Prof. Dr. Tansu Çiller, ülkemizin ilk kadın başbakanı.
Aynı zamanda DYP'nin yani Kırat'ın ilk kadın süvarisi.
Kırat, yoluna şimdi DP olarak devam ediyor.
Ne yazık ki DP geçen seçimde sandığa gömüldü.
Bazı Kırat sevdalıları bu yenilgiden sonra Zeybek'in istifa etmesini bekledi.
Zeybek, istifa etmeyi aklının ucundan bile geçirmedi.
Bugünlerde DP ilçe ve il kongreleri yapılıyor.
* * *
Tevfik Diker, siyasi hayatının tamamına yakın bir bölümünü "Merkez Sağ"da geçirmiş bir siyasetçi.
TBMM'de yıllarca Manisa'yı temsil etmiş bir milletvekili.
DP ve çevresindeki birtakım gelişmelerin hiç de uzağında değil...
* * *
İşte bu aşamada Diker'e "Neler oluyor oralarda?" diye soracak olanlar aşağı yukarı şu yanıtı alır:
"DP Büyük Kongresi muhtemelen Mayıs 2012'de yapılacak. Parti içinde, Mayıs'a heyecanla hazırlanan bir grup var.
9 Şubat 2012 Perşembe saat 17.00-01.40 arasında Ceylan International Taksim'de yaklaşık 28 kişinin katıldığı bir toplantı yapıldı.
Demokrat Partililerin İstanbul toplantısı enteresan isimlerin katılımıyla gerçekleşti."
* * *
Kulis notlarına göre, bu toplantıda Demokrat Parti ameliyat masasına yatırıldı.
Özellikle dikkat çeken 'gençleştirme' sloganının yerini bulması oldu.
Bilakis toplantıya katılanlar arasında bu misyona hizmet etmiş kişilerin ikinci kuşaklarının yoğun katılımı dikkat çekti.
Diker'i dinlemeye devam:
"Kısacası Demokrat Parti kendini yeniliyor ve gelişen teknolojiye ayak uyduruyor."
* * *
Gruptan aldığım bilgiye göre toplantılara devam edecekler ve yakında Ankara'da toplanacaklar.
Toplantıya katılanlara sordum.
"Bu grubun ve hareketin lideri kim?" diye.
Mayıs'ta Zeybek'in karşısına genel başkan adayı olarak çıkarılacak muhtemel kişinin tarifi şöyle: "Bayan, genç, sanayici, İstanbullu ve siyasi bilimler alanında akademisyen biri."
Şimdiden Kırat'a 2. Çiller geliyor diyebilir miyiz?
bir kitap
Yok böyle bir aşk
"Sevdadan yana kim geçebilirdi bizi? Sert esen rüzgarlarda, azgın dalgaların karanlığında, kim ayakta kalabilirdi, bizim gibi. Biz aşkı hak edenlerdendik...
Bir aşkın içinde hep olmalıydık.
Aşkımız ölümü delip geçmeliydi. Ölüm, aşkımıza kurban edilmeliydi. Ebedi bir aşkın içinde olmalıydık...
Belki aşk bahçesinde bir çift gül... Belki de aşkı ilk tanıyan kalplerin, ilk heyecanı olmalıydık..."
* * *
Sis ve Rüzgar, iki sevgilinin hiç bitmeyen ve sonsuzluğa uzanan aşklarının romanı. Mistisizm kokulu bu romanı okuruken kendinizi bulutların üstünde hissedecek, aşkın miracını yaşayacak ve böylesi bir aşka ilk defa tanık olacaksınız...
* * *
Sis ve Rüzgar'ın yazarı Efe Erginer, 1947'de İzmir'de doğdu. İlk ve ortaokul eğitimini Turgutlu'da, lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi'nde yaptı. Yüksek öğrenimini İstanbul'da Diş Hekimliği Yüksekokulu'nda tamamladı. 2011 yılına kadar İzmir Alsancak'da serbest diş hekimi olarak çalıştı.
Diş hekimliğinin yanı sıra edebi çalışmalarına da aralıksız devam etti.
Sis ve Rüzgar'ı okumanızı ısrarla tavsiye ederim.
hayattan
Dil derneği ödülü İzmirli eğitimiciye
"Dil Derneği Beşir Göğüş Türk Dili ve Eğitimini Geliştirme Ödülü" 13 Şubat 2012'de, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde yapılan törende seçici kurulun oybirliğiyle Muhittin Bilgin ile Ahmet Can Bilgin'e verildi.
1999 yılındaki Yalova depreminde eşi ve kızıyla birlikte yaşamını yitiren bu derneğin kurucu üyesi dilci, eğitimci Beşir Göğüş adına düzenlenen ödül, 2000 yılından bu yana Beşir Göğüş'ün doğum günlerinde (12 şubatlarda) veriliyor.
Beşir Göğüş'ün 97. yaş gününde, "Ulusal Eğitimin Neresindeyiz?" başlığıyla gerçekleştirilen tören, Elifşah Yasun'un sunduğu anma konuşmasıyla, Şükran Kurdakul'un "Ağıt Değil" şiirinin dizeleriyle başladı.
Gitar sanatçısı Eren Süalp'in kısa dinletisinin ardından ödül törenine geçildi.
İzmir'in birçok okulunda öğretmenlik yapmış, şimdi de yapmakta olan büyük ödülün sahibi eğitimci Muhittin Bilgin konuşmasında şunları söyledi:
"Kardeşim Dr. Ahmet Can Bilgin ile aldığımız Beşir Göğüş Ödülü, yaşamımda aldığım en anlamlı ödül oldu."
küpe
Hayat, duygulananlar için bir trajedi, düşünenler için bir komedidir.
La Bruyere