Son dönemlerde yerel yönetimlerin en temel sorunu; siyasi ayrımcılık.
Özellikle de CHP'li Belediyeler. Sürekli soruşturmadan, aynı konularda defalarca müfettiş kontrolünden şikayetçiler.
Bu yüzden de 'ceza ve korku' yerel yönetimlerle bütünleşmiş durumda.
Ya ödül?
Yerel yönetimlerin en önemli beklentisi. Çeşitli kurum ve kuruluşların değerlendirmesi sonucu açıklanan 'başarılı başkanlar' ya da 'en etkin belediye' gibi değerlendirmeler, yerel yönetimlerin performansını da yükseltiyor.
Son yıllarda özellikle Özel Kalem" Dergisi tarafından verilen yerel yönetim ödülleri kurumsallaştı. Çünkü öyle bir jüri var ki; şapka çıkartılır: Prof. Cevat Çapan, Prof. Ruşen Keleş, Prof. Mete Tapan gibi..
İşte bu jüri Türkiye çapında değerlendirme yaptı, en başarılı Başkanları seçti. İzmir'den Konak Belediyesi'nin devlet deneyimli Başkanı Dr. Hakan Tartan ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Ege'den Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan ve Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı 'yılın başkanı' seçildi.
Bakın, AK Partili de var, CHP'li de, MHP'li de. Demek ki; önemli olan 'halkın başkanı' olmak. Başkanları kutluyorum, diğerlerine de örnek olsun diyorum.
kentten
Ah Göz Göz, vah Göz Göz
Göztepe küme düştü. Oysa bu yıl ne hayaller vardı. Elbette beklenmedik bir son. Ama ne hedefler koyup yola çıkan başka kulüpler de benzeri sıkıntılar yaşadı, yaşıyor.
Aslında yapılanmada bir sorun var. Daha doğrusu iyi ve akılcı yürütülmeyen bir şeyler. O yüzden de İzmir futbolu bir türlü ileri gidemiyor. O yüzden kent tanıtımı eksik kalıyor, o yüzden spor ekonomisinin önemini kimse anlamıyor.
Kulüpleri başarıya ulaştırmanın sihirli formülü filan da yok. İş bilen de, kılıç kuşanan da. Yani sporda başarı için temel felsefe; plan-program, akılcı bütçeler ve çalışma. Bunu yapan kazanıyor. Bir de tabi sporu seven yöneticiler. İzmir bu anlamda çok da şanslı değil. Allahtan bir M.Seyit Özkan var. Buca'dan sonra şimdi Altınordu mucizesi yaratıyor. Göreceksiniz İzmir adına güzel şeyler olacak.
Bir de Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan.
Devlet deneyimi, geleceği gören vizyonu ile kent kültürüne olduğu kadar İzmir sporuna da sahip çıkıyor. Bakın kadınlar futbolda 'para babaları' arasında Türkiye şampiyonu oldu, ülkemizi Şampiyon Kulüplerde temsil edecek. Tıpkı Fenerbahçe, Galatasaray gibi. Kadın basketbolda, erkek voleybolda, kadın ve erkek hentbolda Konak belediyesi, zirvede, süper ligde. İşte spor ekonomisi bu değil mi? Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi devler İzmir'e gelince esnaf, işyerleri, oteller, taksiler, restoranlar, kafeler kazanmayacak mı? Bu vizyonu nedeniyle seviliyor Tartan Başkan.
Bir yanda başarısızlıklar, bir yanda yüreklerini koyup İzmir'e kazandıranlar.. Özkan ve Tartan gibi. Acaba birileri 'bu işi bilenlere başarının sırrını sormayı' deneyecek mi? Yoksa benim oğlum bina okur döner döner yine okur anlayışı mı? Hangisi?
hayattan
Aracınız yaza hazır mı?
Makine Mühendisi ve Enerji Uzmanı Umut Barış Ballıkaya, araç sahiplerini uyarıyor ve" Araçları yaz sıcaklarına hazırlamanın zamanı geldi" diyor.
Ballıkaya, devam ediyor:
"Gerek can ve mal güvenliği için gerekse de sorunsuz bir yaz dönemi geçirmek en kısa zamanda araçlarının periyodik yaz bakımlarını mutlaka yaptırmalı ve gereken tüm tedbirleri almalıdır."
Araçlara yapılacak olan yaz bakımlarının eksiksiz ve yetkili kişilere yaptırılması gerektiği uyarısında da bulunan Umut Barış Ballıkaya'dan öğütlere devam:
"Yaptırılacak yaz bakımlarında aracın tüm aksamları mutlak suretle kontrol ettirilmelidir. En basit işlemler olan lastik havaları, stepnenin sağlam olup olmadığı, motor yağının durumu, cam suyu fıskiyeleri, cam suyu seviyesi, direksiyon hidrolik yağı seviyesi, akü başları ve asit seviyesi de kontrol edilmeli, varsa sorun giderilmelidir. Bunlarla birlikte bujiler, elektrikli fanın devreye girme derecesi, radyatör iç temizliği, hava filtresi kontrol edilmeli, gerekiyorsa bunlarında yenisi ile değiştirilmesi sağlanmalıdır."
küpe
Zaman, kendi kanununu beraberinde getirir.
Schiller
fıkra
Tramplen
Temel:
"Yüzme havuzuna cittim, beni attılar" demiş.
Nedeni sorulunca cevabı şöyle olmuş:"Havuza işedim"
"Ama herkes işiyor, seni niye kovdular?" denince Temel olaya açıklık getirmiş:
"Tramplenden işedum..."
laflama
Herkesin kendine yonttuğu bir toplumda heykeltraşların revaçta olmaması gayet doğaldır !
* Artık kedilerin ciğerlere ulaşamama gibi bir dertleri yok ki. Bir telefonda ciğerler ayaklarına kadar geliyor. Sen paradan ver haberi !
* Kızını dövmeyen belki aile içi şiddete karşı bir babadır !
* Hani işkenceye sıfır tolerans vardı ? Kadın dırdırı hala sürüyor bu ülkede...Ne ayak ?
İbrahim Ormancı'dan