• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Baba’dan mesaj: Herkes birbirini affetsin... ERKİN USMAN

Baba'dan mesaj: Herkes birbirini affetsin...

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19 Şubat 2013, 19:38
Türkiye tarihinin bir dönemine damgasını vuran Demirel'den bir ince mesaj.
Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız, hastane tedavisinden önce kendisini ziyaret eden, Işın Çelebi ile yaptığı sohbette, günün olaylarını değerlendirdi.
"Türkiye'de herkes birbiriyle barışmalı" çağrısını yaptı, Işın Çelebi de bu görüşleri son kitabında kamuoyu ile paylaştı.
* * *
Dokuzuncu Cumhurbaşkanımızın görüşleri özetle şöyle...
Baba anlatıyor:
"12 Eylül 1980 ihtilali ve partiler kapatıldı. On yıl siyasetten men edildik. Ama yılmadık.
Bunlar büyük olaylardır. Ben bunlara karşı mücadele verdim.
Hesaplaştım.
Sonunda ben kazandım.
Yeniden milletvekili seçildim. Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldum.
Bu nedenle kimseden davacı olmuyorum.
Halk doğru olan kararı verdi. Benim haklılığım tescil edildi.
* * *
Turgut Bey, benim ikiz kardeşimdi. 1983-1991 döneminde güzel hizimetler yapıldı.
Ancak, ben siyaset gereği olarak Turgut Özal'ı ve onun dönemini eleştirmek zorundaydım. 12 Eylül sonrası bize reva görülen muameleyi kabul edemezdim. Benim eleştiri ve mücadelem 12 Eylül'ün sonuçlarına yönelikti.
Bu nedenle ben kavgamı yaptım. Hesaplaştım.
* * *
24 Ocak kararları ve oluşturduğu sistem Turgut Bey'in ve benim ortak eserimizdir.
Serbest Piyasa mekanizmasına dayanan açık ekonomi mantığı ve bu sistem yerleşsin istedik.
Bu sistem yerleştiği ve iyi işlediği için bugün Türkiye ekonomisinin çarkları düzgün işliyor.
Bunları gördüğüm için, Turgut Özal'ın 12 Eylül Hükümeti'nde görev almasını istedim.
Böylece 1983 sonrası demokratikleşme ve sivilleşme süreci başladı.
Krizler döneminde sistemin tıkandığı noktalar çözümlendi. Bir reform-yenilik yapılmadı. Yeni sistemi kuran, ben ve Turgut Özal. Kemal Derviş ise sadece krizin normal çıkış sürecini yaşadı.
* * *
Devlet yönetimi ve para yönetimi ayrı iştir.
Bu konuda yetişmiş devlet adamlarına sorumluluk düşüyor. Bu bir olgunlaşma ve öğrenme meselesi.
Çünkü, Türkiye'nin meselelerinin polemik yapılmadan çok konuşulması ve ciddi olarak tartışılması gerekiyor.
* * *
Ne yazık ki, bugün insanlar korkuyor. Cesaret gerekli.
Korku büyütülüyor. Cesur olmak şart.
Bunun için de devlet adamlarının, görüş ve düşüncelerine ihtiyaç var.
Bizler ileride bugünlere baktığımızda, bugün içinde yaşadığımız olayları o günlerin gözlüğü içinden daha farklı göreceğiz ve yorumlayacağız.
* * *
Yarının kapılarını kapatamayız.
Çok tartışmalar ve kırgınlıklar oluştu. Geçmişin defterlerini kapatmak gerek.
Herkesin birbirini affetmesi gerek. Ülkenin bir sevgi seline ihtiyacı vardır.
Bu siyasetin işidir.
Gelin, ülkenin geleceğini yapalım."

hayattan
Madalya avcıları...
Karşıyakalı eski yüzücüler, Bursa'da düzenlenen "masterler turnuvasında" madalyaları topladılar ve döndüler.
İşte bu "madalya avcıları" ve yarışların teknik sonuçları...
Yıldırım Karakaplan: 70-74 yaş arası 50 metre kurbağalama.
Serap Kızılsu: 55-59 yaş arası 50 metre sırtüstü.
Gökhan Öz: 35-39 yaş arası 200 metre kelebek.
Pınar İdel: 45-49 yaş arası serbest.
Timur Akıncı: 30-34 yaş arası serbest.
Gökhan Deveci: 30-34 yaş arası serbest.

küpe

Gerçek aşk çok nadirdir ama gerçek dostluk derecesinde değil.
La Rochefoucauld

günün fıkrası

Sessiz sınıf

Dördüncü sınıf öğretmeni, ders sırasında azgınlığı ile ünlü sınıftan beş dakikalığına ayrılmıştı.
Döndüğünde bütün sınıfı uslu, sakin ve sessiz bir şekilde kendisini bekler vaziyette buldu ve sormadan edemedi:
"Nasıl oldu böyle uslu durabildiniz?"
En arka sıradan Alihan ayağa kalkıp cevap verdi:
"Geçen gün 'Bir daha sınıfa geldiğimde sizi sakin, sessiz bulursam kellemi keseceğim' demiştiniz ya öğretmenim..."
Mestan Şakrak'tan

geçmişten
Haklı bir itiraf

Bekri, Balıkpazarı'ndaki meyhanelerin birindi içiyordu. Fazla kaçardıkları için ne yaptıklarını bilmeyen sulu iki sarhoş arasında hiç yoktan kavga çıkar. Bekri hemen ayağa kalkıp aralarına girer. Bu sırada kavgacı sarhoşlardan birinin attığı tabak Bekri'nin başına gelir. Bunu gören meyhaneci yanına koşar:
"Aman Bekri beynine bir şey oldu mu aslanım?" der.
Bekri Mustafa şu karşılığı verir:
"Zaten beynim yok ki... Olsaydı iki sarhoşun arasına girer miyidim hiç..."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.