İzmir, tarih boyunca hep aydınlık bir kent oldu.
Bu niteliğinin iki yeni üniversitenin daha İzmir'de açılmasıyla daha da güçleneceğine kuşku yok.
Şu anda üniversitede üç kamu, dört de özel üniversitesi olmasına karşın, iki yeni üniversitenin daha bu kentte açılması, bu kimliğini daha da güçlendirecek.
Kuşkusuz, İzmir 'de açılacak üniversitelerin adları konusunda kamuoyundan öneriler gelmesi, her türlü övgünün üzerinde.
Önerilen adların hepsi de Türk tarihi ve kültürü için son derece önemli kimlik ve kişilikler.
***
Bu görüşlerin ışığı altında, Dokuzeylül Üniversitesi İnkilap Tarihi Enstitüsü Müdürü Doçent Doktor Kemal Arı. tartışmalara katılıyor ve bir isim telaffuz ediyor:
"Atatürk döneminin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati" diyor.
Doç. Dr. Arı "Niçin Mustafa Necati?" sorusunun cevabını da şöyle veriyor...
İşte satırbaşları:
* Mustafa Necati 1884 yılında İzmir'in Eşrefpaşa semtinde doğan özbeöz bir İzmirli'dir.
* Hukuk eğitimi alan ve değişik okullarda öğretmenlikler yapan bu önemli tarihsel kişilik, İzmir'in işgalinden önce, İzmirliler'in işgale karşı örgütlenmesinde öncü adlardan birisi olmuştu.
* Onu, Birinci Büyük Millet Meclisi'nde Saruhan Milletvekili olarak görmekteyiz. İşgallerle birlikte işbirlikçiliğin ve asker kaçaklarının en üst düzeye çıktığı bir zamanda, Kastamonu İstiklal Mahkemesi Başkanlığı yapmıştı.
*Türkiye'nin kuruluş anayasası olan 1924 Anayasası'nın mimarlarındandır. Bununla kalmamış; Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Adalet, Mübadele İmar ve İskİktisat; son olarak da Milli Eğitim bakanlıkları yapmıştı.
siyasetten
Çıray noktayı koydu!
Demokrat Parti'nin eski Genel Başkan yardımcılarından Dr. Aytun Çıray'dan bir açıklama:
"Bir vefa borcu ödemesi! başlığı ile yazdığınız kulis yazısının tamamı doğrudur. Ancak kulis yazısının sorumluluğu kaynağınıza aittir. Benim o yazıda iki satırlık sözüm var o kadar. Sözlerimin de arkasındayım. Kaba saba konuşmaların sütunlarınızda yer alması beni şaşırttı doğrusu. Polemik niyetim yok; çünkü artık hem siyaset dışıyım hem de benim muhatabım Sayın Hüsamettin Cindoruk veya yardımcılarıdır. Saygılarımla kamuoyuna duyururum."
hayattan
Bir El Hayat Oynar Mısınız?
Eğitim ve Yönetim Danışmanı, Yazar Nihat Demirkol, "Bir El Hayat Oynar Mısınız?" isimli yeni kitabını sevenleriyle buluşturdu.
Demirkol, 6. kitabını 1. Kordon'da yer alan Sir Winston House'da okurları için imzaladı. Yazarın, "Kişisel gelişim üzerine bir tiyatro denemesi" alt başlığıyla yayınlanan son kitabında "İnsanın Azraille Hesaplaşması" tavla, satranç ve GO ustalarının ağzından eğlenceli ve düşündürücü bir dille anlatılıyor.
Yazarın imza gününe, Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, Gazeteci Yazar Öcal Uluç, Sabah Gazetesi İzmir Temsilcisi Ünal Ersözlü ve eşi Dilara Ersözlü ve pek çok İzmirli okuru katıldı. Uzun süredir bir tiyatro oyunu yazmak istediğini ve zamanının geldiğini düşünerek kaleme sarıldığını belirten Demirkol, "Oyun oynamayı hep sevdim, kazanmak ve kaybetmek hiç önemli olmadı benim için, oyunu ciddiye almayı, oyunu yaşamayı ve yaşamı iyi oynamayı önemsedim. Umarım bu kitabı okuyanlara da yaşamdaki oyun ve oyunlardaki yaşam hakkında birkaç ipucu verebilmişimdir" diyor.
küpe
Düşmanınız için yaktığınız ateşi, kendinizi yakacak kadar körüklemeyiniz.
Shakespeare
fıkra
Tımarhaneden
Akıl hastanesinin avlusunda bir alay neşeli deli trencilik oynuyordu. Arka arkaya dizilmişler, "Çuf...Çuf..." diye sesler çıkararak ilerliyorlardı.
Oyun saatlerce devam etti. Nihayet gardiyanlardan biri, sordu:
"Yahu bu oyun çok sürmedi mi?"
"Bağırmalarından mı sıkıldın?"
"Yok be kardeşim. Dumanı öksürtmeye başladı da...."