• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sporda İspanya Fransa savaşı ERKİN USMAN

Sporda İspanya Fransa savaşı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Şubat 2012, 20:00
Ermeni meselesini kaşıyarak Türkiye ile ilişkilerini dinamitleyen Fransa şimdi de sporda başını İspanya ile derde soktu. Hem de fena halde.
İspanyol bisikletçi Alberto Contador'un dopingli madde kullandığı gerekçesiyle 2 yıl men cezası almasının ardından bazı Fransız gazete ve televizyonlarının dünya çapında başarı elde eden İspanyol sporcularla "dalga geçmesi" kriz yarattı.
İspanyol hükümeti, sporcularını korumak için Fransa'ya resmi protesto gönderdi. Fransız Canal+ televizyonu yayınladığı animasyon videolarla, Le Monde gazetesi de yorumlarıyla tenisçi Nadal, futbolcu Casillas, basketbolcu Gasol gibi İspanyol sporcularla alay ederek, sanki tüm başarılı İspanyol sporcular doping kullanıyormuş imasında bulunmuştu.
***
İspanyol medyasının büyük tepkisinden ve İspanya Tenis Federasyonu'nun
Canal+ televizyonu hakkında suç duyurusu yapacağını açıklamasından sonra İspanyol hükümeti de Fransa Spor Bakanlığı'na resmi protesto yazısı gönderdi. Söz konusu protesto yazısında, Fransız medyasının "İspanyol sporculara ciddi bir saldırıda bulunduğu" savunularak, "İspanyol sporcuların onuruna şüphe düşüren, saygısızca ve sorumsuzca yapılan animasyon ve yorumların önlenmesi" talep edildi.
Canal +'nın animasyonlarında en fazla kullandığı tenisçi Rafael Nadal ise, gazetecilerin soruları üzerine, "Görüntüleri ya da karikatürleri görmedim. Ama bunlar olağan şeyler ve beni endişelendirmiyor. Hep aynı şeyler. İspanyol sporunun başarılı olmasının altında yatan gerçek, üstünlük arzusu, günlük çalışma ve her zaman daha iyiye doğru gitmeye çalışmaktır" yanıtını verdi.
* * *
İspanya'da bir anda oluşan Fransa karşıtı havayı biraz olsun dindirmeye çalışan Fransa'nın Madrid Büyükelçisi Bruno Delaye, "Fransa, İspanyol sporculara hayran. Olanlar sadece birkaç Fransız basınının işi, Fransız kamuoyunun görüşünü temsil etmiyor. Fransa'da, Fransız liginden daha çok İspanyol ligi izleniyor" dedi. Büyükelçi Delaye, yaşananlardan dolayı Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın özür dileyeceğini de öne sürdü.

siyasetten

Bergama'da bir eski tüfek
Cumhuriyet Halk Partisi Bergama örgütünde delege seçimleri kıyasıya bir mücadele ile devam ediyor.
Henüz kesin kongre tarihi açıklanmış değil.
Ne var ki, yönetime talip adaylar ilçe merkezi ile birlikte 114 köyde nabız yokluyor.
Bu mücadelenin temelinde Bergama'da 7 yıl süre ile aralıksız ilçe başkanlığı görevini sürdüren doktor İdris Yavuzyılmaz da var.
Bergama siyasetini izleyenler hatırlayacaktır.
İdris Yavuzyılmaz geçtiğimiz genel seçimlerde İzmir 2. Bölge'den milletvekili olmak için görevi bırakmış, ancak, Genel Merkez kendisini sıralamaya bile koymamıştı.
Örgütteki yeni ismi "Eski Tüfek" olan Yavuzyılmaz, yeniden ilçe başkanlığı için kolları sıvadı ve kulislere çıktı.
***
Yavuzyılmaz'ı destekleyen partililer, ilçe merkezinde 168 delegeden 103'ünün "okey"ini aldıklarını belirtiyor ve ekliyor:
"Köylerdeki delegelerin büyük çoğunluğu bizim. İdris Yavuzyılmaz'ı yeniden ilçe başkanlığına getireceğiz."
Halen belediye meclis üyeliği görevlerini sürdüren Gülay Toktamış, Burak Akgün, Faik Belek, Ercan Baranoğlu, Nejla Birinci, Çağlar Erdem, parti danışmanı Ülgen Bilgili, Bergamaspor yöneticisi Latif Tanık, ADD Başkanı Gülten Uzel ve eski Belediye Başkanlarından Sefa Taşkın gibi isimlerin delege seçilemedikleri bildiriliyor.

laflama
* O laf uydurmaymış. O kadar taşı sıkmaya kalktım, suyu çıkmadı bee!...
* Mozart yaşasaydı, "Maliyeden Vergi Kaçırma" operası bestelerdi kesin!...
* Evet "taş" gibi kadınsın ama utanmadan okeyde "taş" çalıyorsun!
* Kıskanç erkeklerin parolası; yarası değil, yari olan gocunur!
* O söz şöyle değişti, "Sosyal medyada adın çıkacağına, canın çıksın."
İbrahim Ormancı'dan

küpe
Servetini kaybeden çok zarar eder. Arkadaşını kaybeden daha çok zarar eder. Fakat, cesaretini kaybeden herşeyini kaybetmiş demektir.
Cervantes

fıkra

Yasak mı?

Otuz tonluk bir kamyon, gümrük karakolunun önünde durmuştu. Gümrükçü:
"Deklare edilecek bir şeyiniz yok mu?" diye sordu.
Şoför:
"Hayır... Boş dönüyorum" diye cevap verdi.
Gümrükçü kamyonun içine bir göz atınca, koskoca bir fil ile karşılaşmaz mı?...:
"Bu da ne? Hani boş dönüyordunuz?" diye köpürdü.
Şoför o zaman dev hayvanın kulaklarına asılı iki yarım ekmeği göstererek seslendi:
"İyi vallahi... İnsanın sandviçin içine istediğini koyması ne zamandan beri yasak oldu?"


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.