Çeşme'nin yükselen yıldızı: Çiftlikköy
Çeşme ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıkta bir belde burası.
Yakın yıllara kadar gerçek anlamı ile bir köy yapısındaydı.
Üç mahallesi ile balıkçılığa ve sakız yetiştiriciliğine meraklı insanlarıyla Çiftlikköy, Tursite Tatil Sitesi'ne, Altınkum plajlarına gidenlerin gelip geçtiği biri yerleşim birimiydi.
Önce Langusta, sonra da Can Baba restoranlarının devreye girmesiyle Çiftlikköy ivme kazanmaya başladı.
* * *
Çiftlikköy çarşısındaki emektar kahvehane herkesin uğrak merkezi olmuştu.
Öyle ki, yakın yıllara kadar postacılar buradaki evlere gönderilen mektupları bu kahvehanenin ortasındaki masaya bırakır ve dağıtım buradan yapılırdı.
Köy sakinleri bu kahveye sık sık uğrar:
"Mektubum var mı?" diye sorardı.
***
Son beş altı sene Çiftlikköy ciddi bir atılım yaşıyor.
Yeni yeni yollar açılıyor, yeni yeni yazlıklar yükseliyor.
Çiftlikköy'de artık renkli mi renkli çarşı var.
Eğlence mekanları da bir bir açılıyor.
Hemen olmasa bile, yakın yıllar içinde burası Alaçatı'nın pabucunu dama atabilecek.
En büyük avantajı da Sakız Adası'na bir nefeslik mesafede oluşu...
* * *
Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu anlatıyor:
"Çiftlikköyün kış nüfusu 2 bin civarında, bu rakam yaz aylarında 50-60 bine çıkıyor. Yakın yıllarda Çiftlikköy'de en az 100 bin kişinin yereleşebileceğini söyleyebiliriz."
Tütüncüoğlu geçtiğimiz yıl Çiftlikköy yolunun yeniden gözden geçirildiğini vurguluyor ve kent girişindeki halk plajının büyük ilgi topladığını anlatıyor.
hayattan
Hayatın değeri ve bir gerçek
* * *
Fulya Civaroğlu, koleksiyonunu şu sözlerle anlatıyor:
"Hayat bazen bütün acımasızlığını bizden yana kullanabilir. Bundan sonraki hayatında nereye sürükleneceğini bilemezsin... Başından geçen talihsiz ve acımasız olaylara rağmen, bu olayların üstesinden gelmesini bilmeli, güçlü olmalı, tüm engelleri aşabilmeli insan bazen..."
"Hayatın Değeri" adlı koleksiyonda çölde hayatını sürdürmek zorunda kalan; rahat, mutlu ve bir o kadar da şaşalı güzel bir hayatı hayal eden mutsuz ve umutsuz genç bir kızın hayatını anlatıyor."
Fulya Civaroğlu, özel bir koleksiyon olduğu için özel bir modelle çalışmak istediğini ve seçimini Merve Tosuncuk'tan yana kullandığını belirtiyor.
***
Avrupai havası ve fiziğiyle tasarımcıların gözde ismi olan Merve Tosuncuk, "Birçok tasarımcıyla çalıştım ancak Fulya Civaroğlu'nun özel koleksiyonunda yer almaktan çok memnunum" diyor.
Merve genç tasarımcı Fulya Civaroğlu'yla çalışmaktan büyük keyif aldığını ve sıradışı çizgileri olduğunu söylüyor.
laflama
* Çok istikrarlı bir çobandır çoook. Böyle gelmiş böyle güder.
* Ah ülen, çok sevgili eskittim. Evlendim karım beni eskitti.
* Başım belada. Cep telefonumu düşürmüşüm helada.
* Ustama sordum, "Ayrılık nereye düşer usta?" diye. Bana yanıt verdi, "Elinin körüne."
* Seher yeli için dağlara çıkacağına, Seher'i tavlasana şaşkın.
* Kel ölür "badem gözlü" olur, köse ölür "badem bıyıklı" olur bu devirde abiler.
İbrahim Ormancı'dan
geçmişten
Domuz haramdır
Kafkas Kartalı İmam Şamil nihayet yakalanmıştı. Çar tarafından verilen bir ziyafette çeşitli yemekler yeniliyordu. Şamil'in önünde tepeleme bir pilav ve kızarmış kuzu vardı. İştahla yiyordu.
Çar, bir avuç imanlı kahramanı ile Rus ordularını perişan eden Şamil'i şişmanca bir kumandanına göstererek, "İştahi hayli yerinde..." dedi.
General de, "Evet, Haşmetmeab... Beni bile yemesinden korkuyorum" diye şaka yaptı.
Çarın emri ile bu sözler Şamil'e tercüme edildi.
Şamil ciddiyetini bozmadan tercümanı dinledi ve şu cevabı verdi, "General bu hususta endişe duymasın. Çünkü ben bir Müslümanım. Müslümanlara domuz haramdır."
küpe
Öfkeli adam, aklı başına gelince bir kere daha kızar.
P.Syrus
Yakın yıllara kadar gerçek anlamı ile bir köy yapısındaydı.
Üç mahallesi ile balıkçılığa ve sakız yetiştiriciliğine meraklı insanlarıyla Çiftlikköy, Tursite Tatil Sitesi'ne, Altınkum plajlarına gidenlerin gelip geçtiği biri yerleşim birimiydi.
Önce Langusta, sonra da Can Baba restoranlarının devreye girmesiyle Çiftlikköy ivme kazanmaya başladı.
* * *
Çiftlikköy çarşısındaki emektar kahvehane herkesin uğrak merkezi olmuştu.
Öyle ki, yakın yıllara kadar postacılar buradaki evlere gönderilen mektupları bu kahvehanenin ortasındaki masaya bırakır ve dağıtım buradan yapılırdı.
Köy sakinleri bu kahveye sık sık uğrar:
"Mektubum var mı?" diye sorardı.
***
Son beş altı sene Çiftlikköy ciddi bir atılım yaşıyor.
Yeni yeni yollar açılıyor, yeni yeni yazlıklar yükseliyor.
Çiftlikköy'de artık renkli mi renkli çarşı var.
Eğlence mekanları da bir bir açılıyor.
Hemen olmasa bile, yakın yıllar içinde burası Alaçatı'nın pabucunu dama atabilecek.
En büyük avantajı da Sakız Adası'na bir nefeslik mesafede oluşu...
* * *
Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu anlatıyor:
"Çiftlikköyün kış nüfusu 2 bin civarında, bu rakam yaz aylarında 50-60 bine çıkıyor. Yakın yıllarda Çiftlikköy'de en az 100 bin kişinin yereleşebileceğini söyleyebiliriz."
Tütüncüoğlu geçtiğimiz yıl Çiftlikköy yolunun yeniden gözden geçirildiğini vurguluyor ve kent girişindeki halk plajının büyük ilgi topladığını anlatıyor.
hayattan
Hayatın değeri ve bir gerçek
* * *
Fulya Civaroğlu, koleksiyonunu şu sözlerle anlatıyor:
"Hayat bazen bütün acımasızlığını bizden yana kullanabilir. Bundan sonraki hayatında nereye sürükleneceğini bilemezsin... Başından geçen talihsiz ve acımasız olaylara rağmen, bu olayların üstesinden gelmesini bilmeli, güçlü olmalı, tüm engelleri aşabilmeli insan bazen..."
"Hayatın Değeri" adlı koleksiyonda çölde hayatını sürdürmek zorunda kalan; rahat, mutlu ve bir o kadar da şaşalı güzel bir hayatı hayal eden mutsuz ve umutsuz genç bir kızın hayatını anlatıyor."
Fulya Civaroğlu, özel bir koleksiyon olduğu için özel bir modelle çalışmak istediğini ve seçimini Merve Tosuncuk'tan yana kullandığını belirtiyor.
***
Avrupai havası ve fiziğiyle tasarımcıların gözde ismi olan Merve Tosuncuk, "Birçok tasarımcıyla çalıştım ancak Fulya Civaroğlu'nun özel koleksiyonunda yer almaktan çok memnunum" diyor.
Merve genç tasarımcı Fulya Civaroğlu'yla çalışmaktan büyük keyif aldığını ve sıradışı çizgileri olduğunu söylüyor.
laflama
* Çok istikrarlı bir çobandır çoook. Böyle gelmiş böyle güder.
* Ah ülen, çok sevgili eskittim. Evlendim karım beni eskitti.
* Başım belada. Cep telefonumu düşürmüşüm helada.
* Ustama sordum, "Ayrılık nereye düşer usta?" diye. Bana yanıt verdi, "Elinin körüne."
* Seher yeli için dağlara çıkacağına, Seher'i tavlasana şaşkın.
* Kel ölür "badem gözlü" olur, köse ölür "badem bıyıklı" olur bu devirde abiler.
İbrahim Ormancı'dan
geçmişten
Domuz haramdır
Kafkas Kartalı İmam Şamil nihayet yakalanmıştı. Çar tarafından verilen bir ziyafette çeşitli yemekler yeniliyordu. Şamil'in önünde tepeleme bir pilav ve kızarmış kuzu vardı. İştahla yiyordu.
Çar, bir avuç imanlı kahramanı ile Rus ordularını perişan eden Şamil'i şişmanca bir kumandanına göstererek, "İştahi hayli yerinde..." dedi.
General de, "Evet, Haşmetmeab... Beni bile yemesinden korkuyorum" diye şaka yaptı.
Çarın emri ile bu sözler Şamil'e tercüme edildi.
Şamil ciddiyetini bozmadan tercümanı dinledi ve şu cevabı verdi, "General bu hususta endişe duymasın. Çünkü ben bir Müslümanım. Müslümanlara domuz haramdır."
küpe
Öfkeli adam, aklı başına gelince bir kere daha kızar.
P.Syrus
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.