Orada bir okul var yakında!..
Şu anda adı yok. 16 Derslikli Egekent Ortaokulu diye anılmakta. Okula idealist bir müdür atandı İbrahim Turan. İbrahim öğretmenimiz, müdür yardımcısı Can öğretmen ve okul hizmetlileri, çevre okulların personel ve temizlik malzemesi destekleri ile okulun inşaat kirliliğinin temizliğini yaptılar. Okul pırıl pırıl oldu. Milli Eğitim Müdürlüğü öğrenci sıralarını, yazı tahtalarını, müdür ve öğretmenler odası mefruşatını göndererek okulun temel ihtiyaçlarını karşıladı.
Fiziki olarak dört dörtlük olan binada hala çok eksik vardı. Okullar 28 Eylül'de açılacaktı ve hala bir Atatürk büstü maalesef yoktu. Bunun yanı sıra Atatürk köşesi, müzik ve resim odaları, fen laboratuvarı, spor odası maalesef bomboş dört duvar duruyordu.
İbrahim müdürümüz dört bir yandan destek ararken ilk sesini duyan Mavişehir Rotary Derneği oldu. Mavişehir Rotary Derneği'nin desteği ile 26 Eylül günü Atatürk Büstü yine okulun müdürü İbrahim bey ve müdür yardımcısı Can öğretmenin marifetli elleriyle monte edildi. 28 Eylül günü büstün önünde İstiklal Marşımızı okuyarak okul 5. sınıfta 4 şube ile yeni döneme kapıları açtı.
İbrahim Müdürün heyecanı, Mavişehir Rotary Derneği'ne de yansıyınca kazanılan enerji ile okulun ihtiyaçları yavaş yavaş karşılanmaya başlandı. Ardından yine çok özel Atatürk fotoğrafları okul koridorlarına asılmak üzere teslim edildi. Okul girişine Atatürk köşesi de yapılınca Başöğretmenimiz okuldaki yerini aldı.
Yine Mavişehir Rotary Derneği üyelerinin katkıları ile okula su arıtma sistemi kuruldu. Bu sistem ile okuldaki sebiller doldurularak öğrencilerin günlük içme suyu ihtiyaçları ücretsiz giderilmiş oldu. Nöbetçi Öğrenci masası ve veli bekleme koltukları temin edildi. Yine okulun ihtiyaçlarından fırın, ocak, bulaşık makinası alınıp, teslim edildi. Şimdi sıra okul bahçesine dikilecek basketbol potası ve voleybol sahasında. İmalatlar başladı.
Birinin adı Karakoç Can, öteki Gürcan Mutlu... Bu iki kafadar, "ceviz ağacı yetiştireceğiz" dediler ve Kınık Cezaevi arkasındaki arazi üzerine çöktüler.
Başvuru üzerinden bir hafta sonra bu ikili bazı arkadaşlarıyla birlikte ellerinde kazma ve küreklerle Kınık Cezaevi arkasındaki araziye geldiler ve arazinin orasını, burasını kazmaya başladılar.
Sağdan, soldan "Kolay gelsin..." diyenlere :
"Ceviz ağacı dikeceğiz. Bu topraklar çok uygun..." dediler.
Niyetleri böyle miydi?...
Bu sorunun yanıtını AK Parti'den Dikili İl Genel Meclisi üyeliğine seçilmiş olan Ahmet Açıkgöz'den alalım.
Açıkgöz, bu ikilinin asıl hedefilerinin ceviz ağacı yetiştirmek olmadığını vurguluyor ve ekliyor:
"Bunlar 1820 yıl öncesine ait antik değeri yüksek tarihi eserlerin peşinde. Ne var ki, kısa süre içinde foyaları meydana çıktı. Kazma küreği bıraktılar, aramayı bıraktılar. Şimdi adalete hesap verecekler."
Geçtiğimiz hafta içinde Dedebaşı'ndaki "otopark vurgunu"nu açıklamış ve ilgilileri göreve çağırmıştık.
İlk yanıt Karşıyaka Belediyesi'nden geldi ve yetkililer şu açıklamayı yaptı: "Dedebaşı Parkı ve çevresindeki gelişmeleri yakından izledik ve kuralları çiğneyip otopark işgalini gerçekleştirmeğe kalkışanların girişimlerini önlemek için imar yasağı uyguladık. Dinlemediler, yasa dışı bir oluşum meydana getirdiler. Yine bu gelişmenin yasalara aykırı olduğunu vurguladık. Ama dinlemediler. Şimdi söz artık Emniyet'in, Polis Gücü'nün..."
Dedebaşı halkı adına olayları gündeme getiren Yusuf Becerik, kendilerine destek olan Sivil Toplum örgütlerine, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ve Karşıyaka Emniyet Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ediyor.
Günün fıkrası: Bu da bir şans
Delikanlı uzun saçlıydı. Genç ve güzel bir kızla arkadaşlık ediyordu. Kıza sordu: "Geceleri senin odanda kalmama baban kızmıyor mu?" Cevap: "Hayır! Çünkü seni samimi bir kız arkadaşım zannediyor."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.