• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bankalar yüksek faiz oranını düşürmeli GONCA ELİBOL

Bankalar yüksek faiz oranını düşürmeli

gonca.elibol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17 Ocak 2021, 21:44

Ekonomi gündeminde son dönemde banka faizlerinin yüksekliği dikkat çekiyor. Bankaların faiz artırımına gitmesi, kısa vadede likit ihtiyacı için olumlu gözükse de aslında orta ve uzun vadede ülke ekonomisi için büyük sorunlara yol açabilir. Türkiye'de para politikalarının yönetimi bilindiği gibi Merkez Bankası'na aittir. MB, ülkede ne kadar para basılacağını ve bankalara verilen borçların faiz oranlarını belirler. Faiz artırımı genellikle ekonomide ters giden durumlarda tercih edilir. Örneğin, enflasyonun yükselmesi, kurlarda artışın olduğu durumlarda faiz oranlarının yükseltilmesi tercih edilir.

Ayrıca ödemeler dengesinde açık olduğunda, dışarından sıcak para girişi sağlanması ve iç piyasayı rahatlatmak için faiz artırımı yapılabilir. Ancak faiz artırımları bazen büyük sorunlara yol açmakta ve özellikle yatırımların azalmasına neden olmaktadır. Bu durum büyümeyi olumsuz etkilemektedir. Çünkü üretim gerçekleşmeden büyümenin olması mümkün değildir.
Üretimin düşmesi ve milli gelirdeki düşüş halkın fakirleşmesi demektir.

PİYASALAR OLUMSUZ ETKİLENİR
Öte yandan talebin azalması, üretimin durması ve dolayısıyla işsizliğin artması demektir. İnsanların harcama yapamayacak olması yani alım gücünün düşmesi beraberinde çarpan etkisiyle piyasaları olumsuz etkilemektedir. Bir ülkede talep ne kadar azalırsa, üretim de o oranda paralel bir şekilde düşmektedir. Yani arztalep dengesi alt üst olmaktadır.

Prensipte yatırımları ve üretimi arttıracak, işsizliği düşürecek yöntemler ekonominin rahatlaması anlamına gelir.
Bu sorunlar karşısında bankacılık sektörüne büyük görev düşmektedir. Bankalar yüksek faiz oranlarını düşürmelidir. Mevduat faiz oranları 32 günlük için %15.50 - %18.00 arası değişkenlik gösteriyor. Bu rakam oldukça yüksek! Belirli bir miktar nakiti olan kişi, yatırım yapmaktansa banka faizini kullanmayı seçecektir. Yani kişiler çalışacağına parası çalışıyor.

Diğer taraftan ihtiyaç, taşıt ve konut kredileri de oldukça yüksek. Mesela konut kredileri özel ve kamu bankalarında %1.40 -%1.91 arasında değişiyor.
İnanılmaz yüksek rakamlar. Bir bankadan 10 yıl vade ile 300 bin TL konut kredisi çeken bir kişi 1,70 faizle 707.463 TL geri ödeme yapıyor.

HAKLI VE İSABETLİ BİR TALEP
Bu rakamlarla piyasalar nasıl dönsün?
Bankalar ivedi bir çözüm bulmalıdır. Özellikle reel sektörün canlanmasında bankalar çok büyük görev üstlenmektedir. Ekonominin lokomotifi KOBİ'ler başta olmak üzere, vergi numarası olan tüm girişimciler için 1 yıl ertelemeli kredi desteği sunmalıdırlar.
Bankalar, şirketleri kendi içinde değerlendirmeli, rakamları, talepleri ve yapısına göre belirlemelidir. Mesela 50.000 - 250.000 TL arasında bir yıl ertelemeli krediler pek çok girişimciyi çok rahatlatacaktır.
Yatırımların artması ve ekonomi çarkının dönmesi için bu gereklidir.
Hatta bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bir çağrısı oldu. Bankaların faizleri düşürmesini istemişlerdi. Bu istekleri sonuna kadar haklı ve isabetlidir.
Pandemi ile mücadele edilen bir süreçte ekonominin hareketlenmesi, yatırımların artması, işsizliğin azalması için bankacılık sektörüne ihtiyaç sınırsızdır. Bankacılık sektörünün topluma ve ülkeye olan sorumluluğu kapsamında inovatif çözümler bulacağını düşünüyorum. Çözüm bulmak isteyen daima çözüm, çözüm bulmak istemeyen daima mazeret bulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.