Özfatura: Oyum EVET!
En çetrefilli dönemlerde görevini sızıltısız, mızıltısız yürütmüş, ardında an ufak bir pislik bırakmamış bir Belediye Başkanı.
O şimdi kenarda...
Deneyimlerinden en fazla yararlanılacak bir dönemde
günlerini danışmanlık ile geçiriyor, aziz dostu Çetin Gürel'in Gözlem'ine makaleler yazıyor.
Tam bir emekli hayatı...
Özfatura gibi kabına sığmayan biri için zor iş.
Aslında o bir ombudsman...
Dünyanın neresinde olursa olsun, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri bu tür adamların eşiklerini aşındırır, yakalarına yapışır zorla hizmete çağırır.
Bir mecliste tartışıyorduk.
"Benim ağzımın tavanı yok" diyen bir işadamıdan bu konuda bir değerlendirme:
"Özfatura bütün liderler ve çevreleri için rahatsız edici bir isim. Ama vazgeçilecek biri de değil..."
***
Ve, bunca deneyiminin işiğinde Özfatura'dan son günlerin gelişmeleri ile ilgili bir mini yorum:
Özfatura diyor ki:
"Belli ki, 12 Eylül'e kadar dedim-dedi kavgalarıyla ve gereksiz demegojilerle vakit kaybedeceğiz. Ekonomiyi ve terörle mücadele konularını geri plana atacağız. Bence, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli referandum konuları ile vakit israf etmemeli. Nasıl olsa, herkes kararını vermiştir. Bu kadar zahmetin, sonuca bir etkisi olmayacaktır. Halbuki, ekonomi ve huzur konularına öncelik verseler, halk nezdinde dana itiibar kazanacaklar."
***
Özfatura'ya göre; 12 Eylül Anayasası çöpe atılmalı vea yerine kısa, öz ve gerçek demokratik bir Anayasa inşa edilmeli.
Özfatura'yı dinlemeye devam:
"Şahsen referandumda oyum EVET olacak. Türkiye'deki oligarşik düzenin, bir parça da olsa, sarsıntıya uğrayacağına,sonucun kendini halkın üzerinde görenlerin bir parça da olsa ürküteceğine inanıyorum."
siyasetten
CHP'de ön seçim yolu
Bostanlı Yasemin Cafe'de aralarında teknoloji enstıtüsü öğrencilerinden Simge,Elvan,Arzu,Önder,Yağız 9 Eylül üniversitesi öğrencilerinden Erdinç,Birkan,Gülşah ile İller bankası eski genel müdürü,Turizm bakanlığı eski müsteşar yardımcısı,Kuşadasındanbir turizmci,İzmirin tanınmış 2 doktoru,2 emekli gazeteci ve bir ekonomi profesörünün bulunduğu 16 kişilik grup dondurma yiyip serinlemeye çalışırken bir yandan da refedandurumu İzmir siyasetini konuşuyorlardı.
Konu CHP ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ve yeni genel başkanın başarlı olup olmayacağına geldiğinde devreye CHP'nin "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil girerek;
"Kemal bey ve CHP örgütü henüz birbirlerni iyice tanımıyorlar.Tanımayı kısa zamanda sağlamanın yolu parti içi demokrasi yani önseçimden geçmektedir.Genel başkan Kılıçdaroğlu parti içinde yapılacak her türlü seçimde örgüt'ün sesi dinlenecek,ön seçim esas olacaktır dediğinde"yıllardır parti içi demorasiye hasret kalan parti örgütü küskünlerde dahil olmak üzere tüm üyelerle partiye sahip çıkarak örgüt ve genel başkan kaynaşmasını sağlayacaktır. Küskünler partiye dönecek ,üyeler partiye sahip çıkarak tabanda hızlı bir aktivite başlayacak, bu hareket Genel başkana saygı ve güveni artarak sağlayacak ve CHP ve Kılıçdaroğlu'nun başarısını getirecek en önemli faktör olacaktır" bu böyle biline..........
küpe
Şöhret güneş gibi uzaktan parlak ve ısıtıcı, yaklaştınız mı bir dağ gibi soğuktur.
Balzac
fıkra
Bir daha yok
Adam üç dört defa evlenmiş, her evlilikten birkaç çocuğu olmuştu.Şimdi bir daha evleniyordu. Anne, torunlarını biraraya toplayıp, babalarının son nikahına götürdü. Çocuklar müthiş yaramazlık yapıyordu. Tam nikahın ortasında büyük annenin sesi işitildi: "Bana bakın, bu kadar tenbih ettim yine yaramazlık ediyorsunuz. Bir dahaki sefere, babanızın yeni nikahına sizi getirmeyeceğim."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.