Son yüzyıla damgasını vuran, istatiklerde dünyanın sayılı şehirlerin arasında yer alan ve yere göğe sığmayan bir şehir.
Dillere destan nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, ulvilerin şeyhlerin sultanların hükümdarların şehri. Kim bilir kaç yürek senin için yandı. Kimler aşkınla dere tepe aşarak sana koştu...
Nicelerin görmek için can attı şehri İstanbul, bildiğimizi sandığımız, ancak çoğu zaman sorularımızı yanıtsız bırakan bir kent. Lise yıllarımın ilk İstanbul şiirlerinde hayranlık duyduğum bu kentte hep özlemle bakardım.
Kimliklerinde doğum yeri "İSTANBUL" yazılıysa gıpta ile karışık kıskançlığın olabileceğini öğrendiğim yıllardı.
Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren, birçok medeniyete ev sahipliği etmiş, farklı dil, din ve ırktan insanların bir arada yaşadıkları, dünyanın en büyük ve en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'un gizemi nedir?
Tarihi boyunca hep büyük devletlerin başkenti olan İstanbul, dünya siyasetinin idare edildiği bir merkez olmuştur.
Güzellikleri saymakla bitmez. Keşke İstanbul'a dışardan bakabilsek.
İçindeyken bilinmiyor kıymeti. Belki de çoğumuz sadece okul gezilerinde ya da uzaktan bir misafirimiz geldiğinde gezeriz bu güzellikleri, oysa İstanbul'dan uzak olan kişiler buraları görmek için can atar. Çoğu zaman trafiği ve kalabalığı insanı yorgun düşürebilir fakat her şeye rağmen bu şehrin cefası çekilir...
Eğer bir gün yolunuz düşecek kadar şehri İstanbul aşkınız depreşirse, olağanüstü muhteşemliği karşısında sersemleyebilirsiniz.
Şarkılara, şiirlere, romanlara konu olmuş bir kültür ve tarih mozaiğini şaşkınlıkla izlersiniz. . Dünyada eşi benzeri bulunmayan ve Avrupa ile Asya kıtaları üzerinde tarihi ve kültürel dokusuyla göz kamaştıran camiler, saraylar, parklar ve köşkler şehri İstanbul'u keşfetmek çok heyecanlı olacaktır eminim.
MISRALARDAKİ AŞK
M.S. 330-395 yılları arasında Roma İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır.
395-1204 ile 1261-1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu'nun, 1204-1261 yılları arasında Latin İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur. 1453 yılında fethedilen İstanbul, 1922 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin idare merkezi olmuştur.
16'ncı yüzyıl Viyana elçisi olan Busbecq, İstanbul'un bu tarihi özelliğini şu sözleriyle özetlemiştir:
"Allah, sanki İstanbul'u dünyanın payitahtı olmak üzere yaratmıştır." İstanbul'un güzelliği birçok imparatorun ve komutanın gözlerini kamaştırmıştır.
İstanbul'a karşı hissiyatını Napolyon Bonapart da şu şekilde dile getirmiştir:
"Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.
Kimileri hayatlarını İstanbul'da geçirmiş, kimileri bu şehri hiç görmeden aşık olmuş, sevmiş, kimileri yazma ilhamını İstanbul'dan alırken, onu özleyerek yazmış dizelerini.
Hanlarıyla, boğazıyla, vapurlarıyla, köprüleriyle ve birçok nadide semtiyle İstanbul hakkında yazılan yüzlerce şiirlerin hep mısralarında sevgi hayranlık ve aşk vardır.
Vazgeçemezsiniz bu şehirden. Sevapları ve günahlarıyla sizi kendine çeker.
Kaçamazsınız. Tam bitti artık gidiyorum dersiniz. Ayaklarınız geri teper. Yüreğinizin yarısı hep bu kentte kalır. Son dönemlerde sakin kasabaları tercih edenleri görüyoruz.
Hatta "Kurtuldum o şehrin kaosundan kargaşasından" diyenlerin bile, akıllarının bir köşesinde hep İSTANBUL vardır. Gelen gidenlerden sorarlar yokluklarında neler olup bittiğini. "Ah o boğaz yok mu? rüyalarıma giriyor, gözlerimde tütüyor" derler de; kendileriyle inatlaşırlar.
Eski bir sevgiliyi anlatır gibi İstanbul dudaklarından düşmez. Baştan çıkarıcı bir sevdalı gibi uzakta bekler bu şehir bizi. Bilir yüreğimizdeki yerini. Ve hep dudaklarımızda özlem vardır. Yeniden buluşacağımız günlerimizi bekleriz.
Ne bu şehir bizden gider ne de biz ondan vazgeçebiliriz.
İYİ Kİ VARSIN
İSTANBUL.
Günün sözü "Ya ben İstanbul'u alırım, ya da İstanbul beni. " (Fatih Sultan Mehmet)