Kulisler hareketli...
Ne de olsa, bir eski misyondan gelen parti bu!
Geçtiğimiz hafta başında, Güniz Sokak'taki buluşma merkez sağın bu kesimini harekete geçirdi.
Süleyman Demirel-Hüsamettin Cindoruk-Mesut Yılmaz buluşmasının yankıları siyaset kulislerinin başlıca malzemelerinden biri oldu.
"Türlü-çeşitli senaryolar" yazıldı.
Ve, her senaryonun içinden Cindoruk çıktı.
***
Ve bir gözlem...
İlk Demokrat Parti'den bu yana misyon içinde kalanların tamamına yakının dilinde Cindoruk var.
"Meşalemiz Menderes, önderimiz Demirel" diye meydanları dolduranlar şimdi bu ikiliye Cindoruk adını eklediler bile...
Bu kadroda son günlerin popüler isimlerinden bir olan Hakkı Celal Keleşoğlu da var.
Keleşoğlu Demokrat Parti misyonunun her aşamasında görev almış bir isim.
O şimdi "Cindoruk" diyor ve ekliyor:
"Diğer isimler boş laf... Partimin iktidara gelmesi için elimden gelen her çabayı gösteriyorum.
İktidar yolu da ancak Hüsamettin Cindoruk ile açılır."
kentten
Balkanlar'dan yeni sesler
Bir yıl önce kurulan ve 3 aydır profesyonel olarak sahne alan, "Balkan Orkestra" grubu, Balkan turuna çıkmaya hazırlanıyor.Dokuz kişilik ekip Makedonca, Bulgarca, Arnavutça, Romanca ve Türkçe olarak şarkılarını seslendiriyor. Ocak ayı sonunda bir Balkan turuyla adını Balkanlara da duyuracak olan grubun solistliğini de, ünlü Balkan ses sanatçısı Aytunç Matra'nın kızı Gamze Matra yapıyor. Balkan turundan önce 11 Ocak'ta Opus Bar'da hemşerileriyle biraraya glecek grup, gelecek vaatediyor.
Balkan Orkestra grubu Balkan turnesinde Makedonya, Bulgaristan ve Kosova'da konserler verecek. Öte yandan orkestra, Makedonya Göçmenleri Birleştirme Derneği tarafından da destekleniyor.
bi dakka
Sergen'e sorarsanız
Bir TV'de program yapılıyor. Konu, "18 yaşından küçüklerin İDDAA oyunu oynaması sakıncalı mı, sakıncalıysa neden?" Pekçok kişi görüş bildiriyor. Sonunda yeşil sahaların eski ünlü futbol yıldızı yeni spor yorumcusu Sergen Yalçın'a da aynı soru soruluyor: Cevap: "Vallahi onlara tavsiyem Alman Ligi'ne oynamasınlar. Çünkü çok sürpriz oluyor..."
fıkra
Son dilek
Gardiyan birkaç saat sonra idam edilecek mahkumun hücresine girdi. Mahkumun gönlünü alacak birkaç laf ettikten sonra, "Kuralları biliyorsun. İdam sehpasında ipi boynuna geçirip, son arzun nedir diye soracaklar" dedi.
Mahkum üzgün bir sesle konuştu: "İyi ama ben ne cevap vereceğim, peki?"
"Savcıya beni gösterip, şu gardiyanın maaşına zam yapın, dersin."
