Erkin Usman

Birinci Kordon nasıl kurtulur?

Burası, denizi, panoraması, birbirinden güzel villaları, gazino ve kafeteryalarıyla İzmir'in sembol kesimlerinden biri...
Adına şarkılar bestelenmiş, türküler yakılmış, romanlar yazılmış bir yaşam yuvası.
Ne var ki, yazdığımız özellikleriyle gönüllerde ve hayallerde yer bulan "Kordonboyu" bugünün İzmir'i için "bir sorunlar yumağı" halinde ortada duruyor.
Trafik kilitleniyor, deniz kıyısı kirletiliyor, kaldırımlar otomobillerin işgalinde, yeşil alanlarda pislik diz boyu...
Kordonboyu'nda oturup deniz keyfi yapmak ise uzak bir hayal...
Büyük paralar harcayıp buralarda daire alıp ya da kiralayıp "körfez keyfi" hayallerinin paramparça olduğu günlerdeyiz.
Kordonboyu'nda oturanlar diken üstünde.
Peki burası nasıl kurtulur?
Şevki Figen yıllarını buralardan geçirmiş bir Kordon sevdalısı...
Uzun yıllar İzmir'in sosyal ve ekonomi hayatında önemli yerlerde bulunmuş bir bürokrat ve işadamı.
Mobil Oil Grubu ve ardından Turyağ gibi büyük kuruluşlarda genel müdürlük yapmış bir dost.
Konu: "Kordonboyu nasıl kurtulur?" du.
Ayaküstü bir sohbetti bu...
Şevki Figen diyor ki:
"Sahil boyunca deniz kenarında boydan boya iki şerit halinde çim alanları meydana getirilmiş. Apartmanların zemin katına kurulmuş gazino, kafe ve benzeri dükkanları alırsınız, bu şeritlerden birinin üstüne güzel yapılar halinde taşırsınız, apartmanlarda oturan binlerce kişiyi huzura kavuşturursunuz, olur biter..."
Ve, bir soru:
"Bunu gerçekleştirecek şehircilik gücü nerede?..."
Orasını İzmir halkı biliyor.
Rodos'taki Osmanlı Çeşmeleri kitap oldu
Sadi Nasuhoğlu, İzmir ve Ege tarihi ile özdeşleşmiş bir yazar. Yaşamını Rodos'ta sürdürüyor ama bir ayağı da İzmir ve Karşıyaka'da...
Bugüne kadar çeşitli konularda kitaplar yazan Sadi Nasuhoğlu, şimdi de "Rodos'ta Osmanlı Dönemi Cami ve Çeşmeleri" konulu nefis bir araştırma ile karşımızda.
Nasuhoğlu'nun bu iddialı eserinin tanıtım toplantısı yarın 14.00'de Bostanlı'daki Vilayetler Evi salonlarında gerçekleştirilecek.
Nasuhoğlu "Rodos'taki bu çeşme ve şadırvanlar zengin tarihimizin derinliklerinden gelen birer kültürel mirastır. Bunların korunması ve bakımlı tutulması, adamızın zengin tarihine ve doğal güzelliğine katkıda bulunur, uygarlığına hizmet eder" diyor.
Yarınki bu kitap tanıtım toplantısında, Sanat Tarihi Uzmanı Dr. Neval Konuk da "Rodos ve Osmanlı Türk Tarihi Çeşmeleri" konusunda bir konferans verecek.
O, KSK'ye basketbol topunu getiren adamdı
Yıl 1951. O zamanlar İzmir'de hatta Türkiye'de bile şimdiki gibi deriden yapılan modern basketbol topları yok. Futbol topunun büyüğü kamyon lastiği şişirilir gibi şişiriliyor, onlarla oynanıyordu.
Amerikalıların ünlü Randolph uçak gemisi geldi İzmir'i ziyarete, körfezde demirledi. Uçak gemisi personeli bir basketbol takımı kurmuş, İzmir'de maç yapacak takım arıyorlar. Karşıyaka'ya geldi haber. Bizim Yüksel Böke, Ayhan Öngen, Çetin Taşkıngenç, Somer Terzioğlu, o zaman Karşıyaka Basketbol Takımının ünlüleri. Camianın babası Tahir Türetken de yönetici. "Biz gideriz" dediler. Biz de peşlerine takıldık, hem uçak gemisini gezeceğiz, hem de maçı seyredeceğiz. Gemideki basketbol sahasına gittik, bizim bilmediğimiz şimdiki lastik topları atıverdiler ortaya. Bizimkiler hem hayranlıkla bakıyor, hem de top sürüyorlar. Neyse kafaya koyduk, bu toplardan ikisini götüreceğiz. Nasıl götüreceğiz; şarpilerle, diğer teknelerle gemiyi ziyarete geliyorlar ya, birisi yanaştığında, yukarıdan Yüksel'le, Ayhan iki topu denize attılar, onlar da doooğru yelken kulübüne. Sevinmiştik bu küçük kaptıkaçtıya, bizim de lastik topumuz olmuştu.   
Bizimle yaptıkları maçtan memnun kalan Amerikalılar üçdört gün sonra KSK'yi ziyarete geldiler, 10 tane top getirdiler. Hem mahcup olduk, hem bayram yaptık. Bu anıyı niye sizlerle paylaştım: Karşıyaka'ya basketbolu getiren adamların başında gelen Yüksel Böke'yi de ebediyete uğurladık. Milli yüzücüydü, rekortmendi, milli basketbolcuydu. Gerçek bir spor adamıydı. Karşıyaka-Göztepe arasında 1980'den sonra çıkan ve bizim hala niye olduğunu anlayamadığımız düşmanlığı gidermek için 2002'de Göztepe- Karşıyaka arasını yüzerek geçmişti. Yaprak dökümü sürüyor yeşil-kırmızılı camiada. Lemi Yerli ve İbrahim Yegül'den sonra Yüksel Böke.
Karşıyaka Camiası onları hiç unutmayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.