Zamane çocukları ile baş edebilene gerçekten 'aşk' olsun! Eskilerin de sık sık dile getirdiği gibi "Disiplin şart" ama nasıl? Bizden öncekiler bir kaş göz hareketiyle, bizim nesil tek bir sözle 'hazır ol'a geçerdi, doğru. 'Kolay' çocuklardık bu yüzden de. Şimdikilere sözünü dinletebilmen için, önce sözünün geçerliliğine ikna etmen gerekiyor! "Oğlum o tablet sana zararlı" diyorum mesela, "Aman anneee, sen de her söylenene inanıyorsun" diyor.
Beyefendinin kast ettiği, uzmanların açıklamaları. Sinirlenmeden, sakin bir ses tonu ile ve her şeyden önce annesi ile böyle konuşmaması gerektiğinden başlayıp, her seferinde uzuun bir ikna süreci yaşamak elbette yorucu oluyor.
Peki ikna etmesem ne olur? Kendi haline bıraksam, yönsüz, hedefsiz, donanımsız kalsa...
Olmaz tabii ki.
Öyleyse gerçekten disiplin şart.
Ama öyle sert, dayatmacı, çocuğu ezen bir disiplin değil. Tersine kişilik gelişimini de destekleyen, özgürleştiren, olgunlaştıran, güçlendiren bir disiplin bu.
Eğitimciler bunu 'pozitif disiplin' olarak tanımlıyor. Bora Sinç, "Pozitif disiplin; çocukların kendi hareketlerini kontrol edebilmelerine ve problemlerini çözmelerine yardımcı olan bir yönetim tekniğidir" diyor.
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Merak Eden Çocuk Okulları Müdürü Sinç, online eğitim süreci ile birlikte hepten zorlandığımız bu dönemde pozitif disiplini desteklemek için ailelere 5 öneride bulunuyor:
1. Duygular konusunda konuşun.
Fiziksel temasın mümkün olduğunca az olduğu bugünlerde duygusal teması güçlü tutmak önemli.
Birlikte olmak, sevgi ve paylaşım tüm aile üyeleri için iyileştirici ve güçlendiricidir. Bu süreçte çocukların günlük rutinlerini devam ettirirken, çocuklarla bolca sohbet etmek hem kaygılarını fark etmenizi hem de onları daha iyi anlayarak desteklenmesi gereken noktaları fark etmenizi kolaylaştırır.
2. Özgüven konusunda cesaretlendirin.
Özgüveni destekleyici, açıklayıcı, neyi-neden yapması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyan cümleler bu konuda size yardımcı olabilir.
Unutmayın, bireyin kendi yeteneklerini ve duygularını tanıması, kendini sevmesi ve kendine güvenmesi olarak tanımlanan özgüven, pek çok beceri gibi erken çocukluk döneminden itibaren gelişir. Siz de özgüven duygusunun gelişimine olumlu katkı sağlamak için çocukların mizaç özelliklerini zedelemeden, çabalarını takdir edecek yaklaşımlar sergileyebilir, ona yaşına uygun sorumluluklar vererek, düşüncelerine saygı duyduğunuzu hissettirebilirsiniz.
3. Açıklamalar yapın:
Gerekliliği açıklanmadan bir davranışı kazandırmaya zorlamak, çocuğun kendi öğrenme ve kontrol süreçlerinde sorumluluk almasını geciktirebilir. Bu konuda tepki değil, açıklama yapmak destekleyici bir davranıştır. Çünkü tepki gösterdiğinizde kontrolü karşı tarafa bırakmış olursunuz ve sınırlarınız kaybolup gider. Açıklama yaptığınızda ise olasılıklar ve seçenekler de arkasından gelir.
4. Sürekli yapması ve yapmaması gerekenleri söylemeyin.
Pozitif, etkili ve doğru temeller yaratmak istiyorsanız, kullandığınız dilin de önemli olduğunu unutmayın.
Çocuğa sürekli olarak ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini söylemek çocuklarının öz denetimlerini kazanmalarını engellerken onların gerçek yaşama hazırlanmasını da zorlaştırabilir.
5. Sınırlar konusunda net olun.
Pozitif disiplin, sınırsızlık anlamına gelmiyor. Sınırlar, kim olduğumuzu veya olmadığımızı gösterir ve hayatımıza yön veren kişisel çizgilerdir. Her insan sınırlara ihtiyaç duyar. Siz de çocuğunuzun yaşını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak sınırlarınızı tanımlayın.