• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Aziz ülkem FİLİZ ÖZKOL

Aziz ülkem

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Şubat 2017, 19:26

Ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı'yı rahmetle anarak, onun ''Aziz İstanbul'' şiiri ile konuya girmek istiyorum hemen.
Ortaokul yıllarımın son sınıf bitirme sınavlarının edebiyat sorusuydu. Vee ben nerdeyse bu soru yüzünden sınıfta kalıyordum.
Son anda, hala sevgiyle anımsadığım değerli Türkçe öğretmenim Mehmet Bey yardımıma koşmuştu da, ben sınıfımı geçmiştim. O gün bugün, bana ders oldu ve benim ilk şiir aşkım böylece başlamış oldu. 15 yıllık radyoculuk hayatımda, şiirlerden kopamadım ve içimde kök salan duygularımı mısralarla mikrofonlarda bütünleştirdim. Duyguyla yaşamak ayrı bir farklılık. İlle de mantık diyenlerle bir türlü bağdaşamadım gitti. İçinde his olmayan bir yaşamın ne önemi var ki. Üstelik sanki marifet gibi "ben zekiyim, akıllıyım. Her şeyde mantık ararım'' övünmelerinin kime ne faydası olmuş ki. Bireysel dünyamızla baş başa kaldığımızda aklımızın en yakın arkadaşı duygular değil mi? Başta gözyaşlarımız, sevinçlerimiz her türlü bizi biz yapan duygular olmasa yaşadığımızın nasıl farkına varacağız.
Kupkuru bir akıl bizi ne kadar mutlu edecek.
Gelelim konumuza; yıllar sonra İstanbul'a geldiğimde anladım ki bu şehre ne kadar şiir yazılsa azdı. Büyük şairimize binlerce kez hak verdim. Yaşadıkça; tüm dünyanın gözü neden bu şehirde daha iyi anlıyorsunuz. Konu sadece "İSTANBUL" değil tabii ki. Yurdumuzun her şehrinin her köşesinin ayrı bir rengi, farklı bir havası var. Tüm dünyayı gezebilirsiniz fakat insanın kendi toprağının kokusu ve havasının yerini hiçbir şey dolduramaz.
Geçen gün bir arkadaşımla oturmuş memleket meseleleri ve durumları hakkında konuşuyorduk.
Son yıllarda dünyanın yaşadığı kaosun bizim ülkemizde yarattığı fırtınalardan ne kadar kendimizi koruyabiliriz falan diye bir şey bulmaya çalışırken arkadaşımın bana çok saçma gelen düşüncesiyle kafam karışıverdi.
"Ben artık başka bir ülkeye gitmek ve yerleşmek istiyorum'' cümlesine birden tepem attı. Eloğlunun, eskilerin deyimiyle ekmeğine yağ sürmek istiyorsak hadi hep birlikte gidelim. Ya sonra? Başka ülkelerde dünya kadar paran olsa ikinci sınıf vatandaşsın. Sana ait olmayan bir toprakta ne kadar mutlu olabilirsin ki. Üstelik yerimiz yurdumuz, evimiz, bizim her şeyimiz bu vatan. Sabah saatlerinin ezan sesleri, bakkalımız, postacımız, komşularımız Hatice Hanım Teyzemiz, Nurten Ablamızdan, her sabah karşılaştığımız bizim kanımız canımız olan değerlerden nasıl kopabiliriz. Vatan hasretinin hiçbir şeye benzemediğini yıllarca ülkesinden uzak yaşayanlardan duyarız.
"Ben ölünce memleketimin toprağına gömün" diyenlerin sözlerindeki anlamı nasıl görmezlikten geliriz.. Aşığa sormuşlar "Diyar diyar geziyorsun aradığını buldun mu?" Aşık cevap vermiş, ''Yüreğimde onun sevgisi varken gittiğim yerlerin ne önemi var...'' Son dönemde yankıları hala devam eden Amerika seçimlerinin sansasyon yaratan sonuçları ortada. Yeni Amerika başkanı Trump hemen ülkesinin kapılarını acil bir şekilde, belli bir zümreye kapatıverdi..
Ya komşusu Meksika'ya duvar örme planlarına ne demeli? Dünya bu olayları hala tartışadursun. Durum gösteriyor ki kimse kimsenin vatanında ilelebet yaşayamıyor.
Bastığımız, üstünde yaşadığımız toprak ve bayrak çok önemli. Dünya kimin olursa olsun, bizim vatanımız hep bizim olsun. Başka bir şey istemiyoruz. Mutlu hafta sonları yurdumun güzel insanları..

GÜNÜN SÖZLERİ

Vatanı terk etmek kadar üzücü bir şey yoktur. (JohnJewel)
Vatan çalışkan insanların omuzları üstünde yükselir. (TevfikFikret)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.