Erkin Usman

Huzur timleri hızır gibi...

Kemeraltı'nın en civcivli saatlerinde onlardan biri, simitçi olarak tezgahı başındadır. Ya da bir ayakkabı boyacısı olarak postu kaldırıma sermiştir.
Magandanın biri bir mini etekliyi gözüne kestirmiştir. Kızı sıkıştırmak için yer ve zemin kollamakta...
Tam harekete geçeceği sırada, kuvvetli bir el ensesinde biter...
O maganda artık bir çöpçünün kollarındadır artık.
Suçüstü enselenmiştir şimdi.
Hampadan para kazanmanın yollarında biri de kapkaççılık.
Bu yolda para kazanma heveslilerinin en verimli avları çantaları ile çarşıya pazara çıkan kadınlar.
Kapkaççıların tercih yaşlı kadınlardır.
İşte bu beleşten para kazanmanın yolunu tıkama zamanının geldiğinin ortaya çıktığı günlerde, İzmir emniyetinin başında Hüseyin Çapkın vardı.
Çapkın ve arkadaşları kafa kafaya verdiler ve harekete geçtiler.
İlk adım "Huzur Timleri" oldu.
Ve, kapkaç adı verilen bu toplumsal illetin İzmir'de kökü kısa sürede kazındı.
Huzur Timleri, polis örgütünün simgesi oldu ve bu simgeye Çapkın'dan sonra gelen Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz da sahip çıktı ve geliştirdi.
* * *
Şimdi, dumanı üstünde bir taze olay...
Bit Pazarı'nın hareketli köşelerinden birinde, iki genç pusuya yatmış gibiydi.
Birinin elinde telefon vardı. Ama konuşmuyordu.
Oradaki tezgahlardan birinin etrafındaki kalabalığın ayrılmasını bekledikleri belliyidi.
Hakan Dönmez isimli delikanlı, bir hafta kadar önce cep telefonunu Güzelyalı'daki bir kafeteryada ya unutmuş ya da birileri o telefonu götürmüştü.
Hakan Dönmez'in umutlarının sönmek üzere olduğu bir anda, annesi Leyla Dönmez aradı:
"Oğlum, telefonun bulunmuş..."
* * *
Bit Pazarı'nda arabacı kılığındaki iki Huzur Timi polisi telefon satmak için uğraşan o iki delikanlıyı kıskıvrak yakalamıştı.
Bu arabacılardan(!) biri komiser Batuhan Sağlam, diğeri de polıs memuru Ergin Akpınar'dı.
* * *
Telefonun kime ait olduğu belli değildi. Yalnız rehberde "Annem..." diye kaydedilmiş bir numara vardı.
Arabacı kılığındaki Huzur Timimiz bu bilgiden hareketle anne Leyla Dönmez'e ulaştılar ve telefonu sahibine verdiler.
Huzur Tim'i Hızır Tim'i olmuştu.

hayattan
Mağdur bestekar olunca

65 yaş kartların değişimi sırasında ortaya çıkan haksızlığı dile getirmiş "Durdurun bu vurgunu" demiştim.
Yüzlerce "teşekkür telefonu ve yazılı mesaj" arasında bir de bestekar Kaya Bekat'ınki vardı.
İşte o mektup:
"65 yaş kartları ile ilgili olarak vatandaşın sıkıntılarını gündeme getirdiniz. En az iki ay önceden bugüne Sayın Aziz Başkan'a göndermek istediğim bir konu dile gelmiş oldu.
O vatandaşın 60-61 bakiye kontörünün hiçe sayılması yanı sıra bendenizin kartımda en az 400 kontör yanmış olacak.
Bu kartı aldıktan sonra herhangi bir sebeple çok az kullanmış (hastalık ya da seyahat olabilir) vatandaşın hakkı bir anda nasıl sıfırlanabilir?
Parayı al ve hak sahibini "Bunun tamamını kullanacaksın" diye mahkum et.
Parayı peşin alerak kullanıp, sonra hak sahiplerini bu şekilde mağdur etmek belediyenize yakışıyor mu?..."
* * *
Ve, Kaya Bekat'tan bir akrostiş...
Kontör
Kontör denen mereti, cuk etmek istiyorlar
Onların düşüncesi, bizleri saymaktır yok,
Netekim bir gün olun altmış beşe gelirler,
Terlerler bizim gibi, saplanır kalbe bu ok,
Ölü saymak bizleri nefes alırken
Rahatsız oluyorum, söyleyecek lafım çok.
(24 Ocak Pazartesi- Saat. 01.35)
küpe
Konuşup da aptallığınızı ortaya koyacağınıza, konuşmayın da, herkesin hiç olmazsa şüphesi kalsın.
Lincoln
fıkra
Kimlik kartı

Temel, Karadenizliliğin verdiği yırtıklık ve kendine özgü yaklaşımı ile çevresinde çok başarılı bir çapkın olarak geçiniyordu.
İzmir'e geldiğinde yine oldukça başarı kazanmış ve bir genç kadının kalbini çalarak onunla birlikte yatağa girmeyi de başarmıştı.
Gecenin karanlığı içinde genç kadın ilk kez birlikte olduğu Temel'e şuh bir sesle mırıldandı:
"Sevgilim, bir tanem, şimdi erkek olup olmadığını göster bakalım."
Temel yatağından kalktı, köşede duran sandalyeye ilerledi ve oraya bıraktığı ceketinin ceplerini karıştırmaya başladı.
Onun bu halini gören kadının şaşkın bakışları arasında Temel, büyük bir üzüntü ve düşkırıklığı ile yatağın kenarına gelerek şöyle konuştu:
"Kusura pakmayasun sevculum. Kimlik kartımı evde unutmuşum..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.