Talat Zurnacı sahneye çıkmadan önce Salihli kendi halinde bir Ege kasabasıydı.
Sessiz, sakin bir hayat tarzı vardı.
Bir lokma, bir hırka bu sessiz kent için bir yaşam biçimi olmuştu.
İnsanlar günlerini tevekkülle geçiriyor, atılım, çağdaşlaşma akıllara pek düşmüyordu ki, bir genç işadamı ortaya çıktı ve bu düzeni yıktı.
Salihli yavaş yavaş kendine geldi.
Dünyasını toparladı...
Geceler bir bir aydınlanmaya başladı.
Kente hayat geldi.
O meskenete teslim olmuş yaşam biçiminin yerini, çağdaşlığın heyecanı aldı.
İnsanlar birbirleriyle yarışır oldular.
Salihli'de o tabuları yıkan genç adam, Talat Zurnacı'dan başkası değildi.
Salihli Ticaret ve Sanayi Odası'nın bu gencecik başkanı kabına sığmıyordu.
Benliğini aşan bir heyecanla, Salihli'nin iş ve ticaret dünyasında atak üstüne atak gerçekleştiriyordu.
Talat Zurnacı, Salihli'ye benliğini tanıtmıştı...
Bu kente, "Sen bir dünya markası olduğunu aklından çıkarma" diyordu.
Salihli'nin tarihe ve insanlığa mal olmuş değerlerini Talat Zurnacı gün ışığına çıkardı.
* * *
İşte, Talat Zurnacı'nın ortaya çıkardığı değerlerden bazıları:
* Lidya Krallığı burada kuruldu.
* İlk altın sikke burada icat edildi ve değer karşılığı ödeme aracı olarak burada kullanıldı.
* Büyük İskender'den sonra Helenizm döneminin başlangıcı buradadır.
* Roma İmparatorluğu'nun en görkemli binaları Salihli'dedir.
* Tarihten önceleri Altın Yol, sonraları Kral Yolu olarak adlandırılan Sardes'ten başlayıp Anadolu'yu katederek Mezopotamya'ya kadar uzanan yolun başlangıcı Salihli'dir.
***
Şifalı sularıyla dikkati çeken Salihli, Bakanlar Kurulu'nun onayı ile 13 Mart 2008'de Termal Turizm Merkezi ilan edildi. Kurşunlu kaplıcalarına yeni bir ufuk açan bu atılımın temelinde, Talat Zurnacı ve ekibinin alınteri var.
İşte bu Salihli turizmini, ekonomisini ve günlük dünyasını uçuran adam artık aramızda yok.
Bu genç, dinamik ve "cesur yürek" işadamımız o menhus hastalıktan kurtarılamadı.
Salihli, Talat Zurnacı'yı hizmetleriyle ömürboyu sevgi ve minnetle anacak.
Nur içinde yat benim sevgili dostum.
hayattan
Mikrop Hikmet'ten bir sosyal proje
İzmirli sanatçı ve şovmen Mikrop Hikmet diye tanınan Hikmet Durmuş'tan bir sosyal sorumluluk projesi...
Bu projenin hedefinde, deprem yaralısı Simav'a bakliyat yardımı var.
Mikrop Hikmet'in projesinin adı, "Biz Bize Yeteriz. Beş Çayında Beş Bakliyat."
Bu girişime 30'a yakın sanatçı katılıyor.
Bu etkinlikte sadece istenen şey, bu beş çayına gelenlerin yanlarında beş kuru bakliyattan getirmeleri.
Yaşlı, genç, çoluk çocuk demeden herkes ellerinde kuru bakliyatla bu etkinliğe katıldı.
Bazı kurum ve kuruluşlar da destek verdi.
Yazın sıcağında bu kadar ilgiyi beklemeyen Mikrop Hikmet, tam bir kamyon kuru bakliyat topladı.
Bu bakliyatlar "Mikrop Hikmet" lakaplı Hikmet Durmuş'la beraber sanatçılar, şairler, dernek yetkilileri inşaatçı, mütehhit, ressam, köşe yazarlarından oluşan bir heyet tarafından Simav'a ulaştırılacak.
Bu hayır kervanına kimler katılıyor.
İşte liste:
Duayen şair, Yalçın Benlican ve Babacan Pesenkurdu. Ressam, köşe yazarı Hülya Sezgin. İnşaat müteahhidi ve inşaat mühendisi Nejat Akpınar. Organizatör Özcan Gençelli. Azeri sanatçı Saida Dadashova. Simav Yaykın beldesi Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdullah Aktaş. İzmir Bale ve Dans Derneği Başkanı Fikret Bayram.
***
"Biz Bize Yeteriz Simav'a Bakliyat Yardımı" kamyonu, geçtiğimiz hafta sonu ilçeye ulaştı ve bakliyat dağıtıldı.
küpe
Vicdan denen şey, birisinin bizi gözlediğini ihtar eden sestir.
Mencken
fıkra
Zeka
Birkaç iş sahibi adamlardan bahsediliyordu.
Biri atıldı:
"Bende öyle bir delikanlı çalışıyor ki, sormayın. Müthiş bir beyni var. Uyanır uyanmaz kafası çalışmaya başlıyor ve yazıhaneye girer girmez duruyor."
