Erkin Usman

Sosyal Demokrat CHP halkın neresinde?

CHP'nin Örgütten Sorumlu Genel Başkan yardımcısı Adnan Keskin geçtiğimiz hafta sonu İzmir'deydi.
Keskin, tipik bir Egeli.
Toplum katmanlarıyla sıcak ilişkilerin geliştirilmesinden yana.
İzmir turunda eski dostları da ihmal etmedi.
Bunlar arasında "CHP'nin Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil de vardı.
İki eski dost B. Efes Oteli'nin bahçesinde buluştu.
Bu sohbet bir saat kadar sürdü.
Ve sonra "Karanlıklar Prensi" aynı günün akşamında Bostanlı'daki Tayyar Ağa'nın kahvesindeki kendisini bekleyen partili arkadaşlarıyla buluştu.
Arkadaşları "Anlat bakalım..." dediler o da aldı sazı eline ve konuştu:
***
"Adnan Keskin, örgütlerde sosyal demokrasiyi her alan ve yönüyle içselleştirmiş partililerin görev alacağı bir yapılanma öngörüyor. Sandık sistemine göre şekillendirilecek yeni yapıda kadın-erkek ve bir gençten oluşacak yapının atamayla değil, seçimle oluşturulmasının parti içi demokraside önemli bir adım olacağını belirtiyor.
Partinin çeşitli kademelerinde görev alanların, bulundukları yerlerin gücünü ve etkinliğini partinin başarı çıtasını yükseltmek için kullanmalarını, bunu bireysel çıkarları için kullananların ilerideki atamalarda haklarında olumsuzluk yaratacağının altını çiziyor. Türkiye'nin içeride ve dışarıda zor bir dönemden geçtiğini söyleyerek şu görüşlere vurgu yapıyor: Bunları aşmanın tek yolu sosyal demokrasi ilkelerini benimsemiş CHP'nin iktidar olmasıdır. Bunun için CHP, ortaya koyduğu tez ve önerileri halkı yanına alarak topluma ve Türkiye'ye sunmalıdır. İktidarın olumsuz, yanlış politikalarını engellemek 'kürtaj yasasında olduğu gibi' ancak bu yolla mümkündür. Sosyal demokrasi ve halk birlikteliği CHP'ye iktidar yolunu açacaktır. Örgütlerde görev alan-almayan her partili bu anlayış içersinde olmalı, bireysel hesapları bir yana bırakmalıdır. Kısacası örgüt halkın içinde olmalıdır."
anılardan
Yerli James Dean'ler

1950-60'lı yıllarda "Fanclub" diye birşey yoktu. Sahne ve perde yıldızlarının hayranları "bir araya gelip" grup oluşturmayı henüz öğrenmemişti.
Sanatçılara hayranlık gösterileri bireysel olmaktan ileri gidemiyordu.
Popüler sanatçıların posta kutuları hayranlarının mektupları ile dolup taşıyordu ama ortada ciddi bir aksiyon yoktu.
1959 yılının başlarında genç bir sinema yıldızı olan James Dean trafik kazasında hayatını kaybetmişti.
"Asi Gençlik" isimli filmi ile bir anda şöhret olan James Dean'in ölümü bütün dünyayı derinden sarsmış ve aktör bir anda gençliğin idolü olmuştu.
***
James Dean fırtınasının dünyayı sarstığı günlerdi.
Karşıyaka'da bir grup genç "James Dean"e benzeme yarışına girmişti.
Yüz ifadesindeki değişik hava, bedeni sıkı sıkıya saran pantolonun paçalarının geniş tutulması yeni bir giyim tarzı olmuştu.
Bu özenti içindeki gençlerin hemen hemen hepsi birer "Cimi" olarak sokaklara dökülmüştü.
İşte o günlerde Karşıyaka'da "Kim James Dean'e daha çok benziyor" konulu bir yarışma düzenlendi.
Yüzlerce "Cimi"nin katıldığı bu yarışmanın jürisinde Ersin Tolunay, rahmetli Üstün Eğrioğlu, Yıldırım Karakaplan, Cevat Dalay, Hüsnü Levent, Erdoğan Hekimoğlu, rahmetli Mehmet Kaya, Sadri İşçimenler, Erol Akkınay da vardı.
Osman Bey Parkı'nda yüzlerce katılımcı oy kullandı ve Karşıyakalı James Dean'ler şöyle sıralandı:
*Yüksel Karaosmanoğlu
*Özcan Öngen
*Armağan Argun
*Yavuz Güleryüz
*Tamer Akan.

küpe

Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının gördüğü eğitime bağlıdır.
Benjamin Franklin
günün fıkrası
Avans

Memurlardan biri müessese müdürünün odasına girmişti.
"Efendim, biri var sizden avans isteyecekmiş. Ne diyelim?"
"Yok, deyiniz.."
"Fakat burada olduğunuzu biliyor."
"Nasıl bilirmiş? Kimdir bu adam?"
"Yabancı değil, bendenizim efendim."
tarihten
Ödünç kitaplar

Ahmet Vefik Paşa'nın zengin bir kütüphanesi vardı. Dostlardan biri bu kütüphaneye girince, çoktandır arayıp bulamadığı bir kitabı gördü ve "Paşam bu kitabı bir gece için ihsan buyurunuz. Okuyup da sabahleyin geri vereceğim" dedi.
Paşa, adamın elinden kitabı aldı ve şunları anlattı:
"Ben bu kütüphaneyi bir gece için, şundan bundan aldığım kitaplarla kurdum."
laflama
* Bir varmış, bir yokmuş. Cep telefonları her yerde çekmiyormuş!
* O şarkının doğrusu şöyle aslında. Her yerde "Ef-kar var!"
* Aşkın gözü gerçekten kör...Yoksa erkekler kadınlar için bu kadar bon-kör mü olur yahu?...
* İki evladım var...Biri atçı, biri san-atçı!..
* Büyüyüp de ne olacaksın oğlum?
Sana yük binip duracak. Bü-Yük olacaksın!...
* Seni sevdiğimi dünyalara bildirmeme gerek kalmadı. Facebook'ta duyurdum yetti!...
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.