Milliyetçi Hareket Partisi'nin İzmir'de en hareketli siyasetçilerinden biridir Mehmet Toptaş....
Renkli bir kişiliği var.
Olaylara gerçekçi bir gözle eğiliyor. Bu nedenele tespit ve teşhislerinde hata payı pek az.
Siyaset kulvarında koşarken, eğitimin ve kondüsyonun önemini hep vurguluyor.
Ufukta sandığın göründüğü şu günlerde MHP'nin bu hızlı simasının gözüyle işte İzmir:
"İzmir'in süper ligde bir futbol takımı yok. Genç işsizliğinde rekor İzmir'de. İzmir son 10 yılda hep geriledi. İzmir ekonomisini bilmeyenler, tanımayanlar ortalıkta geziyor. Bunların cakalarından yanlarına yaklaşılmıyor. Bu iddiaların tümü partilerin, iddialı geçinen siyasetçileri için. İzmir, bu denli geri kalmışsa sebebi, işbilmez siyasetçilerdir."
* * *
Toptaş'a göre; iş aleminin, sosyal ortamın içinde olmayan, İzmir'i ve İzmir'liyi tanımayanların listelerde yer alması durumunda kaybeden yine bu kent olacak.
Ve, Toptaş'tan ilginç bir tespit...
"Bu kentten seçilmiş milletvekillerinden bir kısmının, İzmir'de başını sokacacağı bir evi bile yok."
MHP'nin bu iddialı simasından son söz:
"Önce İzmirli..."
hayattan
Bayram kutlamaları tarihi mekanlarda
Çeşme yine Türkiye'ye örnek olabilecek bir girişimde bulundu.
Bugüne kadar sadece yapmış olmak için yapılan resmi bayram kutlamaları bundan böyle çok daha renkli ve etkili geçecek..
Çeşme Kaymakamlığı tarafından daha önceki yıllarda Polis Evi ya da Öğretmen Evi'nde gerçekleştirilen ulusal ve dini bayram kutlamaları ilk kez Çeşme Kalesi'nde organize ediliyor. Resmi protokol havasında geçen ve zorunlu katılımlar dışında rağbet görmeyen bayram kutlamaları artık farklı bir konseptle yapılacak.
Bu mutabakat üzerine ilk organizasyonun sponsorluğunu Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) üyesi Ilıca Hotel üstlendi. İlk organizasyona ayrı bir güzellik katmak için, günbatımının en iyi görüntüler verdiği Çeşme Kalesi'ni özellikle seçtiklerini belirten ÇEŞTOB Başkan Vekili ve Ilıca Hotel Genel Müdürü Yakup Demir, "Bu kutlama bir ilk olacak. Gün batımına yakın bir saatte tarihi Çeşme Kalesi'nde bir kokteyl prolange (yemekli kokteyl) vereceğiz. Çeşme'ye yakışan da buydu" diye konuştu.
okuyalım
Kalabalık arasında yalnız bir kadın!..
Sibel Aydın, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İş İdaresi Bölümü mezunu bir Ege kızı.
Muğla'da bir yerel gazetede köşe yazarlığı yapan Sibel Aydın, yaşamını İzmir'de sürdürüyor.
Evli ve bir çocuk annesi olan Sibel Aydın, şimdi iz bırakacak bir yapıtla karşımızda.
Genç yazarımızın bu güzel eseri için, eleştirmen Okan Yüksel şöyle diyor:
"Geçmişin oluşturduğu korkulardan korkmamak düşünen insanın ön koşuludur.
Hiç kimse ardında acılar, elemler ve ıstıraplar içinde bırakarak ilerleyemez. Bu açmazların içinde boğulur kalır.
Hayat merdivenini elele tutuşarak beraber çıkmak, eşi ile kocaman bir ömrü paylaşmak isteyen bir kadın, ihanete uğradığında artık kalabalıklar arasında yalnız biridir.
Ve sonra... Ve sonra bir gün Yakamoz'u okudum. Kalabalıklar arasında yalnız kalan bir kadının uzun masalını veya kısa romanını. Açmazlarda boğulup kalmaktan kurtulmanın, hayata yeniden bağlanmanın öyküsüdür Yakamoz. Ben soluk almaksızın okudum."
küpe
Hükümdarların en mutlusu, tilki postuna en iyi sarınanlar olmuştur.
Machiavelli
günün fıkrası
Vurdum duymaz
"Yukarı kattaki komşumuzun, oğlumuz Can'ın davul çalmasına kızdığını sanmıyorum, ama bir garip adam olduğu muhakkak."
"Nereden anladın?"
"Bugün öğleden sonra Can'a bıçak verip davulun içinde ne olduğunu merak edip etmediğini sormuş."
laflama
* Karım bana dedi ki "Empati yap". Ben de dedim ki "Empati senin köpeğin olur. Önce sen bana bir çay yap!.."
* Hayat kısa, boyun uzun. İşin içinden, çık çıkabilirsen Musa!
* Badı saba selam söyle o yare... Sitem edip dokunmasın zülf-iyare!
* Zalimin zulmü varsa, mazlumun da sosyal medyası var!
* Ya bahaneler üretiyoruz. Ya da bana ne diyoruz!
* Lüks bir restaurantta DOYASIYA yedik. Bize SOYASIYA bir hesap geldi.
* Kadının adı yok. Ama dizisi çok ne haber?
İbrahim Ormancı'dan