Kütüphaneler İmparatoru Recai Şeyhoğlu, annesi Rasime Şeyhoğlu'na Rodos Çarşısı'nda rastlıyoruz.
Kısa bir laflamadan sonra çarşı esnafına bir soru, Şeyhoğlu'ndan geliyor:
"Bu taşlar en son ne zaman değişti?"
Rodoslu esnaf, "I'm sorry" diyor ve ekliyor.
"Bilemeyeceğim..."
Bir başkasına aynı soru:
"Bunu bir tarihçiye sormalısınız" cevabı geliyor.
Aynı soru bir üçüncüye:
"Ne diye değişsin ki... Bunlar halı, kilim değil ki..." cevabı geliyor.
Esnaf biraz şaşkın.
Biri de, "Benim bilgiğim bu taşlar hiç değişmedi."
Şeyhoğlu'na ısrarla sorduk:
"Ne diye illaki taş..."
* * *
Türkiye'nin dört bir köşesi sık sık ve özellikle seçim öncelerinde şantiyeye döner. Yollar kazılır, durur. Toz, toprak ve gürültüden geçilmez. Şu an İzmir öyle değil mi? Kaldırım taşları da bu işten nasibini alır. Başı ağrıyor, migreni tutuyor gibi taşlar yerinden sökülür, kırılır ve yenileriyle değiştirilir. Sık sık yapılır bu... Belediye başkanları bu konuda radikaldirler. Genel cerrah gibi "Hemen ameliyat" derler ve taşlar baştan sona değiştirilir. İzmirlinin parası, daha doğrusu halkımızın parası hep taşlara harcanır. Alsancak'taki, Göztepe'deki, Yeşilyurt'taki taşlar sağlam ve yeniydi üstelik.
Böyle sürüp gider, müteahhitler kazanır, halk kaybeder.
* * *
Recai Şeyhoğlu'na bir soru:
"Bu tablo karşısında ne yapılmalı sizce?"
Cevap şöyle:
"Esnaf, mahalleli, sokak sakini çıkacak sokağa, iş makinelerinin önüne "Biz taşlarımızın değiştirilmesini istemiyoruz" diyecek.
Ya da soracak belediye başkanlarına:
"Taşların migreni mi tutuyor da, değiştiriyorsunuz onları?"
Uygar, sorgulayıcı, yurttaşlık bilinci kokan bir tepki yani...
"Sonuç?"
Cevap:
"Milletin parası taşlarla çarçur ediliyor. Belediyeler yap-boz politikasıyla zaman geçiriyor. Taşla uğraşacaklarına dev akvaryumlar açsınlar. Tarih ve doğa müzesi açsınlar.
Sakız ve Rodos'ta bulunan müzelerin çokluğu düşündürmeli başkanları.
Bizim onlardan neyimiz eksik.
hayattan
Güçsav: Erken vedalaştık
Karşıyaka'nın eski yöneticisi ve Nejat Biyediç'in yakın dostu Ekrem Güçsav, futbolun imparatorunu kaybettiklerini söyledi. Güçsav şöyle konuştu: "Genç futbolculara önem veren, çalıştırdığı her takımda başarı kovalayan güzel bir kardeşimi kaybettim. Çok üzgünüm. Erken vedalaştık onunla. Daha bir hafta önce telefon görüşmemiz olmuş İzmir'e dostları görmeye geleceğini söylemişti. Ne var ki olmadı. Müstesna bir kişiliğe sahip bir kardeşim yok artık. Toprağı bol olsun."
küpe
Dünyanın en zor şeyleri şunlar: Sır tutmak, kusur bağışlamak, boş vakitlerini değerlendirmek.
Chilo