Gonca Elibol

Uludağ Ekonomi Zirvesinde Tarım Değerlendirmeleri -2

Birleşmiş Milletler Araştırmalarına göre dünya nüfusu 2030'da 8.5 milyar, 2050'de 9.7 milyar, 2080'de 10.4 milyara ulaşacağını öngörüyor.
Dünya Akıllı Şehirler Trend Raporunda da şehir nüfuslarının gelecekte artacağını vurguluyor. Nüfusun bu denli artma ihtimaline karşın, akla ilk gelen soru "bu kadar insan nasıl beslenecek?" oluyor. Her ne kadar sorunlar karşısında çözümlerin geliştirildiği, buluşların ihtiyaçtan çıktığı düşünülse de bütüne bakıldığında küresel iklim krizi gerçeği büyük endişe veriyor. Çünkü iklimin değişmesi ile kuraklığın artması, toprak yapısının bozulması, su kaynaklarının azalması tarım alanları için büyük risk oluşturuyor.
Dünya genelinde birçok ülke akıllı tarım uygulamaları, topraksız tarım yöntemleri, sualtı çiftlikleri gibi son yıllarda inovatif üretimlerde ivme kazandı.
Ülkemizin tarım uygulamalarına bakıldığında konvansiyonel tarım sistemi ağırlık kazanıyor. Ülkemiz tarımda imkanları ve potansiyelleri çok yüksek.
İhracat kapasitesi açısından da bakıldığında ekilebilir alanların daha da artması ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi anahtar rol üstleniyor. Toprağın üretime hazırlanmasından itibaren tüketicinin sofrasına gelene kadar büyük emeği içinde barındıran tarımda iyileştirmelere daha çok ihtiyaç gerekiyor. Gübre, tohum, mazot, amele ücretlerinin karşılanması, Bağ-kur primi gibi temel ihtiyaçların karşılanması ile Türk Tarımını daha ileriye taşınacaktır.
Özellikle yerel üretici olan köylülerin girdi maliyetlerini karşılamakta zorlandığı ve küresel kriz ortamında daha çok desteğe ihtiyacı olduğu belirtilmektedir.
HİBRİT TOHUMA ÖZENMEYİN
Öte yandan tarımda rekoltenin artması üreticilerin elbette en büyük isteğidir. Ancak bu istek bazı üreticileri daha yüksek verim sağladığı düşüncesiyle ithal olan hibrit tohumlara yönlendirebilmektedir.
Halbuki bizim kalite ve özgünlükte dünyada lider olan Türk tohumlarımız var.
Tohumun özgürlük ve milli değer olduğu bilinci ile hareket eden Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı TİGEM bu konuda önemli bilimsel çalışmalar yürütmektedir.
Türk tohumculuk sektörü yüzde 94 oranında yeterliliğe sahiptir. Örneğin hububat tohumunun %30'unu sadece TİGEM üretmektedir. Diğer taraftan tarımda pestisitlerin bilinçsizce kullanılması sağlığımızı tehdit etmektedir. Dünya genelinde pestisit kullanımı 2 milyar doları aşmış durumdadır. Dünya Sağlık Örgütü bunu zehir saymasına rağmen kolaycılık ve kapital sistem gerçeği ne yazık ki etik değerlerin önüne geçebilmektedir.
ÖNEMLİ MESAJLAR VERİLDİ
Geçtiğimiz hafta Sapanca'da düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesinde konuşan tarıma dair panelistler önemli mesajlar vermiştir.
Yıldız Holding YKB Ali Ülker: "Tarım alanlarında reformlarda ihtiyaç olduğunu, sektör olarak bilime, otomasyona, akıllı çözümlere yönelmemiz gerektiğinin" altını çizdi.
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz: "Savaşlar, iklim krizi, kuraklık gibi bütün sorunların odaklandığı yerin tarım sektörü olduğunu ve dünya tarım sektörünün geleceğinin ne olacağını araştırdığını belirtmiştir. Ayrıca "Dünya Bankasının gıda krizine karşı uyarıyor ve kaynak yaratmaya çalışıyor.
Yakın zamanda Dünya Bankası 30 milyar dolar fon açıkladı ve 2 ay önce de 3 milyar dolar daha ekledi. Sonuç olarak dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya.
Gıda krizinin yerini gıda bulunabilirliğine dönüşmemesi için tedbirli ve hazırlıklı olmalıyız" diye ekliyor.
Migros Ticaret A.Ş. İcra Başkanı Özgür Tort: "Gıda perakendesinin temel misyonunun gıda arzını güvence altına almak olduğunu belirtirken çok ciddi israfların olduğuna dikkat çekmiştir.
Ayrıca "gıdayı raflara getirebilmek çok önemli bir misyon haline geldi günümüz dünyasında. Avrupa, Amerika gibi gelişmiş ülkelere bakarsak hala raflarda boşluklar olsa da ülkemizde bu sorun pek yaşanmadı" diye vurguladı.
Tarımın çarpanları çok fazladır. Tarımın yaşam için temel unsur olması pek çok sektöre kaynak oluşturması nedeniyle stratejik öneme sahiptir. Geleceğimiz ve yaşanabilir bir dünya için bilinçli ve sürdürülebilir tarım yöntemleri uygulamak üreticilerin, kamu ve özel sektörün temel görevidir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.