Kordonboyu İzmir'in simge parçalarından biri.
İzmir'in nabzı burada atar.
Bu kente yön veren semttir buraları.
Kordonboyu şarkılara konu olmuş bir İzmir parçasıdır.
"Mesela saat onda buluşalım Kordon'da."
Bu tutkunun notalara dökülmüş hali...
***
Kordonboyu esnafının derdi büyük.
Alsancak Limanı'ndan, Pasaport İskelesi'ne kadar üç kilometreyi bulan sahil boyunda yüzden fazla işletmenin yöneticileri ile dün beraberdik.
Bu işletmeciler bir dernek çatısı altında da buluşmuşlar.
Bu kurumun adı: Kordon İşadamları Derneği.
Kısa adı da: KORDER
Başkanı da genç bir işletmeci: Ömür Şanlı.
***
KORDER temsilcilerinin asıl şikayeti belediyeden ve tabiatıyla zabıtadan...
Sigara yasağı da Kordon'daki restoran, kafe ve benzeri kurumları eksi yönde etkilemiş.
Başkan Ömür Şanlı:
"Kordon'daki işletmeler sürekli denetimde. Arka taraflara gidin, göreceksiniz ki buradaki dükkanların çoğunda sigara yasağını takan yok" diyor ve tenteler yüzünden gelen cezaların katlandığını vurguladıktan sonra şöyle devam ediyor:
"Bazıları bu tenteler yüzünden buraları çadır kente benzetiyor. Tenteler konusunda derdimiz büyük. Yetkililer bizi çağırsın, ne istiyorlarsa söylesinler. Oturalım bu kentin güzelliği için bir planda buluşalım. Bu konuda ortada yazılı belge yok. Hep uyarılar sözlü..."
***
Gecenin bir vaktinde varoşlardan inmiş çocuklar Alsancak'ta cirit atıyor.
Bu çocuklar sağa sola zarar veriyor.
Bazı masalardan yiyecekler çalınıyor, masa üzerine konulmuş telefonlar, cüzdanlar gidiyor.
KORDER'ciler, "Buralarda birer çocuk polisi görevlendirilemez mi?" diye soruyor.
***
Ömür Şanlı'dan bir öneri:
"Kordonboyu trafiğe kapatılsın."
Şanlı, ne zaman gerçekleşeceği henüz bilinmeyen "tramvay projesi"nin Kordonboyu için kurtuluş yolu olacağına inanıyor. Sadece tramvayların gelip gideceği bir sahil bandı...
KORDER'ciler, bu sahil bandında hizmet vermeye çalışan faytonlardan da şikayetçi.
Şanlı'nın bu konuda da görüşü şöyle:
"İzmir'e yakışmıyor. Buraya zevkle hazırlanmış araçlar çalıştırılmalı."
***
Kordonboyu 2.8 kilometre...
Yani üç kilometreye yakın bir yol.
Buraya haftada üç gün büyük gemiler yanaşıyor ve o gemilerden binlerce turist inip şehre yayılıyor.
Üç kilometreye yakın yol boyuncu bir tek tuvalet yok.
İnsanlar ihtiyaçlarını en yakındaki dükkana dalarak karşılıyor.
siyasetten
"Belediye şirketleri zararda"
Bu yüzden de bilançoları açıklanmıyor. Orta boylu, şık giyimli ve saçları arkaya doğru taranmış genç adam, konuştuğu mikrofona şöyle bir sarıldı ve devam etti:
"İzmir'da tüm uyarı ve çağrılarımıza rağmen, Büyükşehir Belediyesi şirketlerin bilançolarını ve maddi durumlarını açıklamıyor. Meclis üyesi arkadaşlarımız sormasına rağmen cevap alamadık. Denetlenmesine izin vermediler. Çünkü, belediyenin şirketleri zarar ediyor.
Bu sözlerin sahibi AK Parti İl Başkanı Ömür Kabak'tan başkası değildi.
Konuştuğu yer de, AK Parti'nin Karşıyaka İlçe Danışma toplantısıydı.
***
Bu toplantıda AK Parti'nin Karşıyaka İlçe Başkanı Tuncay Bozkurt'un da söyleyecekleri vardı.
Bozkurt da, İl Başkanı'nın izinden gitti ve o da CHP'yi hedef aldı.
Bozkurt, "Ortada ne var biliyor musunuz? Hep laf, hep laf... Kaldırım dersiniz, Cumhuriyet derler; çamur dersiniz, laiklik derler; otopark dersiniz, vatan bölünüyor derler; yeşil alan darsiniz, şeriat derler. Bunların ortaya koydukları bir hizmet yoktur. Korkular yaratıp günü kurtarma peşindeler."
kentten
Kuyumcunun Atatürk sevgisi
Karşıyaka'nın 35 yıllık kuyumcusu İzzet Tırpan, Türkiye'nin özel günleri olan 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim ve 10 Kasım gibi önemli günlerde personeline Atatürk fotoğraflı gömlek veya kravat taktırıyor.
Mekanının baş köşelerine Atatürk fotoğrafları asan Tırpan, müşterilerinden büyük takdir görüyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dışındaki günlerde esnaf oldukları için çalışmak durumunda olduklarını dile getiren Atatürk hayranı patron, "Dünyanın en önemli devlet adamlarının saygı ile andığı Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük önderi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını anmak için törenlere gidemiyoruz ama personelim ile birlikte yüreğimiz hep onların yolunda. Ölümünün 72'nci yılında Atamızı hasretle andık" diyor.
küpe
Düşünmek, ruhun kendi kendisiyle konuşmasıdır.
Eflatun
fıkra
İpin ucunda...
Çinlinin biri arkadaşını sokakta elleri zincirlenmiş olarak, üniformalı iki kişi tarafından götürülürken görüyor. Yaklaşıp soruyor:
"Ne yaptın da böyle oldu?"
"Sokakta bir ip buldum. Onu aldım da..."
"Öyleyse hafif cezayla kurtulursun..."
"O kadar kolay değil. Meğer ipin ucunda bir inek bağlıymış..."