Emek dünyasının en büyük temsilcisi konumundaki Türk-İş, aynı zamanda ülkemizdeki örgütlü mücadelenin de önderi durumunda.
Yarım asrı aşan bir geçmişe sahip bu kurumun, merkezi İzmir olan bölge temsilciliğine yaklaşık yedi ay önce Hüseyin Karakoç atanmıştı.
Karakoç, sendikacı kimliğinin yanı sıra iyi bir siyasetçi de aynı zamanda.
CHP'de Parti Meclisi üyeliğine kadar yükselmiş biri.
Karakoç ve konfederasyonuna bağlı 16 sendikanın şube başkanı geçtiğimiz günlerde İzmir'in ulusal markası Ege-Koop'un prestij projesi olan Villakent'e konuk oldular.
Ege-Koop'un gecesini gündüzüne katarak çalışan, durdurak bilmeyen Genel Başkanı Hüseyin Aslan tarafından ağırlandılar.
* * *
Türk-İş'in emek ve iş dünyasının vazgeçilemez topluluğu haline geldiğini, kendisinin de dört dönem delegelik yaptığını anlattı Hüseyin Başkan.
Başta basın sektöründe olmak üzere ülkede tüm çalışanların sendikal güvenceye alınmasının iş barışı için şart olduğunu vurguladı.
Başarının, emeğin karşılığının verilmesi ile elde edilebileceğini, hemen her dönemde iktidar baskısı altına giren medyanın kurtuluş reçetesinin de çalışanlarını sendikalı yapmak olduğunu söyledi.
Gazetecilik geçmişi malum Hüseyin Başkan'ın.
Sendikal geçmişi de aynı şekilde.
Çünkü 20 yıla yakın süre biz gazetecilerin başkanlığını yapmıştır kendisi.
Ben Anadolu Ajansı Bölge Müdürü iken kendisi de Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın İzmir Şubesi Başkanı idi.
Ve o alanda da o kadar başarılıydı ki, onun zamanında basın çalışmalarının neredeyse tümü sendikal güvence altındaydı.
Şu anda ise sendikalı gazeteci samanlıkta iğne aramak misali...
***
Kimbilir belki de Ege-Koop'taki müthiş başarısını da bu sendikal geçmişine, oradan edindiği 'emek en yüce değerdir' prensibine borçluydu.
İşte Aslan, 16 sendikanın şube başkanları ve yöneticilerine bizzat gezdirdi bin bahçeli konuttan oluşan Villakent'i.
Villakent deyip geçmeyelim.
Bence Türkiye'de bu çapta bir ikinci proje daha yok.
2 milyon metrekarelik devasa bir alanda, her biri yemyeşil bahçeler içerisinde, kuş cennetinin yanıbaşında, en modern tekniklerle inşa edilmiş bin villa.
Elektrik, su, kanalizasyon gibi tüm altyapısından tutunda spor tesisleri ve restaurantlarına kadar baştan aşağı Ege-Koop'un ürünü.
Nüfusu 3 bine yaklaşmış durumda.
İzmir'in hemen dibinde, Menemen'in Seyrek beldesinde.
Avrupa kalitesinde bir yaşam sürüyor insanlar Villakent'te.
Türk-İş Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, "İzmir, ne kadar sağlıksız ve sorunlarla boğuşan bir kent ise, Villankent de o kadar çağdaş ve modern bir Avrupa şehri görünümünde. Kenti yöneten belediye başkanları Villakent'ten feyz almalı" dedi.
Villakent'in gözlerini kamaştırdığını söyleyip, böyle bir kenti İzmir'e kazandıran Hüseyin Aslan'ın mutlaka aktif siyasette yeralması gerektiğine üstüne basa basa tekrar etti.
Adeta sana bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yakışır demeye getirdi.
Öteki sendika başkanları da aynı görüşte olmalı ki her biri bu menvalde konuştu.
* * *
Belediye İş Sendikası 4 Nolu Şube Başkanı Cemal Küpeli, Hüseyin Aslan'ı belediye başkanlarına örnek gösterdi, "Bize her yerde çağdaş kentten, modern yaşamdan bahseden bütün belediye başkanları sadece birkaç kilometre ötedeki bu muhteşem projeyi mutlaka gezip görmeli. İzmir'in merkezi de böyle bir yaşamı hak ediyor. Bize düşen sadece Hüseyin başkanı tebrik etmek ve desteklemektir" dedi.
Tezkoop İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Birol Aslanoğlu ise, "Böyle bir proje keşke şehrin her tarafında olsa. Hüseyin Başkan İzmir'i yönetmeli" diye konuştu.
Belediye İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Zeynel Ersoy, "Bölgeyi çok eskiden bilen biriyim. Gözlerime inanamadım" derken, Tezkoop İş 2 Nolu Şube Başkanı Caner Fırat, "Hüseyin Başkan'ın aktif siyasette yer alması çok önemli" şeklinde konuştu.
Dile kolay İzmir'in 12 ilçesinde 12 ayrı proje ile Türkiye'nin daha yeni yeni konuşmaya başladığı kentsel dönüşümü, merkezi ve yerel yönetimlerden destek almadan halkın güveni ile gerçekleştirmiş biri.
İzmir'in her sorununa hakim ve bunları nasıl çözeceğini de her fırsatta anlatıyor.
Bu açıdan Türk-İş gibi bir kuruluşun idarecilerinin Aslan'a desteği çok ama çok önemlidir.
Ve bu destek sadece Aslan'ın sendikacılık geçmişi için verilmiş değildir.
Aslan'a ve projelerine duyulan inancın, güvenin gereğidir.
Ne diyelim?