On beş yıldır İstanbul'u mesken tuttuğumdan beri, İzmir ziyaretlerim hiç bitmez. Allah da bitirmesin. İnsanın doğup büyüdüğü topraklardan uzak kalması ne kadar mümkün olabilir ki? Birçok yazımda belirttiğim gibi, memleket hasreti çekenlerin psikolojilerinin bozulduğunu yaşadığım ve duyduğum birçok olayda şahidim. Hani bülbüle altın kafese koymuşlar "Ah vatanım" demiş.. Ben de, nerede olursam olayım "Ahhh İzmir'im" derim. Çocukluğumun geçtiği caddeleri, sokakları unutmam mümkün mü?. Yıllar geçtikçe insanlar gibi şehirlerde eskiyor maalesef. Hepimiz aynaya baktığımız zaman, her geçen yıl biraz daha yaşlandığımızı hissederiz. Yaşamda yol almak ve yaşanmışlıklar güzeldir. Dünyaya kazık çakacak halimiz yok. Amacımız bizden sonra nesillere daha güzel bir yaşam bırakmak.
ŞEHRİ İHMAL SARMIŞ
Doğduğunuz yerleri aynı kalması ne kadar güzel olsa da; eskidiğini yırtılıp söküldüğünü görmekte o derece üzücü. Bu şehre her gelişimde; anılarım mı desem, geçmiş acılarım mı desem, yüreğimin bir yerleri acır. Anneler günü için geldiğim bir AVM etkinliğinde; bu defa daha fazla üzüldüm.. İhmal edilmişlikler zinciri haline gelmiş hangi olayını anlatsam ki; yıllar önce çok sevdiğim Haluk Levent'in bir şarkısı vardı. "Bu şehri periler sarmış" Bence; bu şehri boş vermişlik ve ihmal sarmış. Birçok şeyin maddi ve bütçe meselesi olduğunu savunanlar olabilir.
Kaç bin yıllık şehrin, bu denli ihmal edilmesinin nedeni ve sebebi her zaman maddi olamaz.
İnsan bir şeyi çok isterse yapar. Dünyada yorucu bir siyaset var. Kabul. Herkesin morali bozuk.. Dibimizdeki ülkelerin savaş durumunu düşünürsek, dünyanın şanslı ülkelerinden biri olduğumuzu unutmayalım. Hele İzmir'de yaşıyorsanız, her anlamda iki kat iyi durumdasınız.
Deniz balık ve bol oksijenin bir arada olduğu ender illerden olan bu şehre, daha bir özen göstersek olmaz mı ? Türkiye'nin hangi bölgesine gitsem "Şöyle emekli olup İzmir'e yerleşsem" cümlesiyle karşılaşıyorum. Arzuların ve özlemlerin şehri maalesef çok ihmal edilmiş. Evet İzmir tadilat istiyor. Öyle büyük paralar da istemiyor. Biraz güzellik, iyi niyet ve özen her şeyi halleder sanırım. Canım şehrim iyi ki varsın.. Seni seviyorum.
ŞÖHRETİN ADI, DALİDA
Geçtiğimiz haftalarda ünlü şarkıcı Dalida'nın hayatını anlatan film gişelerde yerini alırken ortalama dört hafta vizyonda kalan ve koşa koşa son haftasında ucundan yakaladığım muazzam bir biyografiyi izleyen şanslılardan olma skorunu elde ettim.
Hikaye baştan aşağı bir dramaydı. Galiba insanlar bir takım acılardan geçmeden tepelere tırmanamıyorlar. Hayat ve ölüm arasına sıkıştırdığı çok da uzun olmayan bir hayata büyük bir başarıyı sığdırmış Dalida...
Sanatçı, İtalyan bir ailenin kızı olarak 1933 yılında Mısır'ın başkenti Kahire'de dünyaya gelmiş.. Babası Kahire Operası'nın baş viyolonisti ve müzik en çok da bu nedenle Dalida'nın hayat yolunu belirlemiş..
1950 yılında Miss Ondine isimli güzellik yarışmasına katılmış, birinci seçilmiş ve ülkenin büyük modaevleri için mankenlik yapmaya başlamış.. Daha sonra dillere destan şarkılarıyla müzik dünyasında ölümsüzleşmiş fakat şöhret kadar ömrü uzun sürmemiş.
Her ünlünün bir backgroundunda tuhaf hikayeler gizli. İmkansızlıklar başarıyı daha fazla körüklüyor galiba.. 1987 yılında uyku ilacı alarak 54 yaşında intihar eden güzel sanatçı yanında bıraktığı "Hayat benim için katlanılmaz.
Özür dilerim" notu tüm bu yaşadıklarının özetiydi. Şöhret ağır bir gömlek. Kolay taşınmıyor..
Zirve insanı yalnız bırakıyor. Herkesin imrenerek baktığı tepelerin rüzgarları sert esiyor.
Üşüyorsun, ağlıyorsun, korkuyorsun fakat aşağıya bakamıyorsun. Biliyorsun ki; başın döner ve düşersin. Ve elinin altında kendin gibi aynı kaderi paylaşan insanlarla bu yolculuğu yapıyorsun.
Bazıları dayanamıyor ve tıpkı ünlü şarkıcı Dalida gibi bu yaşamdan çekiliyor. Bence bu filmi halktan çok kendini yükseklerde gören ünlülerin izlemesi gerekiyor. Allah hiç kimseyi kimsesiz ve şöhretin zirvesinde yanlış insanlarla bırakmasın.
Herkes istese de istemese de kendi kaderini yaşıyor desek de; önemli olan insanın karşısına doğru kişilerin çıkması.. Ne diyelim; bir çoğumuzun imrendiği hayat, bizim kör kuyumuz olabilir.