatice Yurtsever, erken yaşta evlendirilen kadınlarda özgüven eksikliği olduğunu belirterek, bir kadını eğitmenin erkeği eğitmekten daha önemli olduğunu söyledi ve ekledi:
"Kadın isterse yapamayacağı hiçbir şey yok. Hem çocuğunu büyütür, hem işini de hakkıyla yapar. Yeter ki azimli olsun."
***
Yeminli Mali Müşavir Mihdiye Orhan da, İzmir'de 414 meslektaşının arasında sadece 4 bayan olduklarına işaret ettiği konuşmasında, şu görüşleri dile getirdi:
"Suçu sadece erkeklerde aramamak gerekir. Suçlu bizleriz. Çünkü erkekleri yetiştiren de bizleriz. Demek ki yetiştirme sırasında yanlış yapıyoruz."
* * *
Bu ilginç panelde bizden biri...
Milliyet'in Ege Yayın Koordinatörü Dilek Gappi de Türkiye'de kadınların sadece yüzde 24'ünün çalışma isteği bulunduğunu ve ekledi:
"Maalesef kadının yerini erkekler belirliyor. Eğitim alan bir kadın ancak birey olarak toplumda bir yer edinebilir."
***
Perihan Örs, Salihli Belediyesi Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Başkanlık Danışmanı.
Bayan Örs de, siyasette kadının daha aktif hale gelmesi gerektiğini belirten Örs, "Vitrin bayanları olmak istemiyoruz" diyor.
küpe
Mantıklı düşünüp, mantıksız davranmak insan yapısının özelliğidir.
Anatole France
fıkra
Suçlu
Bir suçlu yurt çapında aranıyordu.
Bütün emniyet müdürlüklerine bu suçlunun bir tane profilden, iki tane de cepheden resmi dağıtıldı.
İki gün sonra Trabzon'dan bir faks mesajı geldi:
"Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün de yakalanması an meselesi..."