Herkes bilir üç maymun oyununu.
Görmedim. Duymadım. Bilmiyorum.
Kaza ile oyunu bozarsan birini ihlal edersen, vay başına gelenler. Çocukluğumda komşu teyzeler sabah kahvesine anneme geldikleri zaman ne çok duyardım bu sözcüğü.
Matematik ve astronomi bilgisinin iç içe geçtiği günden beri; kardeş astrolojiyi istemeyerek de olsa; aralarına alarak 'Al gülüm, ver gülüm' muhabbeti içinde, sarmaş dolaş hesapların sonucu günlerin kısaldığına karar vererek, sayelerinde birçok tartışmaya son noktayı koymuş durumundayız. Artık günlerin yetmediğinde her türlü tembelliklerimize bir günah keçisi bulmuş olmanın sevinci ile sınıfı geçmiş bir öğrenci kıvamındayız. Yay burcu olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını her zamanki gibi kullanıyorum sizden özür dileyerek.
'ÇAĞ ATLADIK SINIF GEÇTİK'
Biz yine geçmişimize dönelim çocukluğumuzun tatlı mı tatlı Ayşe teyzelerimiz, Hatice ablalarımız, Huriye yengelerimize. Annem ne zaman bir komşusunu ziyaret edecek olsa, önceden izin almak için beni gönderirdi en temiz giysilerimi giydirerek. Sıkıca da tembihlerdi;
"Ayşe Hanım teyze diye söze başlayacaksın..." Hanım kelimesini atladığımız anda saatlerce adabı muaşeret dersleri veriridi.
Çünkü herkesin bildiği gibi cep telefonları bir yana ev telefonları bile sayılı kişilerde olurdu.
Yıllardır telefon kayıtlarında sıramızı beklerdik umutla. Daha sonra son medeniyet sınırlarında dolaşmaya başladığımız dönemde "Çağ atladık, sınıf geçtik" ve herkesin evinde telefonlar yayıldı. 1993 yıllarında cep iletişim aletlerinin ortaya çıkmasıyla modern teknolojinin sıcak yüzü bizi sarıverdi. Bu hızlı tanışmanın günahı ve sevabını ayrıca tartışmak gerekir tabii. Modernleşme dediğimiz kendimizi aşma duygularımız artık çığırından çıkmış durumunda.
Dünya eskiyor. İnsanlar çoğalıyor. İletişim can yakıyor... Eski çocukluğumun minik dedikoduları bile şimdilerde oynanan "Ali Cengiz" oyunlarının yanında sevap hanesine yazılır duruma geldi.
GÖRMEDİM DUYMADIM
Gelelim bizim komşu teyzelerimize;
Sabah kahvelerinin yanında konuşulan masumca dedikodular bile asaletli bir şekilde kimseyi incitmezdi. Zarafet ve incelik abidesi olan bu tatlı insanların her ziyaret sonrasında konular kapanır, herkes birbirine veda eder ve o güzel ilişkiler devam ederdi. Kimsenin kalbi kırılmasın dostluklar sonsuza dek sürsün isterlerdi. Yine eskilerin deyimiyle kulak misafiri olduğum konularda ne zaman ağzımı açsam, annemden bir çimdik yerdim. Dünya siyaseti maymunlar cehennemine döndü. Nereye baksak türlü oyunlar. Haklı ve haksız kavgalarını çoktan geçtik. Dünyanın bin bir türlü hali var muhabbetindeyiz. Tüm batı ülkeleri mahşerin atlıları gibi topuklarına vura vura birbirlerine diş biliyorlar. Amerika malum. Sağır sultan biliyor ne yapmak istediklerini. Batının ihtirası tavan yapmış durumda. Hani İstiklal marşımızın bir dörtlüğündeki cümleleri getiriyor akılımıza.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar? Şimdilerde Modern teknoloji dediğimiz sözde yaşamımızı kolaylaştırma adına; hayatımızın en ince en mahrem konularının ağızlarda sakız olduğu bu dönemde; hangi üç maymundan bahsedebiliriz ki. O maymunlar çoğaldı, üredi oldu bin maymun. Ve artık bizi çimdikleyecek eski komşu teyzelerimiz de yok artık...Ben yine eskilerde kaldım galiba...
GÖRMEDİM. DUYMADIM. BİLMİYORUM.Kendinizi her anlamda sorguluyor ve detaylardan yola çıkarak, kafanızda en mükemmel tabloyu oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bugün, değişik fırsatların kombinasyonu karşısında karar verme güçlükleri yaşayabilirsiniz.