24 Haziran seçimleri sonrasında yeni bir yönetim sistemi ve anlayışına kavuşan Türkiye çağın gerekleriyle hedef koyduğu 2023 ve 2071 yıllarına emin adımlarla yürüyor. Dün Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı ile de kısa ve orta vadede bu hedeflere nasıl ulaşacağımızın yol haritası ortaya konulmuş oldu.
Böylece sadece kamu için değil, üreticisinden, satıcısına, işadamından çalışanına hepimiz için artık eylem zamanı geldi.
Program sadece ekonomik verilerde değil, sosyal alanda da herkesin hayatına dokunacak yenilikler getiriyor. Eğitimden sağlığa, çevreden adalete her alanda hükümetin bundan sonraki planını da göstermiş oldu. Ortaya konulan gerçekçi, iyi çalışılmış, ölçülebilir, şeffaf ve ayağı yere basan rakamlar bütün hayatı 'her şeyi kötülemek' üzerine kurulmuş olanlara da iyi bir cevap oldu.
YATIRIM-ÜRETİM-İSTİHDAM
Ekonomik hiçbir gerekçesi olmayan, tamamen politik ve manipülasyona dayalı saldırılar ile zora sokulmak istenen Türkiye, bu program ile kendi göbeğini kendisinin keseceğini, gerek reel sektörüyle, gerek finans ve para piyasalarıyla ve gerekse kamu ile birlikte bu zorluğu yeneceğini de göstermiş oldu. Program, iç piyasalara güven verirken yurtdışı yatırımcılar için de çok önemli bir çıpa haline gelecek. Türkiye ekonomisine güvenen, inanan ve yatırım yapan herkes kazanacak. Ekonomideki döviz, borsa, faiz sarmalına karşı artık, yatırım, üretim ve istihdam üçgeni öne çıkacak.
İŞİMİZ AŞIMIZ OLACAK
Yaşanan kur saldırılarıyla maliyet ve fiyatlama konusunda sıkıntılar yaşayan reel sektör için de bir nefes verilmiş oldu.
Özellikle bankacılık sistemi üzerinde yapılacak iyileştirmeler reel sektörün finansa daha kolay ve daha ucuz erişiminin önünü açacak.
İşsizlik hedeflerinde de önemli iyileştirmeler bu dönemde gerçekleşecek.
Özellikle üç yıllık dönemde 2 milyon yeni istihdam hedefi çok önemli. Vatandaşın üzerindeki dolaylı vergiler kademeli olarak azaltılırken kayıt dışı ile mücadele sayesinde vergi gelirlerinde artış da sağlanacak.
Kamuda başlayacak tasarruf ile 60 milyar lira bütçeye girecek. Tasarruf bilincinin toplumun her kesimine yayılmasıyla paramıza göz dikenlerle mücadele daha etkin sağlanacak. Üretimin sektör sektör desteklenmesi, ihracatın artırılmasıyla ilgili tedbirlerin artırılması ile iş kapıları daha çok açılacak.
İŞİMİZE GÜCÜMÜZE BAKALIM
Türkiye'ye saldıranların istediği gibi bir psikolojik çöküntüye girmememiz lazım. Yayılmak istenen kriz algısına karşı vatandaş olarak işimize gücümüze dört elle sarılmamız zamanıdır. Daha bilinçli tüketici olarak, tasarrufu öne çıkartarak, israftan kaçınarak bu programa destek olmamız gerekiyor. Aynı gemide olduğumuzu unutmamamız lazım. Bu geminin içinde olduğu halde geminin altındaki tahtaları söküp satarak para kazanma derdinde olanlar da bilmeli ki o açtıkları delikten kendileri denize düşecek.