İzmir gündemine hiçbir hazırlığı olmadan 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde getirilen projelerden biri de "Konak Tüneli Projesi"ydi.
O kadar ki, "35 Proje" kitapçığında Konak Tüneli projesinin güzergahı "Mürselpaşa Bulvarı-Mustafa Kemal Paşa Bulvarı" olarak açıklanmıştı, oysa Eylül 2011'de temeli atılan "Konak Tüneli Projesi" Konak-Yeşildere tünel geçişini öngörüyordu.
İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan'a göre, bu köprünün izi imar planlarında yok.
Bir başka iddiaya göre de, jeolojik etüdleri tamamlanmamış, ÇED raporu alınmamış.
Üstelik, Koruma Kurulu'ndan nasıl onay aldığı bilinmiyor, Büyükşehir Belediyesi ve belediyeleri ile bir mutabakatı içermiyor.
İşte bu aşamada, Prof. Oyan'ın "Konak Tünelleri"nin bugünkü durumu ile ilgili soruları var.
İşte o sorulardan bazıları:
* Yeşildere'den başlayan tünel kazma çalışmalarında temelleri zarar gören veya duvarları çatlayan yapı var mıdır? Varsa sayısı ve hasar durumları nedir?
* Bu yapılarda oturan mülk sahiplerine ve kiracılarına ne gibi çözümler sunulmaktadır?
* Konak tünel çıkışının mikro planda yer tespiti tam olarak yapılmış mıdır? Bu bölge tam olarak hangi parselleri içermektedir?
* Konak çıkışında 3. derece SİT alanı içinde yer alan üç tarihi binanın akıbeti ne olacaktır? Bu binalardan biri şu an Etnografya Müzesi olarak kullanılıyor. Biri de tarihi Doğum Hastanesi, diğeri de tarihi bir cami.
* Şimdi aklı gelen soru: Konak çıkışında farklı seçenekler üzerinde çalışmaya yol açacak mı?
* Böyle bir tünelin taşıyacağı trafik konusunda bir inceleme yapılmış mıdır?
kentten
Örnek insan: Kemal Baysak
Karşıyaka denince, özellikle de ilçe yöneticisi olarak akla ilk gelen kişi kuşkusuz Kemal Baysak'tan başkası değildir. Belediye başkanlığı döneminde yaptıkları belleklerden silinmedi. Karşıyaka gibi bir ilçeyi sanat, kültür, bilim kenti yapmak için elinden geleni fazlasıyla yaptı. Bugün Karşıyaka ve çevresinde göze çarpan, insanların uğrak yeri olan kütüphane, tiyatro, çok işlevli salonların altında Kemal Baysak'ın imzasını görürüz. Dürüstlüğü, cana yakınlığı, insana gülen çehreyle bakması, onları kucaklaması, onlarla birlikte olması yüreklere, belleklere kazındı. Hem de betona kazınır gibi...
Kemal Baysak'ın en önemli özelliği de sanata, kültüre fazlasıyla önem vermesidir. Bunu laf olsun, dostlar alışverişte görsün diye yapmadı. Yüreğinden geldiği için yaptı, şimdi de yapıyor. Sevdiği, değer verdiği için yapıyor. Hangi sergi, sanat olayı olursa Baysak'ı orada görmek alışkanlık haline geldi. Geçenlerde ünlü ressamımız Prof. Dr. Bedri Karayağmurlar'ın Türk-Amerikan Derneği'ndeki sergisine yine sevgili eşi Pervin Baysak'la koşup gelmişti. Resimleri tek tek özellikle inceledi, yorumlar yaptı, sorular sordu. Bir iki resme de sahip olmak istediğini dillendirdi.
Zor olan
Albert Einstein'e sormuşlardı:
"Atomun parçalanmasından enerji elde edecek kadar akıllı olan insanoğlu nasıl oluyor da bunun insanlığın mahvında kullanılmasını önleyemiyecek kadar aptal oluyor?"
Einstein'in bu soruya cevabı da şöyle olmuş:
"Demek ki politika fizikten daha güç öğreniliyor."
küpe
Hayatın en büyük keyfi, insanın başkalarının yapamayacak dediği şeyleri yapmasıdır.
Walter Bagehot