İzmir artık CHP’nin kalesi değil

Dört yıla yakın süre AK Parti İzmir İl Başkanlığı yaptı ve şimdi de milletvekili adaylığı için siyaset meydanında...

1972 yılında Milli Türk Talebe Birliği'ne giren Akay, daha sonra Akıncılar Teşkilatı, Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları Talebe ve Yurt Başkanlığı, Refah Partisi Konak İlçe Başkan Yardımcılığı, Milli Gençlik Vakfı yöneticiliği, Fazilet Partisi İl Başkan Yardımcılığı, AK Parti Konak İlçe Yönetim Kurlu Üyesi olarak görev yaptı.

Akay özgeçmişini şöyle dile getiriyor:

"1 Kasım 1956 tarihinde İzmir'de doğdum. Aslen Isparta ili Yalvaç ilçesi Kaşyukarı Mahallesi nüfusuna kayıtlıyım. İzmir'de doğdum büyüdüm. Öğrenim hayatıma 1964 yılında İzmir'in Ballıkuyu Mahallesi Mehmetçik İlkokulu'nda başladım. 1969-1972 yılları arasında 27 Mayıs Ortaokulu'nda, 1972-1975 yılları arasında İzmir Atatürk Lisesi'nde eğitimlerimi tamamladıktan sonra, 1975-1981 yılları arasında Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitimimi tamamladım. Sırası ile 1984-1993 Konfeksiyon ve Ticaret, 1993-2001 İnşaat Sektörü, 2002-2005 Ülker firmasında üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundum."

***

2005 yılından bu yana CEMER Ltd. Şti'nin Pazarlama Grubu ortağı olarak iş hayatımı sürdürmekteyim.

Evli ve üç çocuk babasıyım, Amerika'da işletme üzerine Master yapan kızım üniversitede ders vermekte, Celal Bayar üniversitesi İşletme Bölümü'nü bitiren oğlum özel bir şirkette çalışmaktadır. ODTÜ'de okuyan kızım ise öğrenimine devam etmektedir. Orta düzeyde Arapça ve Almanca dillerini biliyorum."

Akay İzmir için artık 'CHP'nin kalesi' denilemeyeceğini vurguluyor ve ekliyor:

"Siyaset zor iştir. Siyasette hedefler konulmazsa başarılı olunmaz. Son 2011 genel seçimleri gösterdi ki İzmir artık CHP kalesi değil. İzmir'de artık maçlar çift kale oynanacak."

kentten

Ergin Ataman malum, Türk basketbolunun problem adamı. Karşıyakalılarla arası, hayal dolu iddialarda bulunduğu için hep açık. Bir Sırp gencinin İstanbul'da öldürüldüğü olayda kaynağını araştırmadan söylediği sözler nedeniyle Sırbistan'da istenmeyen adam ilan edildi, diplomatik sorunlara yol açtı. Bu olayları daha önce POTA'da işlemiştik. Ama Ataman olay yaratmakta dur durak bilmiyor. Şimdi de genç oyuncusu Göktürk Gökalp Ural'a tokat attı, gündeme oturdu. Çoğu kez etik davranan G.Saray yönetimi, onu cezalandırması gerekirken arkasında durdu. Çünkü lig ve Avrupa maçları devam ediyordu, yeni bir macera aramaya cesaret edilemedi.

***

Ama Ergin Ataman'a hak ettiği tokatı, Milli Takımlar Başantrenörü olduğu için, "Bana bir şey yapmazlar" diye güvendiği Türkiye Basketbol Federasyonu attı. Disiplin Kurulu alkışlanacak bir davranışla, Ataman'a gereken tokatı attı, 75 bin lira para cezası verdi.

Helal olsun onlara. Federasyon'un açıklamasını herkese örnek olsun diye sütunlarıma aktarıyorum: "Önemli bir kulübün, hatta Türk Milli Takımı'nın antrenörü durumundaki Ergin Ataman'ın, spor camiasındaki diğer kişilerin sorumluluklarının ötesinde, genç spor insanlarına ve bilhassa geleceğin antrenörlerine örnek olma sorumluluğu bulunmaktadır. Bu tip olaylar karşısında sessiz ve tepkisiz kalmak, bu tip olaylara destek olmak anlamına geleceği, ilgililerin mevzuat kapsamında cezalandırılarak, caydırıcılık ilkesinin uygulanması gereği açıktır"

Ne güzel... Demek hala güvenebileceğimiz federasyonlarımız var.

küpe

Korkunun kaynağı daima cehalettir.

* Dandini dandini dastana. Holiganlar girmiş sahaya!

* Hayatımı yazsam roman olmaz belki. Ama hayal kırıklığı ansiklopedisi olur kesin!

* Mevlana'nın sözlerini azıcık değiştirsem olmaz mı?

Nice elbiseler gördüm içinde insan yok,

Nice insanlar gördüm vallahi de Kral çıplak!

* Sen mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? Kadın dırdırından muaf bir erkeğin resmini örneğin?

İbrahim Ormancı'dan