Sıra işçinin korunmasında

Keşke bu şekliyle bir açıklama olmasaydı da TÜRK-İŞ masada bu rakamı muhataplarıyla konuşup orada bir müzakere olsaydı daha doğru olurdu. Kamuoyuna basın aracılığıyla işverene bir rakam söylemek, bugüne kadar yapılan Asgari Ücret Tespit Komisyonları'nın usulüne de pek uymadı. Keşke bu rakamlar masada konuşulsaydı diye düşünüyorum. Rakama bakınca da aslında gerçekleşen enflasyon rakamı, bugüne kadarki bütün komisyonlardan sonra uygulanmış. Yıl sonunda yüzde 44 - 55'lik bir enflasyon bekliyoruz. Bunun 5-10 puan üstünde bir hesaplama yapılmış. Orada da yüzde 65'e yakın bir rakam çıktı. Sadece net asgari ücreti düşünmemek lazım bunun işverene maliyeti ve brüt asgari ücreti düşündüğünüz zaman 40 bin TL'ye kadar çıkan bir rakamdan bahsediyoruz. Şimdi işverenden de bir teklifin gelmesi gerekiyor. Dördüncü toplantıda bu işin çözülmesi lazım.
ENFLASYONU DÜŞÜRMEK ÖNCELİK
Üçüncü toplantıda TİSK tarafından bir rakam gelmemesi, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'ı da biraz kızdırmıştı. İşveren için 23 bin TL ile 24 bin TL arasında bir net rakam dillendiriliyor. TÜRK-İŞ'in istediği ise 30 bin TL'ye yakın bir rakam. Arada 6-7 bin TL'lik bir fark var. Bu fark kapanır mı veya orta bir noktada buluşulur mu, onu zaman gösterecek. Ancak ilk kez bu yıl 'önümüzdeki yılın da enflasyonu düşünülsün' görüşü ortaya atıldı. Asgari ücret artışlarında bu yıla kadar önümüzdeki yılın enflasyonu hiç konuşulmamıştı. Hep gerçekleşen enflasyonla gitmişti. Burada hükümetin tavrı önemli. Hükümet burada önceliği enflasyonu düşürmeye ayırıyor. Yani hükümet tarafı, "Biz ne kadar yüksek para verirsek verelim, o paranın alım gücü yoksa bir anlamı yoktur. Sonuç olarak enflasyonda mücadeleyi kazanmak zorundayız ki alınan ücretlerin bir anlamı olsun" şeklinde düşünüyor.
'25 BİN ÜZERİNE ÇIKABİLİR'
Asgari ücret komisyonlarında uzlaşı kültürü önemlidir. İşçi kesimi biraz geriye gelebilir, işveren biraz yukarıya çıkabilir, hükümetin teşviki biraz artabilir... Bu açıdan asgari ücret için çözüm olabilecek birçok alternatif var. TÜRK -İŞ Başkanı Atalay'ın da makul bir şekilde uzlaşıyı sağlayacağına inanıyorum. Tabii işverenin de elini taşın altına koyup, çalışanının alım gücünü ve refahını artırıcı bir fedakarlık yapması gerekiyor. Çünkü 2024 yılının Ocak ayında 17 bin TL verdiğiniz çalışana hala Aralık ayında 17 bin TL veriyorsunuz. Yani 1 yıldır sizin işçi maliyetleriniz artmadı ama ürettiğiniz ürün ve hizmetlere enflasyonun üzerinde artış yaptınız ve kendinizi enflasyona karşı korudunuz. Şimdi sıra çalışanınızı enflasyona karşı korumak ve alım gücünü artırmak. Burada yapılacak 6-7 bin TL'lik artışın enflasyonu artırıp artırmayacağı da tartışılıyor. Dolayısıyla bunların hepsini bir çerçevede düşünüp, uzlaşıyla sonuçlandırılmasını bekliyorum. Asgari ücret 23 bin TL ile 25 bin TL arasında bir rakama tekabül eder diye bir beklentim vardı. Öyle gözüküyor ki 25 bin TL veya 25 bin TL'nin biraz üstünde gibi bir rakamda da uzlaşılabilir diye düşünüyorum.