Hınçal, Öcal Uluç kardeşlerin adlarındaki 'hınç' ve 'öç' neyin hıncı, neyin öcü diye insanı düşündürüyor.
İntikamcı, kan davası güden bir babanın evlatları olduğundan mı bu adı almışlar acaba... Yoksa, ırkçı- fanatik izler taşıyan bir siyasetin dışavurumu mu...
Recai Şeyhoğlu, yazılarını zevkle okuduğu / dik duruşlu gazeteci Hıncal Uluç ile çok sevdiği Öcal Uluç'un adlarındaki bu anlamı çözmek için geçtiğimiz aylarda bir fincan kahvesini içmek bahanesiyle Öcal Uluç'un evinin yolunu tuttu.
Öcal Uluç; kütüphanecilik yaşamında ona kitap desteğinde bulunmuş, açılışlarına katılmış ve konuşmacı olmuş bir dosttu. O, Şeyhoğlu ailesine dost olan bir gazeteciydi.
Recai'nin 'Demokrat' abisiydi.
Kitaplar, spor ve gazetecilik...
Bir araya geldiklerinde hep bunları konuşuyorlardı.
''Bu kez başka bir konuyu ele alacağız'' dedi ve sordu:
''Öç, Hınç... Nedir bu işin aslı?'' Gevrek gevrek gülerek başlıyor anlatmaya Öcal Uluç...
''Babam Üsteğmen Fuat Bey, 1930'lu yllarda görevli olduğu Kilis'te hergün işe giderken ortaokula gitmekte olan bir genç kıza rastlıyor.
Beğenmek ne kelime... Aşık oluyor. Öğreniyor ki, kız, Kilis Müftüsü Muharrem Efendi'nin kızı. Babam, kızı ailesinden istiyor.
İstiyor istemesine ama müftü ve eşi, o günlerde bir büyük savaşın rüzgarlarının da esmesi ve Fuat üsteğmenin günün birinde kızlarını alıp uzaklara götüreceği korkusu/ endişesiyle'' olmaz! diyor.
Özetle, Suat'ı vermiyorlar üsteğmen Fuat'a...
Suat'ın ortaokuldaki hocasının Vehbi Öcal olması, her şeyi değiştiriyor.
Çünkü, öğretmen Vehbi Öcal, üsteğmen Fuat'ın arkadaşı.
Babamın ricası üzerine o araya giriyor ve aileyi razı ediyorlar.
Fuat Üsteğmen'le Suat 1935 yılında evleniyorlar. 4 Ekim 1936'da ilk çocukları oluyor. Yani ben! Babam, öğretmen arkadaşı Vehbi Öcal'a teşekkür etmek adına, onun adını veriyor bana.
Olan biten, aslında tatlı bir aşk hikayesi.
Ne bir kan davası ne de Yalçın Küçük'ün iddia ettiği gibi Sabetaycılık!'' Fuat Uluç, Osmanlıca'yı ve eski yazıyı çok iyi bilen, aruz vezni ile şiirler yazan, kitap kurdu bir subay. Şiirleri bestelenen bir edebiyatsever.
''Müslümanlıktan gelen Arapça isimler yerine Türkçe isimler modası başlayınca, babam 1939'da doğan ikinci oğluna da Hıncal adını koyuyor. Şair ya... Vezin meselesi! Serde edebiyatçılık-milliyetçilik ve Mustafa Kemal aşkı da olunca üçüncü çocuğuna Serpil, dördüncüsüne de Kemal adını veriyor." Şeyhoğlu, merak ediyor ve soruyor...
''Nasıl bir askerdi, Ankara/ Piyade Yedek Subay Alayı Komutanı Albay Fuat Bey?" Öcal Uluç'un bu soruya verdiği yanıt, Recai Şeyhoğlu'nun hazırlanmakta olan 19. kitabı 'El Yazıları'nda...
Kitabın prova baskısının bir bölümü Bergama Belediyesi ve emeği geçenlere dağıtıldı.
Öcal Uluç'la yapılan söyleşi, Vedat Günyol, Aziz Nesin, Yekta Güngör Özden, Avram Ventura, Feyza Hepçilingirler'in, Rasime Şeyhoğlu'nun, Ergül Yılmaz'ın el yazılarının bulunduğu kitap, 'Mektuplar- Notlar' türünde hazırlanmış.