Erkin Usman

Bakanlar değişir mi?

Seçim bitti, şimdi sırada hükümet var.
Yeni yapısı ile. Ve elbette kimler bakan olacak?
Yeni bir 'Bakan toto'.
Lacivert elbiseler yemin töreni ile salonlarda sıkça görülecek.
Bir ay kadar bakanlık hayali kurulacak, sohbetler de bu konu çokça yer alacak.
Ertuğrul Günay ve Binali Yıldırım, İzmir'de başarılı oldular. Başbakan Erdoğan'ın gözünde başarı önemli bir kıstas. Bu nedenle de bakanlık koltuğunu koruma ihtimalleri yüksek.
Başarılı hizmetler de veren bu iki bakan, yeni dönemde İzmir'e daha çok katkı sağlayacaklardır.
Ege'den iki yeni isim daha olabilir mi?
Evet, Manisa'dan Hüseyin Tanrıverdi ile Muğla'dan Ali Boğa'ya dikkat.
Bu isimler Başbakan Erdoğan'ın aklında yazılı.
Elbette zor tercih, yüzlerce vekil, sadece 24 koltuk.
hayattan
Trafik bilinci 5 bin can kurtarır

Türkiye'de trafik kazaları nedeni ile her yıl 5 bin kişi ölüyor. 11 bin 500 kişi de yaralanıyor.
Bunları Yrd. Doç. Dr. Mehmet Koyuncu söylüyor.
İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri ile bir araya gelen Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Koyuncu, "Dünyada ve Türkiye'de Trafik Psikolojisi" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
* * *
İşte o toplantıdan geriye kalanlardan bir demet...
Koyuncu'nun anlattığına göre, Türkiye'de 'Trafik Psikolojisi' üzerine çalışmalar 2000'li yıllarda başladı. Emniyet kemerinin takılması zorunluluğu bile 1992'de getirildi.
Pek çok ülke için trafik kazalarının temel ölüm sebebi olduğunu belirten Koyuncu, yorgunluk, uyku hali, monotonluk, yolu doğru okuyamama ve trafik kurallarının içselleştirilmemesinin kazalarda en önemli sebepler olduğunu ifade ediyor.
Türkiye'de kaza yapan sürücü sayısının, toplam sürücü sayısının sadece yüzde 4'üne denk geldiği bilgisini aktaran Koyuncu, "Trafikte insanların '72 saat araç kullanırım, yorulmam. Yavaş gidince konsantrem bozuluyor. Şehir içinde zaten yavaş gidiliyor, emniyet kemeri takmıyorum o yüzden' şeklindeki anlayışı Avrupa'da yok, ama Türkiye'de var" diyor.
kentten
TRT İzmir'de neler oluyor?

Bugün çok sevdiğim gazeteci kardeşim Ahmet Aydın Akansu ile yolda karşılaştım.
Kolundan tutmasam beni bile görmeyecekti. Barut fıçısı gibiydi. Elleri titriyordu.
Alsancak Devlet Hastanesi'ne doktor arkadaşının yanına giyormuş.
Daha önce karşılaştığımız yerlerdeki konuşmalarımızda TRT'deki çalışma ortamından sıkıntılı günler yaşadığından dertleştiğimiz için "Ne o TRT'de canını sıkan bir şey mi oldu?" diye sorduğumda "Abi acilen bir sakinleştici almam gerekiyor, kalbim duracak gibi ne olur beni affet daha sonra konulaşım" deyip ayrıldı.
Ama Ahmet ile dertleştiğimiz ve rica ettiği için yazmadığım sıkıntıları belli ki devam ediyor. Ben buradan İzmir Müdürü Muharrem Acar ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'e o dertleştiğimiz konuları bu kez aktaracağım.
Uzun yıllar Yeni Asır Gazetesi'nde başarılı gazetecilik yapan Ahmet, bu başarısını 10 yıl TRT İzmir Müdürlüğü'nde özel haberler yaptırarak sürdürdü.
O haberlere bu köşede ben de yer verdim.
Yeni yapılanma ile İzmir'deki Basın Halkla İlişkiler Bölümü kapatılmış.
Türkiye'nin üçüncü büyük kenti ve Ege'ye hizmet veren 700-800 kişinin çalıştığı koskoca müdürlükte basın halkla ilişkiler kapatılır mı?
TRT'nin 10 yıl boyunca basın ile ilişkilerini sağlayan ve İzmir'deki tüm medya kuruluşlarının temasa geçtiği sürekli basın kartı sahibi birini nasıl demirbaş eşyalardan sorumlu memur yaparsınız?
Siz, Ahmet Aydın'a 10 yıl basın danışmanlığı yaptıracaksınız sonra yönetim değişince demirbaş eşyaların başına vereceksin.
Bunun adı yıpratma değil de nedir. Ahmet, 3 yıldır TRT'de düzelir diye umut ettiği görev değişimini tüm gazetelere haber de yaptırabilirdi?
TRT İzmir Bölge Müdürü Muharrem Acar ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin bu konuda sizden bilgi bekliyorum.
laflama
* Alışverişte öyle bir kazık yedim ki, "Eder Mahkumu" oldum!
* "Kot taşlama" işçileri "silikozis" hastalığıyla cebelleştikçe, biz kot giymeyi, "boy-kot" edelim be abilerim!
* Görülmemiş rezalet, restoranda fare dolaşıyor... Yani "sıçan-dal"...
* Hakan olacağına, "hakkaniyetli" ol bu dünyada!
* Onun için çok "kazma adam" dediler ama define bulup zengin olduğunu söylemediler!
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Duygular sonsozdur. Ne kadar fazla ifade edersek, o kadar daha fazla ifade etmek zorunda kalabiliriz.
E.M. Forster

fıkra

Tanımak

Yargıç, Dursun'u göstererek Temel'e sordu:
"Bu adamdan borç para almışsın. Borcunu neden ödemedin?"
"Ben bu adamı tanimiyorum. Ondan borç almış da değilim."
Dursun sinirlendi:
"Ula Temel doğru söyle beni tanimiyor misun?"
"Tanimeyrum..."
"Ula sen beni tanimadığina göre, ben de seni tanimiyorum..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.