Bir haftalık tatilde koridor futbolu, kağıttan gemi yapımı ve sesli kitap okumaları müthiş güzeldi.
Test çözme ile düzgün ve hızlı yazma konusunda pek ilerleme sağlayamadık ama. Kısacık bir Orhan Veli şiirini yazdırırken bile zorlandım. "Zayıf yönlerini güçlendirmemiz lazım" dediğimde, "Onlar benim zayıf yönlerim. Belki ben öyle istiyorum. Olamaz mı!" diye cevap veren bir küçük boy ergen vardı karşımda.
Yedi buçuk yaş ergeni olarak böyle anlarda bazı sözleri sempatik, hatta komik gelse de bayağı bayağı küstahlaşabiliyor da.
Cezalandırmak elbette doğru değil.
Disiplini yeniden tesis etmek gerek, ama nasıl? Özgüvenini zedelemeden nasıl disipline edebiliriz bir çocuğu?
'Pozitif disiplin' kavramı tam da burada devreye giriyor.
Doç. Dr. Çağlayan Dinçer'in "Pozitif Disiplin Tekniği ve Çocuklarda Öz Denetimi Sağlama Yolları" başlıklı makalesinin tamamını Milli Eğitim Bakanlığı'nın web sitesinden okuyabilirsiniz.
Çok küçük bir bölümünü aşağıda toparlamaya çalıştım:
Pozitif disiplin; çocuğun kendi hareketlerini kontrol edebilmesine ve problemlerini çözmesine yardımcı olan bir yönetim tekniği. Pozitif disiplin sayesinde çocuk toplumsal kuralları öğrenirken, kendisi hakkında da iyi şeyler hissediyor.
ÜÇ TEMEL KAYNAK
Çocuğun özdenetimini sağlamak için üç tip kaynağa ihtiyacı var:
- Kendisi ve diğerleri hakkında iyi duygular
- Doğru ve yanlışı anlama
- Problemleri çözmek için alternatiflerin olması Aşağıdaki stratejiler, çocukların bu önemli kaynaklarını geliştirmelerine yardımcı oluyor:
KOŞULSUZ SEVGİ
Bir çocuk sevildiğini hissederse, ebeveynini memnun etmek için istenen yönde davranacaktır. Çocuğa sevgi koşullu sunulmamalı, sevginin öze ait bir duygu olduğu ve koşulsuz olduğu hissettirilmelidir.
TUTARLI OLMAK
Çocuklar tutarlı bir çevrede iyi gelişir.
Görüş birliğinde olan ebeveynlerin süreklilik gösteren kuralları vardır. Bir gün izin verilen bir davranışa diğer gün izin vermemek, çocuğun tepki göstermesine neden olacaktır.
AÇIK İLETİŞİM
Çocukla kurulan iletişimde açık olunmalı; kullanılan kelimelerin çocuğa da aynı mesajı verdiğinden emin olunmalıdır. Örneğin 'paylaşma' gibi soyut kavramları çocuğa öğretirken bu davranışların birçok örneğini çocuğa sunmanız gerekir.
ÖVMEYİ UNUTMAYIN
Ebeveynler genellikle çocuklarının iyi davranışlarından dolayı onları övmeyi ihmal ederler. Bu da çocukların dikkat çekmek için olumsuz davranışlara yönelmelerine neden olmaktadır. Olumlu davranışlar karşısında teşekkür etmek, gülümsemek, çocuğun kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır.
KURAL AMA NASIL?
Kurallar birkaç kelimeyle ifade edilebilecek kadar basit olmalı. Ayrıca çocuklardan beklediklerimiz konusunda da gerçekçi olmamız gerekir. Yetişkinler, koydukları sınırlamaların gerçekten gerekli olup olmadığını iyi düşünmelidir.
ÇOCUĞUNUZA VE KENDİNİZE KARŞI SABIRLI OLUN
Sabır konusuna da ayrıca dikkat çeken Doç. Dr. Çağlayan Dinçer, şunları söylüyor: "Ebeveynler ve çocuklar için disiplin, pozitif, etkili ve doğru temeller yaratarak devam edip giden bir öğrenme sürecidir. Bu öğrenme sürecinde ebeveynler sürekli olarak çocuklarına yapmaları ve yapmamaları gerekenleri söylerse hem çocuklarının öz denetimlerini kazanmalarını engelleyecek hem de onların gerçek yaşama hazırlanmalarını zorlaştırmış olacaklardır. Çocuklarımıza olan sevgimiz, saygımız, güvenimiz ve hoşgörümüz onların zamanla öz denetimli birer birey olmalarını sağlayacaktır."