Hacer Önoğlu Ülger

‘Hayalim Türkiye’ye yerleşmek’

Ülkemize gelen yüzlerce şarkıcı arasında Türklerle ayrı bir gönül bağı kuran, yurtdışındaki röportajlarında Türkiye'den övgüyle söz eden İspanyol Diva Monica Molina, 7 Eylül'de saat 21.30'da İzmir Enternasyonal Fuarı Çim Konserleri kapsamında ücretsiz sahne alacak. 'Tu Despedida' 'Vuela', 'De Cal y Arena', 'A Vida', 'Mar Blanca' ve 'Autorretrato' isimli 6 albümüyle aşk rüzgarları estiren altın plak ödüllü Monica Molina, en güzel şarkılarını İzmirli hayranları için seslendirecek. Sanatçı bir aileden gelmenin avantajlarını yaşayan ve ünlü müzisyen Antonio Molina'nın da kızı olan İspanyol şarkıcı ile müziğini ve Türkiye'ye olan hayranlığını konuştuk. Günün birinde Türkiye'ye yerleşmeyi planlayan Monica Molina, özellikle Türk hamamına ve Türk mutfağına hayran olduğunu söylüyor. Daha önce İstanbul ve Antalya'da konserler veren sanatçı, İzmir'deki ilk konseri için çok heyecanlı. Türk dostlarından İzmir'in insanlarının sıcakkanlı oluşunu çok sık duyduğunu söyleyen Molina, "Oradaki dinleyicilerimle buluşmak için sabırsızlanıyorum" diyor.
Biraz geçmişe dönecek olursak... Nasıl bir çocukluk geçirdiniz, müzikle tanışmanız nasıl oldu?
Madrid'de doğdum, sanatçı bir aileden geliyorum. Müzik hayatımın hatırlayabildiğim her anında vardı. Etrafım müzisyenler, farklı dallardan sanatçılarla doluydu. Antonio Molina'nın kızı olmak çok özel ve gurur vericiydi tabii. Evde hep müzik ve sanat konuşulurdu, bu durum benim ve kardeşlerimin kariyer seçimlerini de etkiledi haliyle.


BÜYÜK MOTİVASYON
İlk albümünüz "Tu Despedida" ile altın plak aldınız. İlk albüm ile böyle bir ödül kazanmak sizin hayatınızda neleri değiştirdi?
Çok büyük bir motivasyon oldu benim için. Gelecek için daha cesur adım atmamı ve kendime daha çok güvenmemi sağladı.
Müzik dünyasına adım attığınız ilk günden beri asla unutmayacağım dediğiniz bir anınız var mı?
2002 yılı benim için olağanüstü bir yıldı. O yıl yayınladığım "Vuela" albümümle hem farklı ülkelerden çok güzel dönüşler almıştım hem de ardı ardına konserler vererek kariyerimde bugün olabildiğim yere gelebilmek için ilk adımlarımı atmıştım. O albümdeki şarkıların radyolarda gördüğü ilgi bana müzikal anlamda çok büyük bir cesaret de vermişti.
Babanız Antonio Molina oldukça ünlü bir müzisyendi. Böyle bir babanın kızı olmak hayatınıza neler kattı?
Her şeyden önce elbette çok büyük bir sorumluluk. Ama benim için çok kapılar açtığını ve avantaj sağladığını da kabul etmeliyim. Onun sayesinde çocukluğumdan itibaren müziğe ve sanata hep çok yakın oldum, çok önemli sanatçılarla zaman geçirme imkanım oldu. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.
20 YILLIK GÜÇLÜ BAĞ
Türkiye'nin nelerinden etkileniyor, hangi yönlerini kendinize yakın görüyorsunuz?
Türkiye ile çok uzun yıllara dayanan bir bağımız var, 20 yıllık güçlü bir bağ. Doğasının, şehirlerinin güzelliğinin yanı sıra, kültürel zenginliği, mutfağı ve her şeyden de öte insanları beni çok etkiliyor. Türkiye'deki insanların hayatı algılama biçimini ve yaşama bakışını kendiminkine çok yakın buluyorum.
İzmir'deki ilk konseriniz olacak, öyle değil mi?
Evet, daha önce İstanbul'da, Antalya'da defalarca konser verdim ama İzmir'deki ilk konserim olacak. İzmir'le ilgili Türk dostlarımdan hep çok güzel şeyler duydum. İnsanlarının sıcaklığı, coşkusu çok farklıdır diye anlattılar. Oradaki dinleyicilerimle buluşmak için sabırsızlanıyorum. Vaktim olursa çevresini, Efes taraflarını çok görmek istiyorum.
Bir röportajınızda Türkiye'de yaşama arzunuzdan bahsetmiştiniz. Bu isteğiniz hala geçerli mi? Bunun için bir girişiminiz var mı?
Elbette geçerli ama maalesef henüz gerçekleşemedi bu düşüncem. Şu anda Roma'da yaşıyorum ama Türkiye'yi gerçekten çok seviyorum. Hatta Türk müzisyenlerle ortak projeler üretmek için Türkiye'de daha fazla zaman geçirmek, orayı doyasıya yaşamak istiyorum. İstanbul'a en son ilkbaharda geldim ve birkaç gün dinlendim. Hem dostlarımı gördüm hem de sevdiğim, özlediğim şeyleri yaptım. İstanbul'da hamama gitmekten, sokaklarda gezmekten ve alışveriş yapmaktan çok keyif alıyorum. Umarım bu hayalim bir gün gerçek olur.
'TÜRK MÜZİĞİNE AŞİNAYIM'
Türkiye ve İspanya arasında müzik dili açısından ortaklıklar var mı sizce? Bence Akdeniz insanının ve kültürünün sıcaklığını her iki ülkenin müziklerinde de hissediyorsunuz. Duygulu, derin, insanı etkileyen melodiler... Türkiye'ye uzun yıllardır gelip gittiğim için Türk müziğine aşinayım. Hatta tanıştığım sanatçı dostlarım da oldu. En son sevgili Fuat Güner ile Roma'da bir program çektik. Hem sohbet ettik hem de birlikte şarkılar söyledik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.