Giriş Tarihi: 25 Eylül 2022, 20:55
Dünya genelinde diplomatik krizler giderek tırmanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı ve Rusya'nın yaptırımları Avrupa ülkelerini epey zora sokuyor. Avrupa Birliği enerjide tıkanmış durumda, kısa vadeli çare için de odun ve türevlerini ithal etmek için resmen mücadele ediyor. 21. yüzyılda gelinen nokta gerçekten inanılır gibi değil!..
Korkarım 2023'te küresel ölçekte daha büyük tehlikeler oluşacak. Çünkü gelişmeler ve sinyaller ürkütüyor. Örneğin nükleer felaketler, biyolojik silahlar ve bunların yol açacağı sorunlar ile biyoteknoloji ve CRISPR teknolojisinin ürünlerini düşünemiyorum bile.
Pandeminin ateşlediği ekonomik kriz sürüyor.
Ülkeler ekonomilerini düzeltmenin arayışları içerisinde... FED yeniden faiz artırımı yaptı ve politika faizi Aralık 2018'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. FED yayınladığı karar metninde Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının insani ve ekonomik zorluklara neden olduğunu vurgularken, savaşın enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek baskı oluşturduğunu yineliyor. Bu kararla "uzun vadede maksimum istihdam ve yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşmak için federal fonlama oranının yüzde 2.25-2.50 aralığına çekildiği ve faiz artırımlarının devam edeceği" belirtiliyor. Enflasyonu düşürmek ve ekonomide iyileştirme iddiasında olan FED'in bu kararının sonuçlarını göreceğiz.
YUNAN KIŞKIRTMASINA DİKKAT
Bizim tarafa gelince Merkez Bankası faizde indirim yaptı. Faizin sabit kalması beklenirken, politika faizi bir puan geriledi ve yüzde 12'ye düştü. Kararda, "küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olmasının önem arz ettiğini" ifade eden TCMB, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunun değerlendirdiğini ifade etti.
Bu kararın ekonomik performansı artırması bekleniyor. Ancak sanayi üretiminin artması için maliyetlerin düşmesi ve ticaretin gelişmesi için de piyasanın sıkışıklıktan kurtulması gerekiyor. İş dünyasının beklentisi ÜFE'nin düşmesi, halkın beklentisi ise alım gücünün geri gelmesi için enflasyonun düşmesidir.
Piyasalarda arz- talep istikrarı sağlanmadan rahat nefes almak mümkün gözükmüyor.
Diğer taraftan da sanayicinin ve girişimcinin önünü kesen, korku uyandıran Yunanistan meselesi var. Yunanistan ile yaşanan gerginlik ve bir savaş ihtimali endişe yaratıyor.
Elbette ülkemizin savunma sanayisi ile ordusu çok güçlü ancak, Yunanistan'ın kışkırtma ve provokasyonuna da gelmemek gerekir. O savaşın kazananı olmaz! Ayrıca öyle bir savaş global ölçekte çok büyük krizlere yol açar.
Akılcı politikalarla uygulan diplomatik kararlar bu olasılığı ortadan kaldıracaktır.
TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ÜLKEDİR
Genel çerçevede bir yandan bu sorunlar devam ederken, bir yandan da iklim krizi derinleşiyor. Avrupa Yeşil Mutabakat İlkeleri çerçevesinde ödevlerimizi de atlamamak lazım. Yeşil ekonomiye, teknolojiye, inovasyona, nitelikli işgücüne odaklanmaz isek yeni sorunların altından kalkamayız. Es geçmeyelim ki dünya genelinde bir yandan sorunlar yaşanırken, bir yandan da birileri öncü olmaya çalışıyor. Rekabetin kıyasıya yaşandığı bu dijital çağda "Atı alan Üsküdar'ı geçti" dedirtmeden, verimli ve sonuç odaklı çalışmamız lazım. Klasik yöntemlerden kurtulup, stratejik yönetim çerçevesinde yenilikçi bir bakış açısında olursak çözümler üretip, fırsatları yaratabiliriz. Kısa vadeli sorunların içinde kaybolmak yerine, uzun vadeli çözümlere yönelirsek, aradığımızı bulabiliriz. Her zaman bir çıkış yolu vardır!
Yaşanan siyasi ve ekonomik sorunlar, toplumu ve özellikle iş dünyasını yıldırmamalı.
Maalesef çalışma hayatında bazı kesimler karamsar görünüyor, adeta heveslerini ve inançlarını kaybetmişler. İşte zehir bu! İnanç ve umut olmadan hayatta hiçbir şey başarılamaz. Motivasyonu ve üretkenliği düşürmek isteyenleri sevindirmemek için yolumuza devam edip ışığı aramalıyız. Annemin dediği gibi; "Her gecenin bir sabahı, her karanlığın bir aydınlığı, her kışın da bir baharı vardır..." Ve Türkiye her sorunu aşabilecek güçlü bir ülkedir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.