• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Aşkta patron kim? FİLİZ ÖZKOL

Aşkta patron kim?

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30 Temmuz 2023, 22:11
İlişkiler söz konusu olduğu zaman, tabiri caizse hiç birimiz yaşadıklarımıza toz kondurmayız. Sorunlarımızla başa çıkamaz durumlarında bile zayıflıklarımızı kabul etmek yerine tüm suçu karşı tarafa yükleriz. Herkes 'Sütten çıkmış ak kaşıktır.' İnsanoğlunun yapısında kabul etmesek de "Ego vardır. İnsanoğlu maalesef kompleks odaklı bir canlı türüdür.
Başardığı her olayın arkasından alkış bekleyen bir zürriyettir...

ÜSTÜNLÜK SAVAŞLARI
Yaradılışlarının komut verme özelliğini ilişkilerinde bolca kullanabilme yetisini abartılarla sunmayı çok iyi bilir.
Ego yüksekliği en çok kadın erkek ilişkilerinde daha yoğun yaşanıyor ki; aşkların çoğu da, çözümü zor problemleri beraberinde getiriyor.
Yine tarihin tozlu sayfalarında yol almaya devam ederken değişmeyen tek konunun iki cinsin arasında bitmeyen üstünlük savaşları olduğunu söyleyebiliriz.
Büyük imparator Napolyon, Josephine'ye ilk görüşte aşık olmuş, fakat aşkını itiraf etmesi seneler sürmüş. Bir araya geldiklerindeyse evlilikleri dram ve ihanetlere sahne olmuş.

SON SÖZÜ JOSEPHINE...
Napolyon uzun süren savaşlarla uğraşırken Josephine sarayda partiler ve eğlenceler düzenlemekle meşgulmüş.
Savaş meydanından her gün mektup yazan Napolyon'a cevap vermez, soğuk mektuplarla onu deliye döndürürmüş.
Bu tavırları Napolyon'u çılgına çevirse de kendine daha da bağlamış. Napolyon'un gözünü kör eden aşkı sayesinde her istediğini yaptırmış. Napolyon'un ölürken bile son sözü "Josephine" olmuş.
Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük hükümdarı Muhteşem Süleyman da dik başlı ve dediğim dedik cariyesi Hürrem'e aşık olmuş hatta onunla resmi nikah kıyarak tarihteki ilk nikahlı eş ve Osmanlı Devletinde yönetim hakkı olan tek kadın olmasını sağlamış.

ÖLENE KADAR AŞIKMIŞ...
Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'ın kendisine olan aşkını kullanarak, saray içindeki entrikalarla devleti istediği şekilde etkilemiş, çevresinde tehlike arz eden bütün kişileri Kanuni'nin kanına girerek ya öldürtmüş ya da cezalandırmalarına sebep olmuş. Tüm yaşananlara rağmen Kanuni'nin Hürrem Sultan'a olan büyük aşkı onun kollarında gözyaşları arasında ölene kadar devam etmiş.

BEDEN DİLİ KULLANIRSIN
Doğduğumuz andan itibaren ilişkilerde yaşadığımız her türlü olayın altında bir çeşit 'HAYAT DANSI' vardır. Koşarsın coşarsın sinirlenirsin bağırırsın ve bizi yöneten bu duyguların içinde hep bir beden dilini kullanırsın. Bu da farklılıklarımızı kabul etmekle başlıyor... Aşk insan hayatındaki en bilinmez ve önemli duygulardan bir tanesidir. Bir sanattır, var oluş ile yok oluş arasındaki ince bir çizgidir. Bu nedenlerden dolayı olgunluk ve bir duruş gerektirir. Kim bu duyguyu yaşıyorsa yalnızlığı da içinde barındırıyordur.
Aynı zamanda zayıflık zirvesindedir. O çok sevdiğinin bir tek kelimesi bile içinde fırtınalar yaratır.
Gücünü kaybeder.
Duygusal savaşlarının hep alt yapısında bireysel aşk egoları gizlidir.
Bir kere âşık olduğuna karar veren kimsenin iç çatışması da başlamış olur. Dünya ilişkileri zayıflar, bencilleşir. Sadece kendi duyguları ve hissettikleri önemlidir. Nasihat saçma ve gereksizdir. Çevreye öfkelenir, istikrarsızlaşır. Zanneder ki; çevrendeki herkesin aklı onun sevdiği kişide...

YÜREĞİNDE SAVAŞ TAMTAMLARI
Korumak zorunda kaldığı duyguları için, yüreğinde savaş tamtamları çalar.
En çok koruduğu duygusuna kendi karşı gelir. Aslında söz konusu aşk; sadece bir değil birden fazla oyundan oluşur. Çünkü; bu hayatın, ta kendisidir.
Nasıl bizim duygularımız varsa, nefes almak yetmiyorsa, hayatın da "Ben buradayım" deme şekli vardır... Bunu her insan kendi iç dünyasına göre farklı algılasa da, oyunun kuralları bizi eninde sonunda aynı yere götürür.
Sevdiğimiz kişilerin hep kapsama alanımızda kalmasını istiyoruz. Çünkü onlarla varlığımızı koruyoruz... Sonuçta AŞKTA PATRON YOKTUR. Kendi gerçeğimizi düşüncelerimizi, duygularımızı, tavırlarımızla kendimiz yaratırız.

günün sözü Yalnızca çocuklar ne aradıklarını biliyorlar.
(Küçük Prens)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.