Candaş'a herşey yakışır
***
Ertaç, Muharrem Candaş'ın hakiki bir Karşıyakalı, bir İzmirli olduğuna değinirken gençliğinde çektiği sıkıntılardan söz ederek şunları anlattı: "Candaş gençliğinde hayli sıkıntılı günler geçirmiş. Ev kiralayacak maddi gücü olmadığı için Karşıyaka Spor Salonu'nda sabahladığını öğrendim. Buna rağmen spor ve öğrenim hayatını mükemmel yürüterek, hem sporda dünya şampiyonluklarına ulaştı hem de o devirde İzmir'de en yüksek okul olan YETO'yu (Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu) bitirdi.
***
Candaş'ın, grekoromen güreşte uyguladığı salto, suples ve burguyla rakiplerini acı kuvvetiyle eze eze yendiğini, 1950 yılında Stockholm'de namağlup şampiyonluk kürsüsüne çıktığını ve İstiklal Marşımızı dinleterek boynuna altın madalyayı taktığını da anlatan Ertaç, bu sarışın devin dünya ve yurt çapında büyük ödüller kazandığına da değindi. 1948'de Lands Kamp nişanı alan Candaş'ın 1974'te de İspanyollar tarafından Campeonatos de Europa Madrid nişanına layık görüldüğünü ekledi. Ertaç, bir zamanların Spor Bakanı Fikret Ünlü'nün de Candaş'a Republic of Turkey Directorate of Youth and Sports verdiğini de hatırlattı.
hayattan
Tahtacılar Anıtkabir'de
TAHTACILAR KİMDİR?
Tahtacılar için genel olarak Anadolu'nun en eski Oğuz Alevi boyu denilebilir. Ataları, Oğuz boylarından Ağaçeriler'dir. Timur, Türkistan ve Horasan'ı egemenliği altına alınca, yurtlarını terk etmek zorunda kalan Ağaçeriler'in bir bölümü İran'a, çoğunluğu da Anadolu'ya yerleşti. Moğolların Anadolu'yu işgal etmesi üzerine, buraya gelmiş olan Ağaçeriler bu kez Suriye ve Irak'a göç ettiler. Bunların bazısının, Timur'un ölümünden sonra 1405 yılında yeniden Anadolu'ya döndüğü ve sonradan Tahtacılar olarak anıldığı kabul edilir.
küpe
En güzel savaş, insanın kendi nefis ve ihtiraslarına karşı giriştiği savaştır.
Arap atasözü
fıkra
Acaba
Kahire'de dilini muayene ettiren yaşlıca kadına doktor:
"Hanım, sizin dedi."
Yaşlıca kadın cevap verdi:
"Gelinimle küsüm. Beş gündür kavga edemiyorum. Bundan mı dilim pas tuttu, dersiniz?.."
geçmişten
Eski Roma'da bir zina davasına bakılıyordu. Avukat Pantillus hakimden müsaade alarak, karşı tarafın avukatına sordu:
"Zina halinde yakalanan adama ne derler?"
"Ne diyecekler? Beceriksiz..."
laflama
* Sağır olmanın en güzel yönü; klakson sesinden, hoparlörden yükselen müzik sesinden ve kadın dırdırından azade olmak hani!
* Fidan gibi bir kızdı. Kütük gibi bir adamla evlendi!...
* İki gönül bir olunca, azılısından feminist olur kardeşim!...
* Hayatımı yazmayı bıraksam da, bir ahu bakışlı yare yazılsam hani!...
* Bir kulunu çok sevdim Allahım. Ama o kendini kul değil Tanrı sanıyor.
* Aslında o şarkı şöyle olmalydı. "Bu kız beni görmeli...Başıma çorap örmeli..."
İbrahim Ormancı'dan
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.